3/23/21

The Web Coin Neden Güvenli-Yılmaz Parlar Haberi

  The Web Coin Neden Güvenli


Küresel finansal sistemi temelden bozma yeteneğini gösteren yepyeni bir teknoloji olan, Kripto, dijital veya sanal para birimleri, paraya bakış şeklimizde bir paradigma değişikliği yarattı. Potansiyel olarak satın alma şeklimiz. Potansiyel olarak harcama şeklimiz.değişti. Blockchain Sisteminin avantajlı ödeme dünyası, yeni bir ödeme sistemi kazandı. “The Web Coin”

Peki “The Web Coin” Neden Güvenli…


Thewebcoin kurucu CEO’su Yavuz Uzun ile yaptığımız söyleşide, Uzun, Açık ve şeffaf bir dijital ödeme platformu oluşturduklarını, dijital paradan çok, dijital parayı değerli kılacak ve güvenliğini sağlayacak, güvenilir ödeme platformları ve teknolojiler konusunda, yaratıcı çözümler sunduklarını söyledi.


Yavuz Uzun “Hedef; güvenilir ödeme platformları ve teknolojilerin öncüsü olarak,  dijital ödeme sistemlerinde rekabetin geleceğini şekillendiren oyuncu olmak.”



Dijital Para Ödemesinin En Yeni Hali


Günümüz dünyasının en yeni alış-veriş trendi; blockchain tabanlı dijital ödemedir. Tüm alış-veriş siteleri ve mağazalar, teknolojinin hızla geliştiği böyle bir atmosferde, dijital tabanlı sanal post ödeme sisteminin bir parçası olmak zorundadır. Çünkü alış-veriş alışkanlıkları hızla değişiyor ve daha güvenli, blockchain ödemesine doğru dönüşüyor. 



The Web Coin, dijital platformların, dijital para birimi ile işlem yapmaları için en yeni web tabanlı ödeme hizmetidir. Bu web tabanlı ödeme hizmetlerinin kullanıcıları, ödeme almak veya göndermek için, bir çevrimiçi POS sisteminden yararlanır. The Web Coin, normal bankacılık POS sistemlerine kıyasla gelişmiş ve daha güvenilir bir sistemdir.


Dijital paralı ödeme altyapılarının gelecekte yaygınlaşacak elektronik paranın yerini alacak bir ödeme biçimi haline geleceği kesindir. Bu dijital paraların güvenli bir ödeme aracı haline gelmesi, değişiminin yapılabilmesi, alıcı ve satıcılar için güvenilir bir ticaret ortamın oluşturulması, dijital para piyasalarının gelişmesi ve yaygınlaşması için bir zarurettir. 



Yavuz Uzun’un kurmuş olduğu, TWC-The Web Coin Sistemi ile bu konularda uzmanlaşıp, dijital para piyasalarının kritik bir oyuncusu olmayı hedeflemektedir. Konuya ilişkin CEO Yavuz “Dijital para ödeme ortamları ve teknolojileri dijital paraların yaygınlaşması için kritik teknoloji gelişim alanlarıdır. Önümüzdeki yıllarda dijital para birimleri arasında yaşanacak rekabeti, bu tür alt yapılar ve teknolojiler belirleyici kılacaktır. Biz de bu vizyondan yola çıkarak, açık ve şeffaf bir dijital ödeme platformu oluşturduk. Burada amaç, dijital paradan çok, dijital parayı değerli kılacak ve güvenliğini sağlayacak, güvenilir ödeme platformları ve teknolojiler konusunda, yaratıcı çözümler sunan bir yapı olmaktır. Hedefimiz; bu kritik teknoloji alanının öncüsü olmak ve dijital ödeme sistemlerinde rekabetin geleceğini şekillendiren bir oyuncu olmayı hedeflemektir. Geleneksel pos sistemlerinde yaşanan sıkıntılar, dijital ödeme platformunda, müşterinin dijital para ödeme yapmak istemesiyle, bu yeni sistemde yaşanmayacaktır. Çünkü biz dijital para ödemelerinde, pos sistemi olarak, müşterilerin, dijital para cüzdanlarını görmeyeceğiz. Sadece sanal pos sistemi, dijital ödemeyi yapanlara sıfır komisyonla aracılık hizmeti verecektir. İçinde bulunduğumuz ticaret ve finans dünyası hızla değişiyor. Değişime ayak uyduranlar ve gelişmeye müsait şirketler büyüyecektir. Dijital paralar, sermaye, risk ve ticaret anlayışında, köklü değişimlere neden olacaktır. Mesela; sanal bir kripto POS'unuz yoksa, şu anda ve gelecekte birçok müşteriyi kaybedeceksiniz demektir.”

 

2020 Genç Girişimci Ödülü


Yavuz Uzun Hakkında

Genç girişimci Yavuz Uzun, Ankara’da doğumlu, İşletme Fakültesi mezunu, İş hayatına, perakende satış sektöründe kendi işini kurarak başlamış,  Online satış sistemini kurarak, 2 yıl içinde, şirketi büyütmüş, daha sonra şirketi satarak, tamamen dijital para ve finans sektöründe hizmet veren farklı projelerde yer almış ve yöneticilik yapmıştır.


Yaklaşık 5 yıl boyunca, profesyonel olarak, dijital para sistemleri üzerine çalıştıktan sonra, bulut madencilik şirketi ve madencilik cihazlarının satışını yapan, anahtar teslim tesis hizmeti veren BullsMining şirketini kurarak, önemli bir ilke imza atmıştır. Ayrıca, Türkiye’de ve dünyada yeni olan, dijital para piyasalarının ve temel finansal okur-yazarlık kitabını hazırlamış, eğitmen olarak, akademik bir kurumda dersler vermiştir.


İş dünyasının yanı sıra, sivil toplum kuruluşlarında da aktif olarak sosyal çalışmalar yapan Yavuz Uzun, TÜDİYAD-Tüketici Diyaloğu Derneği ve BDU Uluslararası İş İnsanları ve Diplomatlar Birliği kurucusu ve yönetim kurulu üyesidir. 34. Uluslararası Tüketici Kalite Zirvesi’nde, dijital dünyanın kapılarını aralayan çalışma ve projeleriyle, “2020 Genç Girişimci Ödülü”nü almıştır. 


Yavuz Uzun, üzerinde yaklaşık 2 yıldır çalıştığı, blockchain temelli online ödeme sistemi Thewebcoin projesini tamamlayarak, hayata geçirmiş ve şirketin kurucu CEO’su olarak görev yapmaktadır.


yilmazparlar@yahoo.com

3/08/21

EGD-Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma şahin-Yılmaz Parlar

  Akıllı Kadından Akıllı Kent

Daha adil, güvenli ve refah şehir yaratmak için teknolojiyi mükemmel kullanan şehrin algısını değiştirmek hedefli faaliyetlerin otomasyonu sayesinde vatandaşların yaşam standartlarının iyileştirilmesi ve iş süreçlerinin maliyetlerinin düşürülmesi gibi fayda sağlıyan akıllı şehir projelerini uygulayan, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma şahin’den söz ediyoruz…




Gaziantep Kentini, daha verimli ve sorunsuz hale getirmek için yenilikçi teknolojilerin uygulanmasına, teknolojilerin geliştirilmesine yatırım yaparak, akıllı şehrin iç süreçlerinin yönetimini basitleştiren ve şehrin yaşam standartlarını iyileştiren birbirine bağlı bir iletişim ve bilgi teknolojileri sistemini uygulayan projeleriyle, siyaset alanında başarı gösteren Fatma şahin çok sayıda Belediye başkanlarına ilham veren bir idol bir rol model…

Ekonomi Gazeteciler Derneği Başkanı Celal Toprak’ın yaptığı “Başkan Anlatıyor” programına konuk olan Türkiye Belediyeler Birliği  ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin öncelikle, sanayiden gastronomiye, turizmden tarıma her konuda yaptıkları çalışmaları ifade etdi. Ardından Ekonomi Gazetecileri Derneği gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Güçlü bir sanayi şehri ve ihracatta 5. sırada olan Gaziantep için ekonominin çok önemli olduğunu söyleyen, Başkan Şahin, 2014 yılında şehrin küresel ölçekte rekabet gücünü artıracak bilimsel araştırmalar yaptıklarını ve etki analizlerine bakıp, test edip ona göre bir yol haritası çizdiklerini belirtti. 




Gerçekdende, yüksek kentleşme seviyeleri yüksek GSYİH ile ilişkilidir hızlı ekonomik büyüme kentleşmeyi hızlandırma eğilimi gösterir. Dünya nüfusunun yarısından fazlasının şehirlerde yaşadığı göz önüne alındığında, Kentleşmenin zorlukları iyi bilinmektedir. Sağlık başda olmak üzere riskleri pek çokdur. 

Teknoloji ve insan merkezli olmak teknoloji ve dijitalleşme şehirlerde daha fazla kapsayıcılık ve eşitlikçi fırsatlar yaratırken aynı zamanda daha fazla verimlilik artırmayı sağlar.

Teknolojilerin genişliği ile, toplumun süreçlere katılımının, çok çeşitli dijital ve elektronik teknolojilerin şehre ve topluluklara uygulanması, bilgi iletişim teknolojilerin, bölgedeki çalışma ortamlarını yükseltmek için uygulanması, operasyonel verimliliği artırmak, vatandaş refahını artırmak gibi ilke hedefli Fatma şahin, mevcut sanayi alt yapının çok güçlü olmasına rağmen, montaj sanayinden çıkıp makineleşmekle yüksek teknolojiye çıkmak elzem   durum niteliği taşıdığını vurguladı.

Başkan Şahin, ilgili olarakda özetle ;“Kenti sanayide yükseltecek verileri elimizde bulundurmamız açısından bir rapor hazırlattık. ‘Bizi yüksek teknolojiye ne geçirecek’ konulu bu raporda bazı başlıklar ortaya çıktı. Eğitim bunlardan birisiydi.




Ar-Ge inovasyon gibi konularda bir dizi çalışmalar gerçekleştirdik. Oluşturduğumuz raporu da merkezi  , AR-GE ve inovasyon merkezi, model fabrikası ihtiyacının olduğunu tespit ettik. Sanayide yüksek teknolojiye geçme hedefimize devam ediyoruz. Sanayi Bakanlığı tarafından model fabrika kuruldu, AR-GE inovasyon merkezimiz güçleniyor.”açıklamarında bulundu.

Belediye Başkanı Fatma şahin yine başlıklar halinde açıkladığı icraatları “Bizim açımızdan şehir ekonomisi çok mühim. Bilişim A.Ş.’yi kurduk. Özellikle yazılım ve donanım kapsamında büyük yol kat ettik. Sağlık Bakanı ile Hayat Eve Sığar Kodu ile ilgili hızlı bir protokol yaptık. Akıllı Ulaşım’ projesi ve pandemide devreye soktuğumuz HES protokolünün entegrasyonu ile temaslı bireylerin toplu ulaşımı kullanmasının önüne geçtik.”  Dedi. 

Yine önemle altını çizdiği konulardan “Dünyanın en eski yerleşim yeri olarak Gaziantep 9’uncu sırada bulunuyor. Kültür ve sanatta da turizm çerçevesinde şehri hazırlamamız gerekiyor. 5 antik kentimiz var. Bunların hepsi UNESCO’nun geçici listesinde yer alıyor. Dünya Bankasına göre Gaziantep dünyanın 7. rekabet etme gücü yüksek olan şehir. 

Panorama Müzesi ile Antep Savunması’nın kahramanlık anları bugüne yansıtılacak. Rumkale’de Türkiye’nin en büyük cam terasını yapıyoruz. Rumkale’de ayrıca bir sahil düzenlemesi yaptık. Su sporları festivali düzenledik. 

Arkeorotaya girmek için Anadolu Arkeloloji Enstitüsünün bütün işlemleri tamamlanmak üzere. Çok büyük bir laboratuvar var karbon analizi yapan. Arkeoloji kütüphanesi var. 450 akademisyenin çalıştığı çok büyük bir network var. Bu Arkeorota bizi İpek Yolu’ndan buraya getirecek.” Şeklinde özetle mükemmel çalışmalarını sıraladı.

Proje kapsamında 27 milyon fidan dikileceğine vurgu yapan Şahin, kişi başına düşen yeşil alanı artırmayı, karbondioksit salınımını azaltmayı hedeflediklerini, Enerji A.Ş.’yi kuracaklarını iklim master planı yaptıklarını, Gaziray gibi çok büyük proje çalışmaların sürdüğünü söyledi.

Zorunlu yapacaklarının altını çizen Başkan Şahin, “Dünyanın kodlarına güçlü şekilde hazırlanmamız, yenilenmemiz lazım. Bilgi ve yeşil ekonomiyi nasıl çözeceğiz bunu konuşacağız. Şehir ekonomisini güçlü şekilde hayata geçirmemiz, bölgesel kalkınmayı planlamamız ve insanımızı buna hazırlamamız lazım. Şehrin kendi kendine yetebilmesi adına tohum bankası, baharat kütüphanesi kuruyoruz.  Kendi üretimimizi kendimiz gerçekleştiriyoruz.” Gibi daha pek çok yaptıklarını ve yapacaklarını özetledi.

Bizde Başkanın akıllı projelerin önemine katılıyoruz.. 

Akıllı kent, Yaşam kalitesini iyileştirirken, şehir işlevlerini optimize etmek ve ekonomik büyümeyi sağlamaktır.

Enerji tasarrufu ve verimlilik akıllı şehirlerin ana odak noktalarıdır. Akıllı sensörler kullanarak,  Akıllı şebeke teknolojisi, operasyonları, bakımı ve planlamayı iyileştirmek ve talep üzerine güç sağlamak gibi faydalar sağlar. 

Akıllı binalar aynı zamanda akıllı şehir projesinin bir parçasıdır. Akıllı şehir girişimleri, iklim değişikliği ve hava kirliliği gibi çevresel kaygıları da izlemeyi ve ele almayı hedefliyor. Atık yönetimi ve sanitasyon, akıllı teknoloji ile, sistemin yaşam kalitesini iyileştirme ve ekonomik büyümeyi sağlama hedeflerine ulaşmak için bağlı IoT cihazları ve diğer teknolojilerden yararlanırlar. 

Bu Akıllı tekonojileri kullanan Akıllı Belediye Başkanın Uluslararası düzeyde örnek bir şehir yaratacağı inancındayız.

yilmazparlar@yahoo.com

1/20/21

Markalaşmak Neden Önemli

  Markalaşmak Neden Önemli

Ürünü değerli yapan marka, markaya değer verende ödül.

Lob'in Turkey Başkanı Fahri Ustaoğlu,  2021 Uluslararası Marka Liderleri Zirvesinde ürünün markasına yapılan yatırımın çok önemli olduğunu vurgulayarak,  “Marka, o ürüne kıymet, kişilik, isim veren bir değer. Markalaşmaya çok önem vermek gerekiyor."  dedi.



Başkanlğını Fahri Ustaoğlunun koordinatörlüğünü Fehim Ustaoğlunun yaptığı Lob'in Turkey tarafından düzenlenen 2021 Uluslararası Marka Liderleri zirvesi,19 ocak 2021 salı günü Tarabya, Vilayetler Evinde gerçekleştirildi. 

Hızla gelişen dünyamızda rekabetçi ve sürekli değişen marka ortamında yenilikçilik, çeviklik ve tüketici içgörüleri ile marka başarısını sağlayanlar ödüllendirildi.

Sunumu oyuncu Metin Yıldız ve Ceylan Yılmaz’ın, Kırmızı halı sunumunu Best Model 2020 Yüz güzeli Aleyna Deniz’in üstlendiği Zirvede yapılan konuşmalarda; Rekabetçi markaların merceğinden, marka pazarlama ekosistemini etkileyen, tüketicilerin zamanı ve ilgisi için verilen mücadele, dijital deneyimin gittikçe parçalı hale geldikçe yoğunlaştığı, değişim yaşandığı, tüketicilerin gerçek insan bağlantısı ve aidiyeti için çevrimiçi topluluklara yöneldiği, çevrimiçi topluluğun rolü ve değeri önem kazandıkça, rakip markalar tüketicilere daha derin, daha hızlı bir şekilde ulaşma fırsatını yakalayan markalara sahip olduğu vurgulandı.



Yerli yabancı katılımcılarla oldukca yoğun ilgi gören ve elit bir davetlinin icabet etdiği zirvede; Tüketici Diyaloğu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, Avrupa Ekonomi Senatosu Türkiye-Ortadoğu Başkan Yardımcısı Ekonomi Senatörü Musa Karademir moderatörlüğünde birde, marka ile ilgili panel programı yer aldı.

Panelistler; Consulta iletişim ve marka yönetim hizmetleri kurucusu Nilgün Cengiz “Markaların iletişim stratejileri”,Tüketiciyi güçlendirme yönetim kurul başkanı Jale yanılmaz “Tüketicilerde marka bilinci”, Medya mensubu Yılmaz Parlar “Marka ve medya” konuları hakkında bilgi paylaştılar.

Panelde; Marka değerinin temel boyutlarından biri olan marka bilinci, bir markayı değerlendirme kümesine dahil etmenin ana faktörü olduğu,

genellikle tüketicilerin satın alma kararının bir ön koşulu olarak kabul edildiği, marka farkındalığının önemi ifade edildi.

Bir marka iletişim stratejisi, özünde, gerçek bir işin veya markanın dünyaya doğru zamanda doğru insanlarla doğru şekilde konuşacak şekilde iletilmesinin bir yansıması olduğu, dünyaya verdiği fayda, hikaye oluşturabilecek en temel bölümlere, şirketin gerçekte ne yaptığı, anahtar tipteki insanlara hitap etmesi gerektiği gibi bilgiler dile getirildi. 

Günümüzün sofistike medya ortamı, bilgili pazarlamacılar için her zamankinden daha fazla araç ve platform sunduğu günümüzün en yenilikçi pazarlamacılarının, markalarını büyütmek tüm medya stratejileri, oluşturma sırasında aynı yaklaşımı benimsedikleri belirli hedefleri ve belirli demografisi olmaı gerektiği şeklinde özet olarak paylaşıldı.



Ödüle layık görülen Tüm Kalkınma İş Adamları ve Girişimciler Derneği (TÜMKİAD Başkanı Nihat Tanrıkulu teşekkü konuşmasında “Birilerinin emrinde olan değil devletçi olanların ve devletin emrinde olan iş dünyasının yeni yüzü olsun diye bir STK kurduk tüm dünya bunu böyle bilsin. Bize katılmak isteyenlerde bunu bilerek gelsin yoksa içimizde barınamaz…Allahtan korkan  kimseden korkmaz..” gibi sözlerle müstakil olduklarını açıkladı.

Pheda menager Dr. Esat Başaran zayıflama ve diyabet için alternatif ilaç hakkında bilgi verdi.

Ödül törende ayrıca  "Türkiye'nin Uluslararası Haber Ajansı Markası" ödülü Anadolu Ajansına, "Yılın Ekonomi Kuşağı" ödülü A Para kanalında "Seans Öncesi" programını sunan Şafak Tükle Uysal'a, "Yılın En İyi Spor Programı ve Sunucusu" ödülü "VAR Odası" programıyla Ertem Şener'e verildi.



Ödül plaketlerin yanı sıra verilen sertifikaların ödül sahibi isimleri kaligraf sanatcısı Fatma Geyik tarafından yazıldı. 

1988 yılında Türkiye'nin ilk Tüketici Dergisi ile tüketicinin bilinçlenmesi, tüketici haklarının yaygınlaştırılması ve kalitenin yükseltilmesi için çalışmalar yapmaya başlayan LOB'IN (Leaders Of Branding Intelligence Summit) ekibi Fahri Ustaoğlu başkanlığında Fehim Ustaoğlu koordinasyonunda 34 yıldır faaliyetlerini yurtiçinde ve yurtdışında sürdürmektedir.


yilmazparlar@yahoo.com

1/09/21

3.Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi Ödülleri verildi

  3.Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi Ödülleri verildi


Başarılı kadınlara ödül yağdı


İş hayatında birçok başarıya imza atan, sosyal sorumluluk alanında ilklere imza atan kadınlar 3.Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi ve Ödül Töreni’nde bir araya geldi. Üreten ekonominin içinde olan, toplumdaki algının değiştirilmesi ve örnek olabilmek adına ödüllendirilen kadınlar, güçlerini bu önemli zirvede bir kez daha gösterdi.


Başarı hikayeleriyle ilham veren kadınların deneyimlerini paylaştığı Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi, ‘Yeni Normalde Kadın ve Dayanışma’ ana teması ile İş Sanat Kültür Merkezi’nin ev sahipliğinde 6 Ocak 2021 Çarşamba günü gerçekleştirildi. Ana sponsorluğunu Arnica’nın üstlendiği, Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) ve Çevre Doğa ve Tarihi Dokuyu Koruma Derneği (ÇEVDO-DER) tarafından organize edilen zirvenin sunuculuğunu Celal Toprak ile Seda Çelik üstlendi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ve İş Bankası tarafından desteklenen Kadın Girişimciliğine Destek Zirvesi ve Ödül Töreni’nde 25 kategoride 25 kadına ödül verildi.



“BİRLİKTE el ele vermemiz gerekiyor”


Açılışta konuşan Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, “Günümüzde sanayiden bilime kadar pek çok alanda girişimci kadınlarımızı görüyor ve gurur duyuyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde, bizim topraklarımızın kadını kadar üstün bir gayret, azim ve dayanışma içinde olan bir millet yoktur. Bu gayret ve dayanışma örneği, kendi milletini kurtuluşa ve zafere götürmüştür. Bireysel olarak çok çalışmak ve yükselmek toplumumuz için yeterli gelmemektedir. Sistemimizi daha yukarı taşımak ve çağdaş bir seviye getirmek için BİRLİKTE el ele vermemiz gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.


“Yeni Normalde Kadın ve Dayanışma” paneli gerçekleşti 


Moderatörlüğünü Sibel Palacıoğlu'nun üstlendiği ‘Yeni Normalde Kadın ve Dayanışma’ konulu panelde Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder, Tezmaksan Robot Otomasyon Teknolojileri İcra Kurulu ve Yönetim Kurulu Üyesi Hatice Aydoğdu Özer, Sistem Reklam Şirketler Grubu Genel Müdürü Özge Peker ve Wediacorp CEO ve Kurucusu & YouTube Resmi İş Ortağı Funda Şen bir konuşma gerçekleştirdi. 



Türkiye’nin yazılımda ilk 3 firmasından birisi, kadın girişimciliğinin önünü açıyor 


Türkiye’nin inovasyon liderleri arasında yer alan Uyumsoft’un, yazılımda ilk 3 firmadan birisi olduğunu ifade eden Uyumsoft Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder, şunları söyledi: 

“25. yılımızda 250’nin üzerindeki dijital uzmanımız ve 1.000’i aşkın iş ortağımız ile yerel ve global 40 binin üzerindeki müşterimizin “Uçtan Uca Dijital Dönüşümüne” rehberlik ediyoruz. Ülkemizin en büyük 500 şirketinin yaklaşık %80’ne hizmet veriyoruz ve Türkiye ekonomisinin %10’una etki ediyoruz. Ar-ge ve inovasyon odaklı bir şirket olduğumuz için, krizler sırasında da büyüyerek ve güçlenerek yolumuza devam ediyoruz. Geçtiğimiz yıl Covid-19 olmasına rağmen ciddi bir büyüme gerçekleştirdik ve bu yıl %40’ın üzerinde bir büyüme hedefliyoruz. İçinde bulunduğumuz dönem, firmaların tek başlarına değil, ekosistemleri ile birlikte iş yapabileceği bir dönemdir. Geleceğe hazır olabilmenin koşullarından birisi “ekosistem” mücadelesidir. Uyumsoft olarak ekosistemimizde yer alan iş / çözüm ortaklarımızın sayısı artırıyoruz. İş dünyasında çok sayıda kadın girişimci var. Başarı hikayeleri yazıyor. Biz Uyumsoft olarak, kadın çalışanlarımızın ve kadın girişimciliğinin önünü açmak için çok çalışıyoruz. Uyumsoft çalışanlarının %56’sı kadın. %51 ise Teknik (Mühendis, Yazılımcı Kadınlardan oluşuyor.) Şirketimizin yönetim ve beyin takımını yine kadınlardan oluşuyor. İş ve çözüm ortaklarımız arasında kadın patron / yöneticilerle başarılı çalışmalara imza atmayı sürdürüyoruz’” dedi. 

Tezmaksan Robot Otomasyon Teknolojileri İcra Kurulu ve Yönetim Kurulu Üyesi Hatice Aydoğdu Özer, “Biz kadınlara pozitif ayrımcılık yapılan bir şirketteyiz. Babam Mustafa Aydoğdu bu yolu açtı. Genel müdürü, üretim müdürü ve kalite müdürünün kadın olduğu bir şirketimiz var. Ve çok başarılıyız” dedi.

Dijital reklamcılıkla ilgi gelişmeleri anlatan Sistem Reklam Şirketler Grubu Genel Müdürü Özge Peker kadınların bu alanda da çok başarılı olacaklarını örnekler vererek aktardı.

Wediacorp CEO ve Kurucusu & YouTube Resmi İş Ortağı Funda Şen’in Youtube ilgi ilgili verdiği bilgiler herkesin çok ilgini çekti.

Panelin sonunda Jüri Başkanı Dilek Çapanoğlu’nun konuşmasının ardından ödül törenine geçildi . 


İşte Ödül Alan En Başarı Kadınlar  


-Fark Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahu Serter - Başarılı Rol Model Kadın Ödülü

-Mask1 Gıda Pazarlama Müdürü Amine Asena Özer- En Genç Kadın Girişimci Ödülü

-Bee’o Kurucusu ve Genel Müdürü Aslı Elif Tanuğur Samancı - İnsana Değer Katan Girişimci Ödülü

-Veribilim Yazılım San.Tic.Ltd.Şti. Kurucu Ortak Duygu Sarı - Kadın Girişimciliği İnovasyon Ödülü

-Little Caesars Genel Müdürü Banu Arıduru - Başarılı Yönetici Ödülü

-Dedeman Hotels & Resorts International Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Banu Dedeman - Turizmde En Başarılı Kadın Girişimci Ödülü

-Kayseri Sanayi Odası Meclis Üyesi Berna Gözbaşı - Anadolu’da Fark Yaratan Girişimci

-Microsoft Grup Pazarlama Müdürü Çiğdem Kayalı - Kadınlara Dijital Destek Ödülü

-TÜBİTAK Kutup Araştırmaları Enstitü Müdürü Doç. Dr. Burcu Özsoy - Liderlik Ödülü

-İBB Raylı Sistem Daire Başkanı Doç. Dr. Pelin Alpkökin - Topluma Katkı Sağlamak

-Migros Kalite ve Çevre Yönetimi Direktörü, ÇEVKO Vakfı İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Grubu Üyesi Dr. Hülya Günay - Çevre Ödülü

-Aloparca.com Kurucusu Ebru Özülkü - Ufuk Açan Yeni Girişimciler

-OTİAD Yönetim Kurulu Üyesi Eda Arpacı - Modada Girişimcilik Ödülü

-KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Emine Perviz Erdem - STK Lideri Ödülü

-Hepsiburada Chief People & Culture Officer Esra Beyzadeoğlu - Teknoloji ile Hayatı Kolaylaştırma Ödülü

-Taç Porselen Yönetim Kurulu Üyesi Esra Kuştemir - Sosyal Girişimcilik Ödülü

-Tezmaksan Yönetim Kurulu Üyesi ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Üyesi Fatma Aydoğdu – Büyük Ödül

-Techopscenter Genel Müdürü Işık Tazeler - Gençlere Destek Ödülü

-Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton - Önderlik Ödülü

-ALZ Grup A.Ş. Kurucu Ortağı ve TOBB Avrupa Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı - Yurtdışında Kadın Girişimciliği Temsil Ödülü

-Köy Koop İzmir Başkanı Neptün Soyer - Dayanışmacı Girişimcilik Ödülü

-Opet Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk - Sosyal Sorumluluk Ödülü

-İstanbul Vakfı Genel Müdürü Perihan Yücel - İyilik Ödülü

-Tepar Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Sultan Tepe - Sanayide Üreten Kadın

-Seger Korna Genel Müdürü Tülin Tezer - Fayda ve Değer Yaratan


Kadın Girişicileri Destekleme Zirvesi Jüri Üyeleri


İsmail Gülle, Şükrü Genç, Ali Kılıç, Ali Rıza Polat, Sevgi Atalay, M.Tevfik Dinçer, Ayşegül Sünbül, Mehmet Önder, Çiğdem Antlı, Ayşe Hasol Erktin, Dilek Çapanoğlu, Esra Özden, Günseli Özen, Can Sezen, Fügen Toksü, Doğan Ufuk Güneş, Sibel Palacıoğlu, Prof.Dr.Melahat Dönmez, Habibe Çiftçi, Elif Attepe, Neşecan Çekici, Serpin Alparslan, Muammer Ömeroğlu, Zuhal Gözüküçük, Senur Akın Biçer, Aydın Ağaoğlu, Bahattin Durmuş, Necdet Buzbaş, Kenan Yavuz, Muhammed Şahin, Gaye Donay, Tamer Pala, Nil Yıldızalp, Seda Akbay, Mücella Tarhan, Şenay Sezgin, Cüneyt Tansu Demir, Fatma Denizci, Oylum Tala, Uyanış Tuğtaş Bayar, Lale Güngör, Sevda Yılgaz,Gönül Yıldırım, Nuri Kalyoncu, Hatice Bozdağ, Işıl Arıdağ, Ayşen Laçinel, Ayşe Pehlivaner, Adem Akkaya, Saadettin Çay, İlker Altun, Recep Erçin, Hüseyin Öztürk, Cemile Kuzu, Dilek Özcanlı Uslu, Banu Karamuk, Aslı Erinç, Mete İmer, Talip Bayram, Seven Yılmaztürk, Emel Elik, Atilla Üstündağ, Melek Çubuk, Türkan Kaya, Belma Ünal, Hakkı Sağlam, Serhat Dükel,  Emine Çelik, Gündüz Üç, Banu Şahin


yilmazparlar@yahoo.com

12/27/20

Haklarını Biliyormusun Tüketici

   Haklarını Biliyormusun Tüketici

Tüketici çıkarlarının savunucusu olarak hareket ederek, tüketicileri korumak, haklarını bilgilendirmek, eğitmek amaçlı tüketici refahını artırmaya ve tüketicileri kendilerini korumaları için güçlendirmeye kararlı yeni bir dernek, Tüketici Diyaloğu Merkezi (TÜDİYAD) kuruldu.




Yönetim Kurulu Başkanlık görevini, Avrupa Ekonomi Senatosu Türkiye-Ortadoğu Başkan Yardımcısı, Alipour Group Strateji ve İş Geliştirme Direktörü Musa Karademir’in üstlendiği Tüketici Diyaloğu Merkezi (TÜDİYAD) adil bir pazarda güvenli ve sürdürülebilir tüketime yönelik tüketiciyi iyileştirme çabasında güvenilir ses olarak faliyetlerini sürdürecekdir. 

Kurucuları, kendi alanlarında yetkin ve uzman kişilerin gönüllü olarak oluşturduğu,  “Geçmişin Birikimi, Geleceğin Güveni” sloganıyla sivil toplum hayatına katılan TÜDİYAD, sivil toplum kuruluşu bir formda, kar amacı gütmeyen bir yapıda olup, tüketicilere yönelik iletişim yoluyla özel sektör, medya ve hükümet gibi diğer paydaşlarla ağ kurarak diyaloğ sağlıyacakdır.

Sürdürülebilir tüketim kavramını dikkate alarak tüketici çıkarları odaklı olarak adaleti desteklemek faaliyetleriyle, işlevleri proaktif, yapıcı ve azimle yerine getirmek niyetinde olan TÜDİYAD’ın Yönetim Kurulu Başkanı Musa Karademir, dernek hakkında “Sivil toplum kuruluşlarının, politika üretmeye katkı sağlaması önemlidir. Evrensel tüketici haklarının korunmasında, geliştirilmesinde ve güçlendirilmesinde, kurucular kurulu olarak, üzerimize düşen vazifeyi yerine getirmek için çaba harcayacağız. Biz, şeffaflığı, hesap verebilirliği, kaliteyi, mükemmelliği, iyi yönetişim odaklılığını, sürdürülebilirliği, öz değerler olarak görmekteyiz. Şeffaflık ve hesap verebilirlik günümüz dünyasında çok önemlidir.  Şeffaflık; var olan bir bilginin açık toplum anlayışı kapsamında, kamuoyu ile paylaşılmasıdır.  Hesap verebilirlik de şeffaflığın tamamlayıcı olan bir kavramdır.Şeffaf kurumlar, kamuoyunun bilgi edinme özgürlüğüne açıkça cevap verebilen yapılardır. Yasal bir zorunluluk olmamakla beraber, kamuoyunu bilgilendirmeyi, toplumumuzun geleceği için yaptığımız faaliyetlerimizi ve finansal gelir-giderlerimizi “kamuoyuna” sunmanın, sosyal ve toplumsal bir görev olduğunun bilincindeyiz. Ayrıca, diğer paydaş ve bileşenler olan dernekler, federasyonlar ve konfederasyonlarla da sıkı işbirliği içinde olacağız. Avrupa Birliği ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla sürekli iletişim kuracağız. Başta AB fonları olmak üzere, yurtiçi ve yurtdışı diğer hibe ve fonlardan yararlanarak, farklı projeler üreteceğiz. En önemli projelerimizden biri de“Birey-Toplum Stratejik Haklar Merkezi-TOHMER” olacaktır. TOHMER ile güçlü ve farkındalık yaratacak olan bir “tüketici ekosistemi” oluşturmayı hedefliyoruz. Bu ekosistem de tüketime konu olan evrensel tüm konular olacaktır ve tüketici haklarının korunmasında çalışan diğer tüm STK’lar, üniversiteler, sendikalar, barolar, dürüst üreticiler bir arada, etkin işbirliği ve güç birliği içerisinde hareket edecektir. Toplumu kucaklayan, sorunlara çözüm odaklı yaklaşan, önceliği birey olan bir sivil toplum kuruluşu olarak, sorun-çözüm odağıyla hareket etmeyi hedeflemekteyiz.” Şeklinde dernek faliyetlerini özetledi 




Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bengü Bilik  de yaptığı açıklamasında “Tüketici haklarının korunması, geliştirilmesi ve tüketicilerin kendilerini koruyabilmeleri için gerekli bilinç düzeyini oluşturmayı amaçlıyoruz. Ayrıca rekabet hukuku alanında ve rekabetin korunması ve tüketici lehine oluşan haksız rekabetin giderilmesi için gerekli çalışmaları yapacağız. Tüketici haklarının birey ve toplumun genel haklarının korunması konusunda da mücadele edeceğiz.”dedi

Kişisel verilerin gizliliğini koruyarak temel değerler şemsiyesi altında tüketici uyuşmazlıklarının önlenmesi ve arabuluculuk yapılması, tüketicilerin kültür ve haklarını öğrenmek ve kendilerine yardımcı olma yeteneklerini geliştirmek için gençler, yaşlılar ve yeni göçmenler dahil olmak üzere toplumun çeşitli katmanlarına yönelik eğitim programları, söyleşiler, sergiler, eğitimler ve atölyeler düzenli aralıklarla gerçekleşecekdir.

Tüketicinin sesini ve ağını temsil etmek, insan haklarına saygı talebi, doğası gereği ahlaki değerlere dayanır. İnsanlık onuru için çok önemlidir. İnsan hakları olmadan insan potansiyeli tam olarak gerçekleştirilemez. İnsan hakları basitçe bu anlayışı bireysel seviyeden kitkesel topluma aktarır. 

İnsan hakları kavramının temelini oluşturan iki temel değer vardır: birincisi insan onuru ve ikincisi eşitliktir.  Bu anlayış evrensel olarak kabul edilmektedir. Uluslararası toplum, 1948 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ni kabul ederek insan haklarını korumaya olan sarsılmaz bağlılığını çoktan ilan etti. Stratejik haklar, ihtiyaç duyulan insan hakları konularında toplumun eğitilmesine yardımcı olur.  

Saygın tüketicinin koruyucu örgütü olan TÜDİYAD dernek, bağımsız ulusal, kar amacı gütmeyen, gönüllülük temelli bir kuruluştur. Güvenlik hakkı, Dinlenme hakkı, tazminat hakkı, Tüketici eğitimi hakkı, Sağlıklı bir çevre hakkı vs.gibi daha bir çok haklar konusunda öncelikli ele alacağı stratejik konularda çalışmalarını sürdürecekdir. 

TÜDİYAD Kurucular Kurulu

Musa Karademir (Yönetim Kurulu Başkanı), Bengü Bilik (Yönetim Kurulu Başkan Yrd.), Yılmaz Parlar (Yönetim Kurulu Başkan Yrd.), Işıner Güngör (Genel Sekreter, Halis Yılmaz (Kurucu Üye),Burhan Otçu (Kurucu Üye), Serpil Sabaz (Kurucu Üye), Nilgün Cengiz (Kurucu Üye), Dilek Türkmen (Kurucu Üye), Erinç Aşıcıoğlu (Kurucu Üye)


yilmazparlar@yahoo.com

12/23/20

HALAL EXPO 2020

  HALAL EXPO 2020

Dünya İslam Ekonomisinin büyümesinin hedeflendiği, 2023 yılında 3,007 trilyon dolara çıkması beklenen İslam ekonomisi pazar büyüklüğünün oyuncularını ve yatırımcılarını 6. kez bir araya getirmek için Dünya Helal Zirvesi, start aldı. 




Discover Events organizatörlüğünde geçtiğimiz yıllarda Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenen Dünya Helal Zirvesi, E-Halal Expo 2020, 21 Aralık 2020 pazartesi günü Pullman Istanbul Hotel&Convention Center’da, online uluslararası katılımlar ile hibrit olarak gerçekleşen zirve 23 aralık 2020 tarihine kadar panellerle devam edecek.

Pandemi sebebiyle online gerçekleşen Halal Expo 2020, teması, “Herkes için Helal: Üretimden Tüketime Her Yönüyle Helal.” fuarda geniş bir platform sunuldu.

Yiyecek ve içecek, kozmetik, HORECA, eczacılık ve sağlık, turizm ve sağlık turizmi, finans, medya, tekstil ve muhafazakâr giyim ile teknoloji firmalarının katılımcı olduğu www.e-halalexpo.com adresi üzerinden gerçekleşti.




İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) ana paydaşlığında; "Herkes için Helal: Üretimden Tüketime Her Yönüyle Helal" başlığı altında bu sene 6’ncısı düzenlenen Dünya Helal Zirvesinde, Dünya Helal Konseyi  Başkan Yardımcısı Emre Ete, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, (online) Helal Akreditasyon Kurumu Başkanı Zafer Soylu, (online) Afganistan İslam Cumhuriyeti Ticaret ve Sanayi Bakanı Nisar Ahmad Faizi Ghoryani, İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü Genel Sekreteri İhsan Övüt'ün açılış konuşmalarını paneller takip etdi.




WhatsApp, Zoom ,Google Meet gibi çeşitli etkileşim seçeneklerine de açık olan, Helal Fuarı için Discover Events Yönetim Kurulu Başkanı ve WHS Konsey Başkanı Yunus Ete, “Pandemi sebebi ile ticaret yapma şeklimizi yeniledik ve geliştirdik. Bu amaçla her yıl Helal Zirvesi ile birlikte düzenlediğimiz Helal Expo, bu yıl özel olarak geliştirilen sanal platformumuzda gerçekleşiyor. Ana fuar alanı, fuar salonları, 360 derece gezilebilen gerçekçi stantlar, network ve konferans alanlarını içeren E-Halal Expo, sağlık, sağlıklı yaşam ve beslenmenin önem kazandığı günümüzde helal gıda, ürün ve hizmetlere ulaşmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterecek.



Sadece Müslümanların değil Gayrimüslimlerin de sağlıklı ve güvenilir gıdalara ulaşma adına tercih ettiği helal sertifikalı ürün ve hizmetlerin sektör oyuncuları ve yatırımcıları, 2,107 trilyon Dolarlık helal pazarını büyütmek için E-Halal Expo’da bir araya gelecek" dedi.

WHS Konsey Başkanı Yunus Ete, dünya nüfusunun yüzde 24’ünü oluşturan 1 milyar 800 milyon Müslümanların, 2,107 trilyon dolar olan (Dünya İslam Ekonomisi 2018-2019 verilerine göre) İslam ekonomisi pazar büyüklüğünün 2023 yılında 3,007 trilyon dolara çıkmasının beklendiğini de belirtti. Pazarda 2,438 milyar Dolarlık payı İslami finans, 1,303 milyar dolarlık payı helal gıda, 177 milyar dolarlık payı helal turizm alırken, muhafazakâr moda 270 milyar dolar, helal medya 209 milyar dolar, helal tıp 87 milyar dolar, helal kozmetik ise 61 milyar dolarlık paya sahip olduğu bilgileri paylaştı.

Dünya Helal Zirvesi, 6’ncı yılında 15 ülkeden 60 konuşmacıyı, helal gıda, kozmetik, turizm, ilaç, muhafazakâr giyim, İslami finans ve İslami yaşam gibi alanlarda konferanslar vermek üzere ağırladı.

"Herkes için Helal: Üretimden Tüketime Her Yönüyle Helal" başlığı altında düzenlenen, E-Halal Expo 2020 ile eş zamanlı gerçekleşecek olan 6. Dünya Helal Zirvesi ’nin oturumlarında “Helal Pazarı ve Helal Kalite Altyapısı”, “Helal Standardizasyonda Yeni Zorluklar ve Fırsatlar”, “Uygunluk Değerlendirmesine İlişkin İİT/SMIIC Standartları” konuları ele alındı. 

TSE Genel Sekreter Yardımcısı İlhami Aktürk “Helal Belgelendirmenin Önemi” konulu konuşmasında; “Helalde belgelendirme terimi ‘uygunluk’ değerlendirmesini de kapsıyor. Türkiye’de helal standartları olarak SMIIC’inkiler geçerlidir. Biz Türkiye ve TSE olarak onu kabul ettik. Almanya’da karşımıza bir madde çıkıyor ‘ticaretin yüzde 80’i teknik mevzuatlar ve standartlardan etkileniyor’ diye. Bundan dolayı teknik düzenlemeler ve standartlar ticaret açısından büyük önem arz ediyor. Örneğin ticaret yapıyorsunuz, elma satıyorsunuz ama elmanın 100 çeşidi var. İşte bu noktada herkesin aynı elmayı anladığı ve onu kast edecek şekilde bir tanımlama yapmamız gerekiyor. Burada bir tanım belgesi olması gerekiyor ki bu belge, teknik bir sözleşme mevzuatı da olabilir veya o elmayı tanımlayan konsensusa dayalı bir belge de! Ki işte buna standart diyoruz” dedi. 



SMIIC adına Gıda Mühendisi Çağrı Cankurtaran,  “SMIIC’de standartları belirlediğimiz uzmanlarımız var üye ülkelerden. SMIIC Uygunluk Değerlendirme Standartları Komitesi (SMIIC CCA)’nin uygunluk değerlendirmesi, test, denetim, değerlendirme, denetleme, muayene, deklarasyon, sertifikasyon, akreditasyon, akran değerlendirmesi, olay ve validasyon süreçlerini içeriyor. Helal sektöründe piyasanın çoğu sertifikasyona odaklanmış durumda.  Ancak test, denetleme, sertifikasyon ve kalibrasyon da önemli fonksiyonlar. Sertifikasyon ve kalibrasyonda yeni standartlar yapıyoruz. Üreticilerden hizmet sağlayıcılara kadar her aşamada SMIIC standartlarını geliştiriyoruz. Helalden bahsediyorsak insan kaynakları, yani bireylerin yetkinliği oldukça önemli. Helal denetleyici, uzman veya değerlendirmeciler burada temel gruplar. Laboratuvarların yetkinliği, tarafsızlığı ve bağımsızlığı ile ilgili standartlar da öne çıkıyor. Helal denince yeni test metotları ve başka konular da öne çıkıyor. Laboratuvarların profesyonel çalışmaları da helal raporu için sertifikasyon kurumlarının daha fazla test yapmalarını teşvik ediyor. SMIIC’in ana fikri standart oluşturmak. Yeni bir helal denetleme önerisi var. Bu konuda bir çalışma grubu oluşturduk ve bu grup yakın bir zamanda faaliyete geçecek. İSO 17020 çerçevesinde çalışacak bu grup. Bir buçuk yıl içerisinde standart geliştireceğimizi umuyoruz” dedi. 

SMIIC Türkiye Dr. Mohammed Ali Alsheikh Wace, “OIC/SMIIC 24:2020 Standardı, Helal Gıda Katkı Maddeleri ve Diğer Eklenen Kimyasallar hakkında Genel Gereklilikler”denbilgiler verdi. SMIIC’in son standardı SMIIC 24’ü, helal gıdaya eklenen kimyasallarla ilgili belgeleri anlatan Wace, “Evde yemek yapmaya çalışanlar pazardaki ürünleri kıyasladıkları zaman bazen hayal kırıklığına uğruyorlar. Örneğin biri ev yapımı, diğeri fabrikada yapılmış fıstıklı bir ürün… Birisi kalite açısından farklı, hızlı bozuluyor. Gıda katkıları evde yapılanla aynı kaliteyi veriyor; hatta bazen marketten aldığınızın daha iyi bir sunumu, görüntüsü oluyor. Son kullanım tarihini de uzatıyorlar. Gıda katkılarının içinde çok fazla kimyasal vardır. Bunu sektörden çıkartıp uzaklaştıramayız. Bu durumun hem avantaj, hem dezavantajları var. Gıdayı bu şekilde üretebildiğimiz için daha fazla insana sunabiliyoruz ama bu noktada akla helal durumu ve güvenlik soruları geliyor. Diğer bir soru SMIIC 1; gıda katkıları, hayvan besinleri için neden farklı standartlar var? Bir standart genel olunca onun spesifik hale getirilmesi, açıklanması için yeni bir standarda daha ihtiyaç duyuluyor. Her teknik detay için bir SMIIC standardı geliştirmeye çalışıyoruz. Ancak yeni standartlar oluşturmak için bir kuralımız var; SMIIC 1 ile çelişmemek! Gıdamıza binlerce katkı maddesi ekleniyor. Sadece tatlandırma için 7 binden fazla kimyasal var. Gıda katkıları 600 civarında. Örneğin bir süt fabrikasını ele alalım. Çocukların vitamine yeterli miktarda ulaşması için Türkiye mevzuatında D vitamini eklenmesi devlet tarafından zorunlu kılınıyor. Bu durum da hellalik konusunda, emülgatör ile beraber diğer sorunları getiriyor. SMIIC 24’te gıda katkı maddeleri ile ilgili şartlar nelerdir, şüpheli, dolaylı gıda katkıları ve işleme yardımcı olanlar; bunları halledeceğiz. Çok fazla fonkiyonel sınıf var; 600 gıda katkı maddesi, emülgatörler, katılaştırıcılar, tatlandırıcılar, tüm gıda katkı maddelerine kodekste yer veriliyor. Buradaki helal statüsünü, ‘helal olmayan’ ve ‘şüpheli’ maddeler, içerikler açısından SMIIC olarak dile getiriyoruz.”şeklinde açıklamalarda bulundu.

yilmazparlar@yahoo.com

12/09/20

Ordu Turizme Yöneldi


Pandemi sürecinde yeni bir hamleye hazırlanan Ordu, Etkili şehir pazarlama stratejileri yapıyor.

Ekonomide Uluslararası arenaya çıkmanın yolu turizmdir. Turizm, ekonominin önemli bir parçasıdır. Buda, ekonomik kalkınma arasında anlamlı bir bağ olan kültürel sermaye birikimi ile mümkündür.



Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneğin (YAPDER) düzenlediği, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler’in de katıldığı online toplantıda, Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Servet Şahin, NRW.Global Business Turkey Genel Müdürü Adem Akaya, birçok sektörde, Ordu’lu girişimcilerin  Almanya pazarına açılması için, bilgiler verdi. 

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğü üstlendiği zoom toplantıda; Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler Ordu şehrin farklı yönlerini dile getirdi. NRW.Global Business Turkey Genel Müdürü Adem Akkaya Almanya Ruhr Havzasının imkanlarını sıraladı. 

Ancak Almanya Ruhr Havzasının yanı sıra, Fransa (Metz ve Lens bölgeleri), İngiltere (Glasgow, Liverpool, Londra), İspanya (Bilbao) gibi gelişmiş ülkeler işsizliğin arttığı, sosyal katılımın azaldığı bölgelerde kültür ve sanatsal yatırımlarla kentsel canlanma yaratdılar. Yani Kültürel sermaye ile gerçekleştirdiler. “Gayrimenkul odaklı kalkınma projeleri” yerine “Kültür odaklı kentsel gelişim projelerine” öncelik verdiler 



Kültürel sermaye birikiminin sosyal refahı arttırıcı etkisi olduğu kadar ekonomi için istihdam ve gelir arttırıcı etkisi de vardır. Kültürel yatırımlar, çoğaltan etkisi ile ekonomideki diğer sektörler ile etkileşimde bulunurlar.

Nedir Kültürel sermaye,  toplumdaki bireylerin sahip olduğu bilgi, beceri, deneyim, sanat, bilim, eğitim, iş yapma biçimi, gelenek ve görenekler, inanç, ahlak gibi toplumun sosyal yapısına ve genel ekonomideki üretim ve tüketim biçimine yön veren değerlerin toplamı o toplumdaki kültürel sermayeyi oluşturur. 

Kültürel sermaye eğitim, kültürel miras ve yaratıcılıktan beslenir. Kültürel sermaye tek başına kalkınmak için yeterli değildir ancak sahip olunan fiziki ve beşeri sermayenin daha akılcı ve verimli kullanılmasına olanak vererek ekonomide katma değer yaratır. 

Turizm için zor zamanlar ancak, Turizm trafiğin geri döneceğini muhakkak. 

Büyütülmeyen, işlenmeyen, değişimlere göre motive edilmeyen planların statikleşerek fayda sağlamıyacağı göz önünde tutulduğunda; Başda Başkan Hilmi Güler olmak üzere Ordu Belediye Başkanlığın ve Başkanı Servet Şahin olan Ticaret - Sanayi Odasının, Etkili şehir pazarlama stratejilerini son derece olumlu buluyoruz.

Global krizin etkileri sürerken büyümeye istekli iş tecrübesi, mesleki bilgi birikimi, ufku görüş üstünlükleri ile vizyonu örnekleyen konuşmacılar, Zoom Toplantıda, önemli bilgiler aktardılar

Küçük şehirler ve kırsal toplulukların ekonomilerini güçlendirme hedefi gibi, Ordu, daha iyi yaşam kalitesi sağlamanın ve yerel varlıklar üzerine inşa etmenin yollarını arıyor. 

Yerel düşünce yapısını,  küresel koşullara göre şekilendirip gereksinmelere uyarlanan yapı, ürünlerin küresel müşterilerin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde oluşturma, markalaşmak için önemli bir adımdır.

Dünya’daki örnekleri sayısız olan ürün ile marklaşan şehirler gibi, Ordu ilinin kanımızca, fındık gibi benzersiz farklı bir ürünü var. Buradan yola çıkarak fark yaratma kabiliyeti ile fırsat yaratabilir. Farklı karnaval havasındaki festivaller, fuarlar, sempozyum-zirve düzenleyerek Uluslararasında isim duyurabilir.

Başkan Hilmi Güler’in Romanya örneği, sosyal tıbbın öncüsü olarak kabul edilen Ana Aslan sağlık merkeziyle tanınan tüm dünya tarafından kabul gören kozmetik ürünleri gibi fındık ve türev ürünler tüm dünya pazarında yer alabilir.

Turizm öncelikle Geleneksel klasik turizmle gelişir. Alternatif turizm, pasta payını çoğalatmak içindir.



Toplantıda yine Başkan Güler’in sözünü etdiği, Ordu’nun doğal tabiat varlıkları şelale, yaylalar, deniz kum vs. Akıllı büyüme stratejilerinde, kendine özgü kırsal karakterleri korumak ekoturizm büyüme ve gelişme hedeflerine ulaşmaya yardımcı olabilir.

Kırsal peyzajı koruyan politikalar, açık alanı korumaya, hava ve su kalitesini korumaya, rekreasyon alanları sağlamaya ve yerel ekonomiye yatırım getiren turistik yerler yaratmaya yardımcı olur.

Yürümeyi, bisiklete binmeyi ve toplu taşımayı destekleyen politikalar, insanların parasından tasarruf ederken araçlardan kaynaklanan hava kirliliğini azaltmaya yardımcı olur

Temel (tuvalet olanaklarıyla) tamamlanmış  ücretsiz bir kamp yeri sağlayarak, karavan turizm ile konaklama yetersiziği yatak sayısın azlığını hissetdirmeden yapılabilir. 

Sağlık, termal ve iş turizmiyle otel yönetimi gibi alanlarda Türkiye’nin büyük bir deneyimi var. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre,  Rusya, Almanya, Bulgaristan, İngiltere Gürcistan en fazla turist gönderen ülkeler. Göz ününde tutulması gereken SWOT analizi buna göre yapılmalı.

Yerel ekonomi, turizm  ne olursa olsun tüm çabalar mobil olarak düşünülmeli, mobil bir zihniyetle yapılmalıdır. Herkes her faliyeti mobil cihazda aradığında bulubilmelidir.

Zamanı yakalıyamamak ıskalamak telafisi çok zor olan boşluk bırakıyor. O nedenle, Ordu şehrinin benzersiz niteliklerine ve artı noktalarına dikkat çekerek, tüm kabiliyetlerin farkında olup bilinçli bir şekilde istifade edeceğine, rakiplerden koparak başarı faktörlerini uygulayacağına inanıyoruz.   

yilmazparlar@yahoo.com

12/02/20

Yemediğini Yedirme

.

.

.

Yemediğini Yedirme

Ekonomi Gazeteciler Derneği, Güvenilir Ürün Platformu, Yapder ve pek çok Dernek Başkanı Celal Toprak Güvenilir Ürün Platformunda moderatörlük görevi üstlendiği panelde, gıda sektörüne, gıda üreticilerine sağlıklı olması gereken  ürünlere atıf yaparak “Yemediğini-Yedirme” Ailenin kendinin yemediği gıda ürünü tüketiciye yedirme” dedi.

CNR Fuar merkezinde 25-28 Kasım 2020 tarihlerinde düzenlenen Gıda -İçecek Ürünleri ve Ambalaj Fuarında, Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) bünyesinde Güvenilir Ürün Platformu (GÜP) tarafından gerçekleştirilen “Pandemide Markalaşma ve Pazarlama Stratejileri” panelinde, Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak moderatör, Ceylanpınar Süt Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Ceylan, Dinçer Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tevfik Dinçer, Seydioğlu Genel Müdürü Mehmet Göksu Panelist olarak yer aldılar.

Herzamanki gibi Celal Toprak’ın hiperaktif moderatörük yaptığı fevkalade akıcı geçen ve ilgi odağı olan panelde kırık gıda sistemine olan güveni yeniden inşa etmenin ilk adımları olarak gıda endüstrisine düşen konular açıklandı.  

Daha şeffaf bir tedarik zincirine acil ihtiyaç olduğu kabul edilen ürünleri tüketen günümüzün bağlantılı müşterisi, raflardaki ürünlerle ilgili her şeyi öğrenebilmeyi bekliyor - içinde ne var, nerede üretiliyor ? ve diyetleriyle ilgili bilinçli seçimler yapmalarına nasıl yardımcı oluyor? Ürünlerindeki bileşenler nereden geliyor? 

Tüketiciler, yiyeceklerinin nasıl üretildiğini ve bunun insanlar ve çevre üzerindeki etkisini bilme hakkına sahiptir. Yiyeceklerimizdeki birçok içerik dünyanın en fakir ve en gıda güvencesi olmayan insanları tarafından yetiştirilmektedir. Karşılaştığımız en acımasız ironilerden biridir.

Övgüyü hak eden şirketler içeriklerinin hangi koşullar altında üretildiğini bilmiyorlarsa nasıl anlamlı politikalar oluşturabilirler? Tüketici, şirketlerin bileşenlerini nereden temin ettiğini bilmiyorsa, o zaman şirketleri taahhütlerinden sorumlu tutabilir miyiz?

Gıda üreticileri, bilme ve gösterme konusunda daha proaktif hale gelmelidir.  Hükümetlerin gıda şirketlerinden sağlam çevresel, sosyal ve yönetişim açıklamaları talep etmesi gerekir ve yatırımcılar bu bilgilere göre hareket etmelidir.   

Panelde konuşmacıların ifade etdikleri gibi; Sürdürülebilirlik başarılı bir marka oluşturmak, kurumsal sosyal sorumluluk bir halkla ilişkiler aracından daha da fazlasıdır. Günümüz tüketicileri, marka stratejisi için vazgeçilmez kılan sürdürülebilir iş uygulamalarına sahip şirketler arıyor.



Artık şirketlerin yüksek kaliteli ürünler üretmesi veya satması yeterli değil. Günümüz markaları, dünyayı daha iyi bir yer haline getirme çabalarıyla giderek daha fazla ölçülüyor. İnsanların sosyal ve çevresel değişim kurumsal sosyal sorumluluğu temel iş stratejilerinin bir parçası yapan şirketlerin, bu tür planları olmayan kuruluşlara göre daha fazla alanda daha başarılı olduğunu ortaya koyuyor. 

İnsanları ve toplulukları olumlu etkilemenin yanı sıra, bu girişimler doğrudan marka farklılaşması, müşteri sadakati ve çalışan bağlılığı ile ilişkilendiriliyor. Şirketlere Dünyayı etkisi altına alan Pandemi sürecini yaşadığımız ekonomik kriz durumunda, şüphe duyan çalışanların önemli sorunlara katkıda bulunmalarına yardımcı olan bir şirkete daha sadık kalacaklarını işletmeyi olumlu sosyal etki için bir güç olarak görüyor.


Panelde misyon ve amaçlarını sürdürülebilir değerlerle bütünleştiren ve çevresel ve sosyal hedefleri işleriyle bağlantılı şekillerde destekleyen, markalaşan sürdürülebilir ürünlerini ve uygulamalarını başarılı bir şekilde anlatan geçmişi 50-60 yıla dayanan panelistlerin firmaları potansiyel bir pazardan pay almaya hak etdikleri gibi, tedarikçilerindeki ve üreticilerindeki çalışma koşulları konusunda şeffaf olmalarını ve küresel tedarik zinciri ağlarında çalışma koşullarında, çevre sağlığı ve güvenliğinde insan hakları uyumluluğunu dile getirdiler. 

İtibar ölçümlerine uygun marka itibarlarını şekillendirebilecek tüm faktörlerin olmazsa olmaz koşulları anlatan panelistler.   tüketicilerin, benzersiz beslenme ve kişisel sağlık hedeflerine daha agresif bir şekilde ulaşmalarına yardımcı olacak özelleştirilebilir yiyecekler, içecekler ve diyet çözümleri aradıkların bilincinde olduklarını bu şekilde varlık gösterdiklerini vurguladılar.



Moderatör Celal Toprak sağlıksız yiyecek ve içecek ürünlerinin satış ve pazarlamasının hangi koşullar altında sorumsuz olduğunu ahlak kavramından yola çıkarak, firmaların hem piyasa hem de piyasa dışı çevrelerde insanların özerkliğine saygı gösterme ve zarar vermeme ilkesine bağlı kalma görevleri olduğunu savundu 

Gayretli çalışmaları sonucunda oluşturulan panelde Güvenilir Ürün Platformu (GÜP) yönetim kurul üyesi Elif Aşlamacı Gıda ürünün önemine dikkat çekerek sağlıklı ürün için derneklerinin çalışma misyonunu vurguladı.

Gerçekdende kanımızca Koronavirüsün katlanarak yayılması, markaların pazarlama stratejilerini neredeyse tamamen hareket halindeyken değiştirmek zorunda kalmasına neden olması, markaların bu salgının ortasında benimsemesi gereken yaratıcı pazarlama stratejisine ihtiyaç duyulmasıdır.



COVID-19 salgının, dünyaya yayılmasını kontrol etmek ve eğriyi düzleştirmek için daha katı önlemler almaya zorladı. Bu tür sıkıntılı zamanlarda, markaların hedef kitleleri ile ilettikleri anlatının mantıklı olmasını sağlama sorumluluğu vardır ve bu da pazarlamacılar için zorluk teşkil etmektedir. Pazarlama kampanyalarını değiştirmek ve pazarlamaya tamamen yeni bir yaklaşım benimsemek zorundalar. Markaların empati kurması gerekse de küresel krize karşı tarafsız bir duruş sergilemeleri gerekiyor.

Hedef kitleleri üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurarak doğru mesajı yaymak markaların sosyal sorumluluğudur. Birçok marka bunu sosyal mesafeyi ve diğer güvenlik önlemlerini teşvik eden iyi düşünülmüş kampanyalar yoluyla ve diğerleri bağışlar sunarak gerçekleştirdi. Etkileşimi Artırmak için Sosyal Medyayı Kullandı. Ruh sağlığına öncelik veren mesajı yaymak için Influencer pazarlamayı kullanarak sağlık korumasına destek verdi.

COVID-19 için pazarlama kampanyaları ve mesajlar hazırlarken, satışlarını sürdürmek, hedef kitleye değer katmak çok önemli. COVID-19 Pandemi, "dijitale geçme" hızımızı hızlandırdı ve birçok çevrimiçi sektöre yeni bir güç verdi. 

Daha önce  Zoom'a hiç bu kadar bağımlı olmamıştık, bu da dijital pazarlamacılar olarak teknolojiye olan bu yeni güveni kendi yararımıza kullanan kararlar almak istediğimiz anlamına geliyor. Pazarlama planı içinde yeni stratejileri gerektiriyor.

Panel katılımcıların soru ve katkılarından sonra destek verenlere sertifika verilerek devam etdi. Toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.


yilmazparlar@yahoo.com