9/29/21

Atilla Benli-SİGORTA SEKTÖRÜ PANDEMİDE 1,4 MİLYAR LİRALIK TAZMİNAT ÖDEDİ-Yılmaz parlar

 Türkiye Sigortalar Birliği Başkanı Atilla Benli:


SİGORTA SEKTÖRÜ PANDEMİDE 1,4 MİLYAR LİRALIK TAZMİNAT ÖDEDİ


Turkuvaz Medya Grubu’nun ekonomi haber kanalı A Para tarafından düzenlenen ‘Finansın Geleceği Zirvesi’ sona erdi. ‘Finansın Geleceği Zirvesi’ çerçevesinde düzenlenen özel oturumda konuşan Türkiye Sigortalar Birliği Başkanı Atilla Benli, pandemi ve zorlu şartlara rağmen sigorta sektörünün 2 yıl üst üste yüzde 30’luk büyümeye imza attığını ve sektörün pandemi sürecini büyük bir başarı ile yönettiğini vurguladı. Bu dönemde sektörün 1,4 milyar TL’lik bir tazminat ödeme yaptığını kaydeden Benli, “Pandemi dönemi bizim rüştümüzü ispat ettiğimiz bir dönem oldu. Faaliyetlerimizi kesintisiz devam ettirdik. Bu dönemde 1,4 milyarlık bir tazminat ödemesi yaptık. Bu rakamı birlik olarak tavsiye kararlarımız ve 400 milyonluk ek fayda ile birlikte 1,8 milyar TL’ye çıkardık. Bu süreçte başta tamamlayıcı sağlık sigortaları olmak üzere sağlık sigortalarında önemli bir artış yaşandı. Şirketlerimiz finans ve kredi pazarındaki tüm gelişmelerde de banka ve kredi kullanan vatandaşlarımızın en önemli iş ortağı olmaya devam ediyor” diye konuştu. 



Finansın Geleceği Zirvesi kapsamında sektöre ve sektörün hedeflerine ilişkin bir sunum yapan Benli, sektöre olan yatırımcı ilgisinin devam ettiğini ve aktif 65 şirketin sektörde faaliyet gösterdiğini aktardı. Sektöre son 3 yılda 8 yeni şirketin katıldığını ve birleşme satın alımlar ile sektörün dinamikliğini koruduğunu aktaran Benli, “Türkiye sigorta sektörü 2020 yılında aktif toplamını 300 milyarın üstüne çıkardı. İki yıl üst üste yüzde 30’un üstünde büyüyen sektörümüz hayat ve BES kanalında yüzde 30 büyümenin üstüne çıktı. Prim üretimlerine bakıldığında 2020 yılında 82,6 milyar TL olan üretimimiz ağustos ayı itibarıyla 62,5 milyar TL’ye ulaştı. Sektör olarak 2020 yılında 44 milyar TL tazminat ödedik. 2021 ikinci çeyreğinde ise yüzde 35 bir büyüme ile 27 milyarlık bir ödemeyi görüyoruz. BES’de katılımcı sayısı 13 milyon, fon büyüklüğü ise 190 milyar TL’yi aştı” diye konuştu.


‘Yabancı yatırımda önemli rol oynuyor’

Türkiye’de sigorta penetrasyonun düşük olduğunu ve hak etmediği bir noktada olduğunu anlatan Benli, sigorta sektörünün dünyada 39’uncu sırada olduğunu açıkladı. Sigorta sektörü olarak hedeflerinin, sektörün hak ettiği yere ulaştırmak olduğunu kaydeden Benli, “Sektörümüz ülkemizin uzun vadeli kaynak ihtiyacının karşılanmasında ve uzun vadeli yabancı sermaye yatırımı çekilmesinde önemli rol oynamaktadır. Sektörümüzde yüzde 65 oranında yabancı sermayeli şirketlerimiz faaliyet gösteriyor. Ülkemizin finansal büyüklüğü 7 trilyon TL’nin üstüne çıkmış durumda. Burada sigorta ve emeklilik sektörünün payı ise yüzde 4,5 seviyelerinde. Sigorta sektörü yapısı gereği daha uzun vadeli kaynak temin edebilmektedir. Bu yapısı ile Cumhurbaşkanlığımızın 2019 ve 2020 yılı programlarında da sigortacılık önemli bir yer buldu. Sektörümüz banka dışı finansal kesimlerinin geliştirilmesi açısından önemli bir misyon üstlenmiştir” dedi.


Doğal afetler için 315 milyon TL ödeme

İklim değişikliği ile doğal afetlerin tüm sektörler açısından tehdit olduğunu anlatan Atilla Benli, buradaki ödemelere ilişkin şu bilgileri verdi: 


“Sigorta penetrasyonun oldukça yaygın olduğu ülkelerde, toplumun bilincinin artırılması ve risk algısının dünya ile paylaşılması adına sigorta şirketlerinin yanı sıra kamu, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler gibi farklı kurumlar ortak çalışmalar yaptı. Hepsinde ortak amaç sigorta sektörünü daha ileri götürmekti. Biz de bu konuda önemli çalışmalar ortaya koyuyoruz. Gelişmiş ülkelerde doğal afetlerin sigortalılık oranı yüzde 40-45’lerde. Bizim gibi gelişen ülkelerde ise bu oran yüzde 3. Yani bir doğal afet olduğunda Avrupa’da, OECD ülkelerinde o afetlerin yüzde 40’ını sigorta sektörü karşılarken, bizde yüzde 3’ü sigorta şirketleri tarafından karşılanıyor. Bu oranın artırılması için bize önemli görevler ve vazifeler düşüyor. 2021’in ilk 6 ayında doğal afetlerin yarattığı kaybın 93 milyar dolara ulaştığını görüyoruz. Sigortalanmış hasarlar bunların 42 milyar doları. Burada en önemli hasar sebebinin iklim değişikliğine bağlı hava ve sert kış olayları olarak görüyoruz. Ülkemizde ise 315 milyon TL civarında bir ödeme yapabildik. Biz istiyoruz ki bunu 3 milyara çıkaralım ve ülkemizin risklerini dünya ile paylaşalım, vatandaşımızın mağduriyetini en aza indirelim. Ülkemizde de son doğal afetlerle bir bilinç artışı yaşadık. Bu yakaladığımız fırsat penceresini, dünya ortalamalarına biraz daha yaklaştırmak için bir fırsat olarak kullanacağız. Bizim sektör olarak tüm doğal afetleri, riskleri karşılayacak teminat kapasitesi, ödeme anlamında bir sorunumuz yok. Tam tersi kapasitemizi kullanamamak ile ilgi bir sorunumuz var.”



‘18 yaş altı BES’te büyük potansiyel var’

Zirvede düzenlenen Sigortacılığın Geleceği panelini Sabah Gazetesi Editörü Barış Ergin yaparken, Garanti Emeklilik Genel Müdürü Burak Ali Göçer, Bupa Acıbadem Sigorta Genel Müdürü Gökhan Gürcan, Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar ve Tarsim Genel Müdürü Serpil Günal konuşmacı olarak yer aldı. 

Tarsim Genel Müdürü Serpil Günal, hava sıcaklıklarının artışına dikkat çekerek “Artık küresel iklim değişikliği aşırı sıcaklık, aşırı kuraklık, seller bunları yaşıyoruz. Tarım sigortasında eksikliğimiz bulunmuyor. 2020 yılında pandemiyle, depremle işe başladım ardından seller geldi. 2006 yılında 600-700 milyon civarında hasarı öderken, bu yıl 1,2 milyar lira civarında hasar ödeyeceğiz. Hiç görmediğimiz kuraklıkla, don olaylarıyla karşı karşıya kaldık” diye konuştu. 

Bupa Acıbadem Sigorta Genel Müdürü Gökhan Gürcan, pandemide tüm sigorta şirketlerinin başarılı bir sınav verdiğini söyleyerek, geçmişe göre daha az maliyetli bir dönem yaşadıklarını dile getirdi. Ertelenmiş tedavilerin artık geri döndüğünü ifade eden Gürcan, sağlık sigortacılığının toplam 4 milyon kişiye hizmet verdiğini, milli gelirin yüzde 5’ini kapsayabildiklerini belirtti. Gürcan, dijitalleşen dünyanın tıbbı ve sağlık finansmanını da değiştirdiğini vurgulayarak artık ‘neyi ödemeyeceğim’den, ziyade ‘ben her şeyi nasıl ödeyeceğim’ mekanizmasına evrildiklerini söyledi. Gürcan, vatandaşın sağlık hizmetinde finansman ortağı olmanın yolunu aradıklarını söyledi. 

Garanti Emeklilik Genel Müdürü Burak Ali Göçer, bireysel emeklilik sisteminin yavaş yavaş gelişmeye devam ettiğini kaydederek, BES’te 18 yaş imkanının birikimler için çok büyük bir imkan sunduğunu dile getirdi. Göçer, “Devletin katkısı da teşvik edici. Çok büyük kabul gördü. Şimdiden 50 bin kişi sistemde. Anne ve babalar dışında teyzeler dayılar da birikim için BES’i seçiyor. Sisteme erken girmenin katkısı çok fazla ve potansiyel çok büyük” diye konuştu. 

Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar, Türkiye’de finansal sigortalarda global şirketler dışında faaliyet gösteren olmadığını, ancak sonrasında bu konuda düzenlemelerin oturmasıyla birlikte arzın arttığını belirtti. ABD’de banka teminat mektubunun olmadığını, yüzde 100 sigorta şirketlerinin bu alanı domine ettiğini, bu oranın Asya’da yüzde 75, Avrupa’da yüzde 25 seviyesinde olduğunu söyleyen Yaşar, 2018’den bu yana Türkiye’de de kullanılmaya başlandığını kaydetti. 


Banka dışı finans sektörü için yasal düzenleme

Bankacılık Dışı Finansın Geleceğine ilişkin özel oturumda konuşan Finansal Kurumlar Birliği Başkanı Aynur Eke ‘finansın geleceğinde’ banka dışı finans kurumlarının çok daha sağlam bir yerde durduğuna dikkat çekti. Sigorta ve sermaye piyasası şirketleri de dahil edildiğinde Türkiye’de banka dışı finans sektörünün toplam finans ekosistemi içindeki payının yüzde 15,4 düzeyine ulaştığını aktaran Eke, “Finansal Kurumlar Birliğini oluşturan 4 sektörün toplam aktif büyüklüğü, 180 milyar TL, toplam işlem hacmi 131 milyar TL, toplam özkaynağı 32 milyar TL’dir. Toplam müşteri sayısı 6 milyon 991 bin, toplam personel sayısı 8 bin 400 çalışandır” bilgisini verdi. 

Sektörün ekonomiye katkılarının devam edebilmesi için yasal düzenlemelere ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Eke, şu değerlendirmeyi yaptı: 


“2021 yılı ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre, finansal kiralama sektörü yüzde 61, faktoring sektörü yüzde 47, finansman sektörü yüzde 155 oranında büyüme kaydetmiştir. Söz konusu büyüme ivmesinin devam edebilmesi ve hepsinden önemlisi banka dışı finans sektörünün gelecek vizyonunun sağlamlaştırılması için yapılması gereken ilave yasal düzenlemeler bulunduğunu her platformda dile getiriyorum. Bugün, finansın geleceğini konuşurken bu düzenlemelerin yapılması bizim Türkiye ekonomisine yapacağımız pozitif katkıları daha da arttıracaktır.”



Yabancı yatırımcılarda algoritmik işlemler arttı

TSPB Yönetim Kurulu Başkan İbrahim Öztop ise, sermaye piyasalarındaki dönüşüme ilişkin özel oturumda, yeni teknolojilerin finans alanında daha çok kullanıldığını söyledi. Yatırımcıların yatırım yapma biçimlerinin hızla dönüştüğünü ve teknolojiden yoğun şekilde yararlandıklarını anlatan Öztop, aracı kurumların 2019’da pay işlemlerinin yüzde 40’ının internet üzerinden yapıldığını, bu oranın 2020’de pandeminin etkisiyle hızla yükseldiğini ve 2021 ilk yarısında internet hacmi payının yüzde 57’ye çıktığını kaydetti. Yabancı yatırımcılar tarafında algoritmik işlemlerin arttığına dikkat çeken Öztop, “Algoritmik işlem yapmak için kullanılan Doğrudan Piyasa Erişimi kanalının pay senedi piyasası işlem hacmindeki oranı 2019’dan itibaren yaklaşık yüzde 13 civarında seyrediyor. Kurum bazında incelediğimizde ise bazı kurumlarda bu oranın hisse senedi işlemlerinin üçte ikisine kadar yükseldiğini görüyoruz” dedi. 


Teknolojilerin risk de barındırdığını belirten Öztop, geleneksel algoritmalardan farklı olarak, makine öğrenimi algoritmaları tarafından daha fazla veri işlendiğinden, bu algoritmaların yeni veri kalıplarına maruz kalmaları nedeniyle tahmin edilemez bir şekilde davranabileceklerinin öngörüldüğünü söyledi. Finans piyasalarını temelden etkileyen bir diğer eğilimin de dijital ya da kripto varlıklara olan rağbet olduğunu dile getiren Öztop, şöyle devam etti: 


“Türkiye kripto varlık yatırımlarında dünyanın önde gelen ülkelerinden biri. Son dönemde yükselen kripto paralarla ülkemizde yatırımcı sayısının 5 milyona yaklaştığı tahmin ediliyor, ancak düzenlenmiş bir piyasa olmadığı için net rakamlara ulaşmak zor. Henüz düzenlenmeye başlanan kripto varlık yatırımlarının yatırımcı güvenliği açısından önemli riskler taşıdığı aşikâr. Kripto paralara yönelik Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Sermaye Piyasası Kurulu eşgüdümünde yapılan yoğun düzenleme çalışmaları da sürüyor.”


Öztop, sürdürülebilirliğin de önemli olduğunu ifade ederek, yatırımcılara da bu konuda teşvikler sağlanabileceğini belirtti.  


Sosyal medya en önemli sorun

Zirvenin son paneli Sermaye Piyasalarının Geleceği başlığıyla A Para Araştırma Müdürü Erdoğan Turan moderatörlüğünde yapıldı. Işık Menkul Değerler Genel Müdürü Hakan Kocaman salgınla birlikte teknolojik değişimin 10 yıl önce yaşandığını belirterek, bunun sermaye piyasalarında da değişim getirdiğini kaydetti. Kocaman, “Bizim de herhangi bir şubemiz yok ama uygulamamızla tüm Türkiye’de hızlıca hesap açıyoruz” dedi.

Philip Capital Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Yılmaz ise, değişime sektörün çok iyi adapte olduğunu ve borsanın sunduğu lokasyon hizmetini kullandıklarını dile getirdi. Yılmaz, sektörün teknolojinin gelişmesinin faydasını gördüğünü, ancak sosyal medya tarafının sektörde bazı sorunların ortaya çıkmasına neden olduğunu kaydederek, bu konuda sektör olarak önlem almanın gerektiğini söyledi.

İntegral Yatırım Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Taşdoğan ise 10 yıl sonrasının yatırımcılarını şu anın Z kuşağının oluşturduğuna işaret ederek, bu profile yönelik sermaye piyasası çözümlerinin sunulması gerektiğini aktardı. Taşdoğan, “Aksi takdirde sadece bugünü konuşuruz. Uzun vadeli projeksiyonda bir fayda sağlayamayız” dedi.

İnfo Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Mert Yılmaz, pandemi süresinde o dönemdeki ekonomi politikalarının yatırımcıları getiri arayışına itmesi ve halk arzdan memnun olmalarıyla iki katına ulaşan yatırımcı sayısı olduğunu kaydetti. Bu artışın normal olmadığını söyleyen Yılmaz, “Bu açılan hesapların büyük kısmı yatırımcı değil de halka arz furyasından faydalanmak için geldi. Sistem denetleyici düzenleyici kurullar, bizler hepimiz bu oyunun paydaşlarıyız. Üzerimize düşen görevler var. En önemlisi sosyal medya hikayesi” diye konuştu.

Ahlatçı Yatırım Genel Müdürü Tuncay Karahan, sektörün çok büyük bir yol aldığını belirterek, pandemi sürecinde ofise gitmeden yatırımcıların evlerden işlemlerini yapabildiklerini dile getirdi. Karahan, algoritmaların ve gelişmiş robotların devreye girmesinin insan faktörünü geriye attığını söyledi. 


A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Baki Atılal, uzun yıllar boyunca eleman bulamadığını söylediğinde kendisinin eleştirildiğini söyleyerek “Şimdi sektör 1.5 yıldır nitelikli eleman arıyor. Portföy yönetimi yarışması yapıyorsun, teknikten gidiyor temele bakmıyor. Temelde saat 8’de yayına sürmen için bülteni hazırlaman gerekiyor, ama bir de bunu kim okuyor. Artık sosyal medya telegram grupları okunuyor. Ama yurtdışında önemli olan temel, yani araştırma birimleri. Ne zaman ki piyasa terse dönüyor o zaman araştırma birimine geliniyor. Bilgi ve lisansı ön plana çıkarmamız gerekiyor” diye konuştu. 


Güçlü sponsor desteği

Finansın Geleceği Zirvesi Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıf Yatırım, Turkish Airlines, Papara ana sponsorluğunda gerçekleştirildi. Borsa İstanbul, Finansal Kurumlar Birliği, İstanbul Airport, Koza Altın, Kuzey Marmara Otoyolu, Türkiye Sigortalar Birliği’nin yan sponsor olarak katıldığı Zirve’nin destek sponsorları ise Deniz Bank, Emlak Katılım,  Fuzul, MedicalPark, Phillip Capital, Quick, Tarsim, TSPB ve Vakıf Katılım oldu.

yilmazparlar@yahoo.com

9/26/21

ETMD-Elektrik Tesisat Mühendisleri Derneği Gecesi-Yılmaz Parlar haberi

  Yaşam Kalitesi Elektrik Mühendissiz Olmaz


Elektrik Mühendislerinin toplum için yaptıkları çok önemlidir. 


Elektrik Tesisat Mühendisleri Derneği (ETMD) gecesinde bir kere daha anladık ki; Sadece şalteri açarak elektriği kullanalım ve hayatın tadını çıkaralım ama elektrik santralinden evimize, sanayimize binlerce kilometre yol kat ederek nasıl taşındığını bir düşünelim



Bu arada, Mühendisler, Dernekleri, birlikleri, ülkenin ana yenilikçi gücüdür.


Yönetim Kurulu Başkanlığını, Mustafa Cemaloğlu’nun yaptığı Elektrik Tesisat Mühendisleri Derneği (ETMD) 24 Eylül 2021 Cuma günü Divan Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesislerinde gerçekleştirdiği geleneksel yıllık yemekli gecesi, Başkan Mustafa Cemaloğlu’nun açılış konuşmasıyla başladı. 


Dinamik hiperaktif son derece akıcı samimi bir atmosfer içinde yaptığı konuşmasında Başkan Mustafa Cemaloğlu Pandemi sürecinde geçen faliyetlerin özetini yaparak kısa bir ufuk turu yaptırdı. Derneğin faliyetlerini, hedeflerini kısaca açıkladı. Yurt dışı ve Yurt içi uzakdan gelen üyelere mikrofunu verdi. 



Gerek Kurumsal iletişim Direktörü Nevlan Bilici’den gerekse Masadaki Mühendis arkadaşlarımızdan sektörlerin pandemi sürecini sürdürülebilirlik odaklı büyümeyle olumlu bir şekilde geçirdiklerini birkaç milyarlık yatırımlara bile davam ettiklerini öğrenmiş bulunuyoruz. 

 

Ülkenin sanayi tabanını genişletmenin, mühendislerin, görevi olduğu açıktır. 

Elektrik mühendisleri, her gün kullandığımız cihazları ve sistemleri geliştirerek, pratik teknolojinin ön saflarında çalışırlar. Güneş enerjisi sistemlerinden cep telefonlarına kadar toplumun iletişim, teknoloji ve enerji ihtiyaçlarını karşılamak için yenilikler yaparlar. 


Küresel Konumlandırma Sisteminden elektrik enerjisi üretimine kadar, elektrik mühendisleri çok çeşitli teknolojilerin geliştirilmesine katkıda bulunur.  Yaptıkları işler arasında; Tasarım, test geliştirmek ve elektrik sistemleri, cihazların dağıtımını denetlemek . Ticari veya endüstriyel bir işletmenin bünyesindeki yer alan elektrik şebekelerinin tasarımı, ayarlanması ve bakımı ile elektrikli ekipmanların işletilmesi ile ilgili faaliyetleri yürütmek. 


Gelen elektriğin verimli kullanımından sorumlu olduğu gibi, Sorumlulukları arasında, enerji yoğun cihazların ve elektrik sistemlerinin tasarımı, hesaplanması, teknik dokümantasyonun sürdürülmesi, projelerin her aşamada desteklenmesi ve elektrik sistemlerinin işletimi ve konfigürasyonu ile ilgili işlerin uygulanmasının izlenmesi yer almaktadır.


Görev yelpazesi çok geniş.. Bu nedenle, verdikleri ürün sonrasında, gecede yorgunluklarını attılar. Bireysel ve kurumsal üyelerin sponsorluklarına  plaketler verildi.




ETMD Geceye destek veren firmalar; ABB, ARTE Teknoloji, BBM PANO, BİRTAŞ, Cihan Elektrik, EAE, EEC, EFFE Elektrik, MEPA Enerji, NEOCOM, OMEGA Elektrik, PROPAN, PRYSMIAN Kablo, SCHNEIDER Elektrik, SİGMA Elektrik San. ve Tic. A.Ş., SİNERJİ Elektrik.



Bir elektrik mühendisinin pozisyonu liderdir. Bina ve bina dışı yapıların, ulaşım için aydınlatma bilgisayar ağı tesisatı, elektrikli güneş enerjisi, elektrik sayacı, yangın ve hırsız alarm sistem vb. kurulumu, Karayolları, demiryolları ve diğer raylı yolların, Liman ve havaalanlarının aydınlatma ve sinyalizasyon sistemlerinin tesisatı havaalanı pisti, Tesisatı Taahhüt İşleri, kanalizasyon tesisatı döşeme, yangın söndürme sistemlerinin kurulumu, enerjisi kolektörlerinin bakım ve onarımı dahil, Bina veya diğer inşaat projelerinde ısıtma,

havalandırma, soğutma ve iklimlendirme sistemlerinin kurulumu ve brülörler ile elektriksiz güneş enerjisi, kolektörlerinin kurulumu sistemlerinin bakım ve onarımı dahil konularında görevleri sürdürürler.

yilmazparlar@yahoo.com

8/29/21

BDU Koşmaya Devam-Yılmaz Parlar

 BDU Koşmaya Devam


Ekonomik İşbirliği ve Diplomatik Koalisyon vizyona sahip BDU Uluslararası İşadamları ve Diplomatlar Derneği “ Geleceğin Geleceği ” temalı SHK FUARCILIK ile Uluslararası Sağlık Turizmi & Gastronomi & Hijyen Fuarı ve Zirvesi gerçekleştiriyor.



Uluslararası hukukun izin verdiği sınırlar içinde, Dünya çapında barış, iyi niyet ve işbirliği köprüleri kurmak, eğitim ve ağ oluşturma yoluyla iş ve diplomasideki merkezi rolü hakkında farkındalık yaratma amaçlı BDU, yeni kurulmasına rağmen yeni projeler için, aylık geleneksel toplantısıyla tüm üyeleriyle bir araya geldi. 


Sürekli eğitim forumları, ağ oluşturma fırsatları ve mentorluk sağlayarak, Bilim, Teknoloji, Kültür-Sanat, Spor, Eğitim gibi konuları destekleyen kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan BDU’nun ikinci toplantısında; Yönetim Kurul Başkanı Musa Karademir, Başkan yardımcısı Musa Soysal, Yönetim kurul üyeleri Aslı Gültekin, Mehmet Nuri Kaynar, Tahir Taş, Yılmaz Parlar, Bursa temsilcisi Yavuz Uzun, Kuveyt temsilcisi Nalan Özkan, Katar Temsilcisi Recep Demir, Ukrayna temsilcisi Cevdet Külekci, SHK Fuarcılık Sevda Korkmaz, Hakkı Korkmaz,  TÜRFED Federasyon kurucu Başkan yardımcısı Tüketici Sorunları Derneği Genel Başkanı Dr. Deniz Öner, TÜRFED Federasyon kurucu Başkan yardımcısı, Tüketiciyi Güçlendirme Derneği Genel Başkanı Jale Yanılmaz, SHK Fuarcılık Yönetim kurul üyeleri ve BDU üyeleri hazır bulundular.



Kalamış Marina Peysage Restaurant’da gerçekleşen yemekli toplantıda Başkan Musa Karademir tarafından, Sağladıkları destekler ve çalışmalarından Dolayı Katar temsilsici Recep Demir, Kuveyt Temsilcisi Nalan Özkan, Ukrayna temsilcisi Cevdet Külekci’ye teşekkür plaketi verildi


Toplantı esnasında, 26-27 Kasım 2021 tarihleri arasında, İstanbul Wow Otel Kongre Merkezi’nde “Geleceğin Geleceği” mottosuyla uluslararası düzeyde zirve ve fuar düzenleyecek BDU Uluslararası İş İnsanları ve Diplomatlar Birliği ve SHK Fuarcılık zirve hakkında açıklamalarda bulundular.



Covid 19” ve “Pandemi” son iki yılda dünyanın en çok kullandığı iki kelime oldu.


BDU Diplomatlar Birliği Genel Başkanı Musa Karademir, “Covid 19” ve “Pandemi” son iki yılda dünyanın en çok kullandığı iki kelime oldu. İnsanlığı derinden sarsan salgın hastalık, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlar başta olmak üzere pek çok değişikliğe yol açtı. Davranışlar, alışkanlıklar değişti. Yeni dünyanın kodları olarak da tanımlayacağımız bu sistemde, sağlık, eğitim, iş hayatı, sosyalleşme araçları, tüketim alışkanlıkları yeni nesil davranış ve alışkanlık biçimine dönüşüyor. Kamu kurumları, şirketler, üniversiteler başta olmak üzere, her sektör baştan aşağı bu dönüşüme ayak uydurmak zorunda. Yeni Ekosistemde; “Sağlık Turizmi, Gastronomi ve Hijyen/Temizlik Sektörleri”nin Tüm Paydaşları “Uluslararası Sağlık Turizmi & Gastronomi & Hijyen Fuar ve Zirvesi”nde bir araya gelerek, bugünü ve geleceği ele alacaklar. “dedi.



Sürdürülebilir bir ekosistem kurmayı, ülkemizden ve yurtdışından gelecek olan katılımcı ve konuşmacılarla, geleceğin geleceğini sektörler bazında bütüncül değerlendirmyi amaçladıklarını söyleyen Karademir, “Bu çerçevede amacımız; İşbirlikleri, yatırım fırsatları, B2B görüşmeleri, ticari ve insani birliktelikler ile yeni ortaklıklar için zemin oluşturmaktır.” İfadelerinde bulundu.

Yürütme Kurulu Başkanlıklarını BDU adına Nalan Özkan, SHK adına ise Hakkı Korkmaz yapacağı “Uluslararası Sağlık Turizmi & Gastronomi & Hijyen Fuar ve Zirvesi” iş birliği protokol imzası sonrası  SHK Fuarcılık Adına Sevda Korkmaz yaptığı konuşmasında “ gerçekleşecek olan bu organizasyonda, bir yandan sektörlerin tüm aktörleri fuarda yerlerini alırken, diğer yandan da sektörlerin önde gelen isimleri, sektörün geleceğini, yapısal veya kurumsal değişim ve dönüşümü çeşitli oturumlarda, workshoplarda ve panelde tartışacaklar.” Şeklinde zirveyi özetledi. 



Yıllık Eğitim Forumlarla bilgi genişletmeleri, becerileri yenilemeleri, düzenli eğitim ve katılım programları sağlamanın yanı sıra yapılandırılmış mentorluk ve mesleki gelişim için ilişkiler kurmaya yardımcı olmayı, bireyler, hükümetler ve kültürler arasında iletişimi, anlayışı ve işbirliğini kolaylaştırmaya kararlı en üst düzeyde toplu uzmanlık ve eğitim, bilgi ve tavsiye sağlamayı ve Dünya’nın dört bir yanından meslektaşları yeniden bir araya gelmelerini sağlamayı amaçlayan kapsamlı bir kaynak koleksiyonuna sahip BDU’un toplantısında sürpriz yaşandı, Küveyt Temesilcisi Nalan Özkan’ın, Katar Temsilcisi Recep Demir’in, BDU üyesi Özlem Akyüzlü’nün müşterek  doğum günü kutlaması oldu.

Kalamış Marina Peysage Restaurant’ın  nefis yemekleri eşliğinde görkemli pasta üyelere ikram edildi.


yilmazparlar@yahoo.com

 

8/08/21

Ayıplı şirketlerin yeni taktiği “yeşil badana” mı?-Yılmaz Parlar

  Ayıplı şirketlerin yeni taktiği “yeşil badana” mı?

Pandemi süreci ile birlikte Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) başlattığı toplantılar, konularında uzman pek çok kişi ve kurumların yoğun ilgi ve desteği ile devam ediyor. Türkiye’de farklı sorunlara yeni bakış açıları kazandırma ve çözüm arayışlarının sürdüğü toplantıların yedincisi olan İzmir’deki Küresel Isınma Kurultayı sırasında ortaya çıkan “yeşil yıkama” kavramı, geçtiğimiz akşam Türkiye’nin en önde gelen uzman isimlerinden biri olan Dr. Uygar Özesmi’nin verdiği seminerde detaylarıyla irdelendi. Yoğun bir katılımın olduğu seminer, izleyenlerden gelen sorularla geç saatlere kadar devam etti


EGD Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğünde “Sistemik Bakış: Orman Yangınları, İklim Krizi ve Yeşil Yıkama” başlığıyla Dr. Uygar Özesmi tarafından verilen seminerde, özellikle yeşil ekonomi konusunda atılan kimi adımların, sergilenen bazı faaliyetlerin sahte ve toplumu yanıltıcı olduğu vurgulandı.

Türkiye’de sertifikalı sürdürülebilir orman alanları yalnızca yüzde 28

Sistematik bakış açısıyla Türkiye’deki orman koruma alanları ve yanan ormanlar konusuna değinerek seminere başlayan Dr. Uygar Özesmi, Orman Sürdürülebilirlik Konseyi’nin Sertifikalandırma Sistemine bakıldığında 2012-2020 yılları arasında Türkiye’deki sertifikalı orman alanlarının her yıl arttığını ancak toplam orman işletmelerinin sadece yüzde 28’sinin bu sertifikayı almaya hak kazandığını belirtti.  Bu verinin aslında ürkütücü olduğunu ifade eden Dr. Özesimi, geriye kalan yüzde 72’lik alanların sürdürülebilir işletilmediği anlamına geldiğine dikkat çekti. 

Ormanlara sadece kesimlik kütük olarak bakmak yanlış

Dr. Özesmi, uydu görüntülerinden tespit yapan Avrupa Orman Yangınları Bilgi Sistemine göre 2021’de 120 hektarlık bir alanın yandığını belirtti.  Bu alandaki yok olan ağaç varlığının bugünkü net değerle 2 milyar TL civarında olduğunu ve buraları söndürme ve ormanlaştırma maliyetinin ise 3,5 milyar TL olacağını tahmin ettiğini söyledi. Ancak buradaki TL değerleriyle ormanlara sadece kesimlik kütük olarak bakmanın yanlış olduğunu, çünkü biyolojik çeşitliliğin de korunması gerektiğini dile getirdi. Ne yazık ki biyolojk çeşitlilik açısından Türkiye’de sadece 46 koruma alanından oluşan 408 bin 500 hektar alan olduğunu bunun yanan alanın sadece 3,4 katı olduğu düşünülürse korunan alanları tüm orman alanının %30’una çıkartmak gerektiğini ifade etti.

Kalitesiz linyit kömürü çıkartmak üzere İkizköy’de ormanların kesilmek istendiğini, kömürün termik santrallerde yakılması ile ortaya çıkan karbonun sera etkisini tetiklediğini, bu negatif döngüsel sürecin sonunda artan iklim krizi ile ortaya çıkan orman yangınlarının yine dönüp gelip o termik santralı tehdit ettiğini gösterdi. Bu örnekten yola çıkarak sürecin iklim değişikliğine, iklim değişikliğinin de afetlere neden olduğunu veriler ve grafiklerle anlattı. 




Ayıplı şirketler, şimdi de “Yeşil Badana” ile aldatıyor

İklim Değişikliği ile mücadele konusunda şirketlere ve bireyleri temsil eden STK’lara artık daha büyük sorumluluklar düştüğüne dikkat çeken Dr. Özesmi, bu konuda yeterince toplumsal bir bilinç oluşmadığını verdiği bir örnekle açıkladı. Türkiye’deki son yangınlarda öne çıkan bir sanatçımızın kurduğu çok değerli bir derneğin dünyanın büyük ve iklim değişikliğine neden olan ayıplı fosil yakıt şirketlerinden biriyle “ahbap” ilişkisi içine girip maddi desteği kabul etmesinin tam da bu şirketlerin “Yeşil Badana”sına denk düştüğünü ifade etti. Bu nedenle, afetler ve orman yangınlarının başlıca nedenlerden biri olan İklim Değişikliği sorununun temelindeki iş modellerinin ekolojik ve sosyal faydası ile sağlık gibi toplumsal zararları hakkında herkesi bilinçli olmaya davet etti. Yeşil Yıkama’yı önlemek için özellikle bilim insanları, ekonomistler ve gazetecilerin sorgulayıcı ve bilinçli olması gerektiğinin altını kalınca çizdi. Dr. Özesmi’ye göre “Yeşil Badana”yı önlemenin yolu, şirketlerin üretim süreçlerinin denetlenebilir ve şeffaf hale gelmesinden, üretimlerinin insana ve doğaya ne fayda sağladığının ölçümlenebilir olmasından geçiyor. Ancak böylelikle, iklim değişikliğine neden olan şirketlerin toplumu aldatma yönünde artık “yeşil yıkama” ya da “yeşil aklama” yapamaz hale gelmeleri sağlanabiliyor.  

Yeni ekonomik sistemde şirketler de aktivist olmak zorunda

Dünyada artan çevre duyarlılığı, “İklim Değişikliği” ile mücadele ve “Sürdürülebilir Kalkınma” ilkeleri ile şekillenen yeni ekonomik düzende artık şirketlerin de bir aktivist gibi davranmak zorunda olduğuna vurgu yapan Dr. Uygar Özesmi, dönüşen sürecin şirketler için bir fırsat olduğuna dikkat çekti. Amerika Birleşik Devletleri’nde 2020 araştırmalarında Moderna ve Pfizer’ın dahi önünde en itibarlı şirket olarak “Patagonia” giyim ve spor malzemeleri şirketinin çıktığını, bunun nedeninin de aktivist bir şirket olmasında, müşterilerini çevre hareketi bağlamında örgütlemesinden kaynaklandığını söyledi.  Şirket ayrıca sivil toplum kuruluşlarına destek olurken, yeni döngüsel ekonomik sisteme uyumlanma ve ekolojik inovasyon konusunda başarılı olduklarını söyledi.. 




Artık tüketim değil doğayla dost “türetim” ekonomisi dönemi 

İklim Değişikliği ile mücadele sürecinde insanların doğayla uyumlu ve barış içinde oldukları bir gelecek için çalıştıklarını dile getiren Dr. Özesmi, dünyada artık ayıpsız mal ve hizmet üreten şirketlerin olduğu bu yeni bir iş modelinin giderek yaygınlaşacağına dikkat çekti. 

Türkiye’den çıkan ve Dünya’ya yayılan bir Good4Trust “iyiliğe güven” topluluğu oluşturduklarını açıklayan Dr. Uygar Özesmi, artık tüketim değil “Türetim Ekonomisi” kavramı ile ekolojik ve sosyal açıdan adil üretim ve hizmetlerin oluşturduğu, iyilik ve güvene dayalı bir ekosistemin geliştiğini belirtti. Özesmi’nin verdiği bilgiye göre Good4Trust’ta niyet belgesini imzalayan ve üretim süreçlerini beyan ederek yedi üyeden oluşan seçici konsey tarafından onaylanan 344 üretici işletme faaliyet gösteriyor ve yaklaşık 20 bin kişi bu topluluğa üye.

yilmazparlar@yahoo.com

7/02/21

Ace of Mice Exhibition ve Gastro Show 2021-Yılmaz Parlar

  Turizm İş Birliği Şart


Ace of Mice Exhibition ve Gastro Show 2021



Ace of Mice Exhibition ve Gastro Show 2021 (Gastronomi Turizmi Fuarı & Konferansı -Gastro Show ) açılışında konuşma yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu “Turizm iş birliği ve her noktada, her ortamda; ortak akıl, ortak masa, ortak platform biçiminde iş üretmek gerektirir.” dedi 



Turizm Medya Grubu Başkanı Volkan Ataman’ın Ace of Mice Exhibition ile, Gürkan Boztepe’nin Başkanlığı yaptığı (GTD) Gastronomi Turizm Derneği tarafından ilk kez birlikte düzenlenen 2021 Türkiye’nin lokomotif sektörü olan turizmin güçlü ayağı,



Gastronomi dünyasının önemli etkinliğinde siyasi ve iş dünyasın isimleri turizm profesyonelleri örgüt başkanları ve akedemisyenler bir araya geldiler. “Türkiye Turizmin için Birlikteyiz” mesajını verdiler. 



ACE of MICE kapsamında 28-30 Haziran 2021 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezinde düzenlenen etkinlik açılışına; Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, Türk Havayolları Yurtiçi Satış Başkanı Emre Menevşe, Türkiye Otelciler Birliği Başkanı Müberra Eresin, Avrupa Turizm Acenteleri ve Tur Operatörleri Derneği (ECTAA) Başkanı Pawel Niewiadomski, Küresel İş Seyahati Derneği (GBTA) Başkanı J. Grant Caplan, Turizm Medya Grubu Başkanı Volkan Ataman, İzmir Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, oda, dernek, kuruluşların başkanları, temsilcileri, sektör profesyonelleri, iş insanları, bürokratlar, katılımcılar ve fuar ziyaretçileri katıldılar..



 ACE of MICE Türk Hava Yolları isim sponsorluğunda, TÜRSAB Stratejik partnerliğinde T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, T.C İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Ticaret Odası, TUROFED, TUROB, Antalya Tanıtma Vakfı, AKTOB desteğiyle gerçekleşen Ace of Mice Exhibition ve Gastro Show 2021, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), sektörün öncüsü konumundaki fuarlara; Turizm Müdürlüğü, İstanbul Turizm Platformu, Kültür A.Ş. ve BELTUR A.Ş. ile katılım sağladı.


Muhteşem Uzay.showla başlayan Ace of Mice Exhibition ve Gastro Show 2021’de yaptıkları açılış konuşmalarda protokol isimler önemli mesajlar verdiler.



Turizm Medya Grubu Başkanı Volkan Ataman, Corona virüs salgını nedeniyle zorlu bir döneme rağmen ACE of MICE etkinliğiyle ilgili gelişmeleri özetledi program akışında kısa bilgiler verdi ve destekcilere teşekkürlerini sundu.  

Badireler atlatan Türkiye’nin en önemli sektörünü önlemler alarak, misyonla, ekipçe, paydaşlar, sponsorlarla, destekçilerle, cesaretle birleştirici, motive edici ve tekrardan profesyonellerin bir araya gelerek ticari hareketliliği de sağlayacak şekilde ACE of MICE’ı gerçekleştirdiklerini ifade eden konuşma yaptı.



İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu konuşmasının bazı başlıkları  “Bu Pandemi süreci hızlıca atlamak gibi bir sorumluluğumuz var. Hepimiz; bu kentin, diğer kentlerimizin ve ülkemizin sorumlu insanlarıyız” 


“Kurumları birbirinden habersiz kılan hangi unsur varsa bertaraf edip ülkemizin ve şehirlerimizin kazanmasına dönük çok güzel projeler, güzel adımlar atmayı gerektirir. Gerçekten bu zor dönemin başka türlü atlatılması, çok mümkün gözükmemektedir” 


 “Bu konuda, her masanın bir ferdi olmaya, ön şartsız koşa koşa geleceğimizi İBB adına duyurmak istiyorum” 


“İBB, ne kadar bir vatandaşı aitse; Turizm Bakanlığı ya da herhangi bir bakanlık de o kadar bir vatandaşa aittir. Hiçbir siyasi partiye ait değildir. Hiç kimse sahip olmaya kalkmasın. Hangi makamı işgal ediyorsak edelim, her birimiz bu ülkenin 84 milyon insanıyla eşit haklara ve hukuka sahibiz.” 


“O bakımdan; göreve seçilmiş ya da atanmış olan insanlar, görevini en iyi şekilde yapmakla sorumlu bireyler ya da vatandaşlardır. Biz de görevimize bu titizlikle bakıyoruz” gibi başlıklarla konuşma gerçekleştirdi.



Dirençli bir turizm inşa etmek zorundayız


Halkın Bakkalı, Visitİzmir, Fuarİzmir, Tarkem, Turuncu Çember, Baysan AŞ, Tohum Merkezi, Üretici Pazarı, Coğrafi İşaretli Ürünler bölümleri yer alan İzmir standıyla Fuara katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Dirençli bir turizm inşa etmek zorundayız”

 “Yeni normalleşme denilen bu dünyada, krizi fırsata çevirebilenler ayakta kalacak. Geleceğe bakarken hem geçmişimizden esinlenerek, hem de yaratıcı fikirleri daha çok öne çıkartarak yeni bir yer almak mecburiyetindeyiz. Dirençli bir turizm inşa etmek zorundayız” dedi.

Sertifikasyon programı başlattık

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, UNESCO’ya gastronomi alanda yaratıcı şehirler ağına girdikten sonra birçok çalışma yapıldığını vurgulayan Başkan Fatma Şahin, “Pandemi döneminde ‘Sağlıklı Lezzetin Başkenti’ olma yoluna girerek hemen bir sertifikasyon programı başlattık. 

 “Birlikte dünyaya Anadolu’nun medeniyetler beşiği olduğunu, nasıl şehirler kurduğunu, nasıl ilk yazıyı yazdığını, Roma Dönemi’nin, Hitit Dönemi’nin en güzel eserlerini, Osmanlı ve Selçuklu’nun en güzel han ve hamamlarını, sokaklarında tarih kokan o lezzetleri anlatacağız” dedi.




Güvenli Turizm Sertifikamızı Aldık, Sizleri Bekliyoruz

Vali Ali Yerlikaya salgınla mücadelede aşının önemini vurguladı.

 “Kültür ve Turizm Bakanlığımızın yoğun çabasıyla İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiye’de misafirlerimizi güvenle ağırlamak için güvenli turizm sertifikasını aldık ve sizleri bekliyoruz.” dedi.

Fiziksel ortamda fuarlara tekrar başlanacağını umut ediyoruz

Kültür ve Turizm  Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz: Pandemi döneminde en çok turizm ve seyahat alanında etkili olan sektörler zarar gördü"



"2021 yılının son çeyreği itibariyle uluslararası kongre ve fuarların başta bölgesel fuarlar olmak üzere tekrar fiziksel ortamda başlayabileceğini umut ediyoruz" 

Uluslararası kongre ve konvansiyon derneğinin açıkladığı verilere göre geçen yıl takip ettiğimiz 2020 yılında gerçekleşmesi beklenen 4 bin den fazla uluslararası etkinliğin yüzde 65'i iptal olurken yüzde 25'i ise sadece dijital ortamda gerçekleşti. Fuarcılık alanına baktığımızda ise 2020 yılı içerisindeki gerçekleşmesi planlanan uluslararası fuarlar iptal oldu. Geçen yıl Temmuz ekim döneminde dünyada az sayıda da olsa dar çerçeveli fuar organizasyonları gerçekleşti fakat sektörümüz için yeterli hacim sağlanmadı. Bugüne baktığımızda uluslararası kongre ve toplantıların dijital veya hibrit olarak gerçekleştirmeye başladığımızı memnuniyetle görüyoruz.” dedi

Kurdele kesimiyle açılış gerçekleştirildi.


Sektörünün Ticari Hacmini Arttırma hedefli,“Fıt For Future Ve Connectıng Dots” temasıyla Düzenlen fuar, benzersiz bir MICE Deneyimi yaşatdı. Uluslararası Hosted Buyer Programı kapsamında; yurt dışı pazardan katılacak 90 uluslararası incentive firması, PCO, DMC ve kurumsal satın alıcılar fuar kapsamında katılımcı firmalarla B2B görüşme gerçekleştirildi.

 


Global Business Travel Association – GBTA J. Grant Caplan, Association of Tour Operators in Russia - ATOR Maya Lomidze, The European Travel Agents' and Tour Operators' Associations – ECTAA Pawel Niewiamdomski, Azerbaijan Tourism Board - ATB Florian Sengstschmid, Federazione Italiana Associazioni Imprese Viaggi e Turismo – FIAVET Ivana Jelinic gibi Dünya Turizm ve MICE sektörüne yön veren isimler fuara katıldılar 

7 Şehir, 7 Bölge, 7 Ülke sloganıyla yola çıkan GastroShow, Türkiye’nin ve dünyanın değişik yerlerinden gastronomi sektörüne damga vurmuş üst düzey şefler, gastronomi uzmanları da katıldı.

7 ülke mutfağı, sokak lezzetleri, Modern Türk Mutfağı, sağlıklı beslenme, vegan- vejetaryen beslenme, iklim değişikliğinin yemeklere etkisi ile dünya gastronomi trendleri üzerine değerli konuşmacılar eşliğinde bilgilendirici oturumlar yapıldı.

Jolly, Jolly Mıce markasıyla 28 Haziran 2021’de başlayan Ace of MICE Fuarı’nda gerçekleşen AMEzing Parti isim sponsorluğunu üstlendi. ışık, renk, ses ve dijital kurguların büyüleyici birlikteliğiyle video mapping şov, DJ ve  dans performansları eşliğinde güzel bir gece yaşandı.

Jolly Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar AMEzing Parti ‘nin açılış konuşmasında; Tüm paydaşları bir arada görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Pandemi sürecinde en çok etkilenen iş alanların başında M.I.C.E. sektörünün olduğunu ancak  çok kısa zamanda sektörün tüm bileşenleri ile hep birlikte hareket ederek bu zor zamanları el birliğiyle atlatılacaklarını ifade etti.

yilmazparlar@yahoo.com

6/16/21

İzmir’in Refahını Artırmak ve Adil Paylaştırmak -Yılmaz Parlar

 İzmir’in Refahını Artırmak ve Adil Paylaştırmak 


Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Ekonomi Gazeteciler Derneği (EGD) tarafından düzenlenen ve  İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in desdekleri ile İzmir tarihi Havagazı Fabrikasında, 14-15 Haziran 2021 tarihlerinde hibrit temasıyla 15.ncisi gerçekleşen Isınma Kurultay ikinci gününde  “Daha İyi Bir Yaşam İçin Kooperatifçilik Zirvesi işlendi.



İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’de köylümüz ve çiftçimiz başta olmak üzere tüm şehrin refahını artırmak ve bunu adil bir biçimde paylaştırmak için çalışıyoruz. Kooperatifçilik bu hedeflerimiz doğrultusunda önemli araçlardan biri”dedi



Daha iyi bir yaşam için kooperatifler olmazsa olmaz


Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak “Cumhuriyet döneminde kooperatiflerin çok önemli işlevleri olmuş. Sonraki dönemde kent kooperatifleri önemli başarılara imza atmış. Ama bir türlü kooperatifçilikte sürdürülebilir bir başarı elde edememişiz. Bu, üçüncü dönem. Artık hata yapma şansımız yok. Daha iyi bir yaşam için kooperatifler olmazsa olmaz” dedi. 


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, EGD Gazetecilere İzmir Tarımı ve kooperatifçiliğin geliştirilmesine yönelik çalışmaları hakkında bilgiler verdi.


Ülkemizde suyumuzun yüzde 77’si tarım için kullanıldığını, vahşi sulamayla içecek suyu bulamıyacağımızın altını çizen Soyer, “İzmir Tarımı ile ekonomik değeri yüksek, suyu az tüketen, bu toprakların atalık tohumlarını ve stratejik ürünlerini destekleyecek bir politika izleyerek, tarımda harcanan suyu yüzde elli oranında azaltmayı hedefliyoruz. Su israfını modern yöntemlerle değiştiriyoruz. Böylelikle, kuraklığa karşı çiftçimizi ve şehrimizdeki milyonları koruyor, içme suyu kaynaklarımızı teminat altına alıyoruz” dedi. 

 


Kooperatiflerin üreten çiftçiyi, köylüyü koruduğunu bunun döngüsünü örnekledi.

 

Başka Bir Tarım Mümkün vizyonu doğrultusunda İzmir Tarımı politikaları ile yürüttükleri ifade eden Soyer “İzmir’de köylümüz ve çiftçimiz başta olmak üzere tüm şehrin refahını artırmak ve bunu adil bir biçimde paylaştırmak için çalışıyoruz.” şeklinde Kooperatifçilik hedefleri doğrultusunda icraatlarından örnekler verdi.



İzmir Tarımı Geliştirme Merkezi’ni kurduk

 

İzmir Tarımı ürün deseninin planlanmasından lojistiğe, ürünün işlenmesinden satış ve ihracatına, ARGE ve eğitim faaliyetlerine kadar kapsamlı ve çok yönlü bir süreci kapsadığını, Sasalı’da ‘İzmir Tarımı Geliştirme Merkezi’ni kurduklarını söyledi.


Soyer kooperatifler üzerinden yaptıkları milyonlarca liralık alımın, önümüzdeki iki yıl içerisinde yaklaşık üç kat artacağını, müjdeledi 


Atatürk, iki kooperatifin kurucusu ve ortağı olmuştur 

 

Zirvede Prof. Dr. Ziya Gökalp Mülayim’in Atatürk ve kooperatifçilik üzerine olan video kaydı da yayınlandı.


Mülayim, “Atatürk, iki kooperatifin kurucusu ve ortağı olmuştur; bunun dünyada örneği yoktur. Türkiye’de çok fazla küçük üretici var. Küçük üreticiler kooperatif yoluyla gelişebilir. 

 


Kooperatifçilik moda akım değildir


Moderatör, ekonomist gazeteci yazar Meliha Okur panelde Türkiye’de kooperatifçiliğin sorunları ve çözüm önerileri üzerine konuşuldu. “Dünya tarihine bakınca 15 bin savaş çıktığını görüyoruz. Bu savaşların sebebi sudur. 2020 ve sonrasında dünya siyasetinde su konusu gündemde olacak. Tarımdaki vahşi sulama bu süreci hızlandırıyor” sözleriyle suyun önemine bir kez daha dikkat çekdi.


Ege Üniversitesi Tarım Ekonomisi Bölümü’nden Prof. Dr. Murat Yercan kooperatifçiliğin bir amaç değil araç olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Asıl olarak gıda güvenliği, aile çiftçiliğinin sürdürülebilirliği, genç ve kadın çiftçilerin korunmasının amaç olması gerektiğini söyleyen Yercan, “Kooperatifçilik moda akım değildir. Türkiye’de çok fazla kooperatif var. Bu, sürdürülebilir bir sistem değil. Kooperatif sayısını arttırmadan ortak sayımızı arttırmamız gerekiyor” dedi.

 



Kooperatifçilik tarihinde İzmir’in önemi


Dokuz Eylül Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hakkı Uyar “Atatürk 1913-1915 yıllarında Bulgaristan’da askeri ateşe olarak kalıyor. Orada kooperatifçilik sayesinde köylünün nasıl kalkındığını görüyor. Türkiye’de de başlamasını istiyor. Atatürk bir yandan meclis kurmaya, düzenli ordu oluşturmaya çalışırken bir yandan da köylülüğü örgütlemek için kooperatifçilik için uğraşıyor” açıklamalarında bulundu


İzmir İktisat Kongresi’nin İzmir’de yapılmasının nedeni, “İzmir, Kurtuluş Savaşı’nın başladığı ve bittiği yerdir. Aynı zamanda ekonomik kalkınmanın başladığı yerdir. Atatürk yeni Türkiye’nin ekonomi politikalarının değişeceğini söylüyor. Yeni Türkiye’nin fetih değil ekonomi devleti olacağını anlatıyor. Ve diyor ki ‘Kılıçla fetih yapanlar yerlerini samanla fetih yapanlara terk edecektir.’ İzmir, bu nedenle tarım kooperatiflerinin başlangıç yerlerinden biridir” şeklinde Atatürk’ün kooperatifcilik hamlesini başlatdığını vurguladı. 

 

Ortak sayısı artmalı 

Milli Kooperatif Birliği Başkanı Muammer Niksarlı   “Türkiye’deki birliklerin yüzde 60’ı kendi üst birliğine bağlı değil. Merkez birliklerin Milli Kooperatif Birliği’ne bağlı olma oranı da yüzde 15. Kooperatiflerin kendi yapısına bakınca yüzde 65’inin bireysel ortak sayısının 100’ün altında olduğunu görüyoruz. Bu sayılarla piyasada ekonomik faaliyet yapmak zor” dedi. Kooperatifçilikle farklı bakanlıkların ilgilendiğini, farklı yasaların 41 kooperatif türü olduğunu, denetim sistemli. dikey örgütlenme zorunluluk olmalı” dedi.  

 


Küçük aile çiftçiliği önemli

Moderatör, Köy Koop İzmir Birlik Başkanı Neptün Soyer tarımda kadının rolünün önemine değindi. BM, 2014 yılını küçük aile çiftçiliği yılı ilan etdiğini, küçük aile çiftçiliği önemsendiğini, birlikde güçlü hareket kabiliyetinin gerçekleğini söyledi.      

 

Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkan Yardımcısı Seval Doğanlar  Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ortağı Suna Kalaycı  

Zeytinlik Gölcük Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ortağı Nazmiye Aynalı deneyimlerini paylaştılar 

 

    

 yilmazparlar@yahoo.com

3/23/21

The Web Coin Neden Güvenli-Yılmaz Parlar Haberi

  The Web Coin Neden Güvenli


Küresel finansal sistemi temelden bozma yeteneğini gösteren yepyeni bir teknoloji olan, Kripto, dijital veya sanal para birimleri, paraya bakış şeklimizde bir paradigma değişikliği yarattı. Potansiyel olarak satın alma şeklimiz. Potansiyel olarak harcama şeklimiz.değişti. Blockchain Sisteminin avantajlı ödeme dünyası, yeni bir ödeme sistemi kazandı. “The Web Coin”

Peki “The Web Coin” Neden Güvenli…


Thewebcoin kurucu CEO’su Yavuz Uzun ile yaptığımız söyleşide, Uzun, Açık ve şeffaf bir dijital ödeme platformu oluşturduklarını, dijital paradan çok, dijital parayı değerli kılacak ve güvenliğini sağlayacak, güvenilir ödeme platformları ve teknolojiler konusunda, yaratıcı çözümler sunduklarını söyledi.


Yavuz Uzun “Hedef; güvenilir ödeme platformları ve teknolojilerin öncüsü olarak,  dijital ödeme sistemlerinde rekabetin geleceğini şekillendiren oyuncu olmak.”



Dijital Para Ödemesinin En Yeni Hali


Günümüz dünyasının en yeni alış-veriş trendi; blockchain tabanlı dijital ödemedir. Tüm alış-veriş siteleri ve mağazalar, teknolojinin hızla geliştiği böyle bir atmosferde, dijital tabanlı sanal post ödeme sisteminin bir parçası olmak zorundadır. Çünkü alış-veriş alışkanlıkları hızla değişiyor ve daha güvenli, blockchain ödemesine doğru dönüşüyor. 



The Web Coin, dijital platformların, dijital para birimi ile işlem yapmaları için en yeni web tabanlı ödeme hizmetidir. Bu web tabanlı ödeme hizmetlerinin kullanıcıları, ödeme almak veya göndermek için, bir çevrimiçi POS sisteminden yararlanır. The Web Coin, normal bankacılık POS sistemlerine kıyasla gelişmiş ve daha güvenilir bir sistemdir.


Dijital paralı ödeme altyapılarının gelecekte yaygınlaşacak elektronik paranın yerini alacak bir ödeme biçimi haline geleceği kesindir. Bu dijital paraların güvenli bir ödeme aracı haline gelmesi, değişiminin yapılabilmesi, alıcı ve satıcılar için güvenilir bir ticaret ortamın oluşturulması, dijital para piyasalarının gelişmesi ve yaygınlaşması için bir zarurettir. 



Yavuz Uzun’un kurmuş olduğu, TWC-The Web Coin Sistemi ile bu konularda uzmanlaşıp, dijital para piyasalarının kritik bir oyuncusu olmayı hedeflemektedir. Konuya ilişkin CEO Yavuz “Dijital para ödeme ortamları ve teknolojileri dijital paraların yaygınlaşması için kritik teknoloji gelişim alanlarıdır. Önümüzdeki yıllarda dijital para birimleri arasında yaşanacak rekabeti, bu tür alt yapılar ve teknolojiler belirleyici kılacaktır. Biz de bu vizyondan yola çıkarak, açık ve şeffaf bir dijital ödeme platformu oluşturduk. Burada amaç, dijital paradan çok, dijital parayı değerli kılacak ve güvenliğini sağlayacak, güvenilir ödeme platformları ve teknolojiler konusunda, yaratıcı çözümler sunan bir yapı olmaktır. Hedefimiz; bu kritik teknoloji alanının öncüsü olmak ve dijital ödeme sistemlerinde rekabetin geleceğini şekillendiren bir oyuncu olmayı hedeflemektir. Geleneksel pos sistemlerinde yaşanan sıkıntılar, dijital ödeme platformunda, müşterinin dijital para ödeme yapmak istemesiyle, bu yeni sistemde yaşanmayacaktır. Çünkü biz dijital para ödemelerinde, pos sistemi olarak, müşterilerin, dijital para cüzdanlarını görmeyeceğiz. Sadece sanal pos sistemi, dijital ödemeyi yapanlara sıfır komisyonla aracılık hizmeti verecektir. İçinde bulunduğumuz ticaret ve finans dünyası hızla değişiyor. Değişime ayak uyduranlar ve gelişmeye müsait şirketler büyüyecektir. Dijital paralar, sermaye, risk ve ticaret anlayışında, köklü değişimlere neden olacaktır. Mesela; sanal bir kripto POS'unuz yoksa, şu anda ve gelecekte birçok müşteriyi kaybedeceksiniz demektir.”

 

2020 Genç Girişimci Ödülü


Yavuz Uzun Hakkında

Genç girişimci Yavuz Uzun, Ankara’da doğumlu, İşletme Fakültesi mezunu, İş hayatına, perakende satış sektöründe kendi işini kurarak başlamış,  Online satış sistemini kurarak, 2 yıl içinde, şirketi büyütmüş, daha sonra şirketi satarak, tamamen dijital para ve finans sektöründe hizmet veren farklı projelerde yer almış ve yöneticilik yapmıştır.


Yaklaşık 5 yıl boyunca, profesyonel olarak, dijital para sistemleri üzerine çalıştıktan sonra, bulut madencilik şirketi ve madencilik cihazlarının satışını yapan, anahtar teslim tesis hizmeti veren BullsMining şirketini kurarak, önemli bir ilke imza atmıştır. Ayrıca, Türkiye’de ve dünyada yeni olan, dijital para piyasalarının ve temel finansal okur-yazarlık kitabını hazırlamış, eğitmen olarak, akademik bir kurumda dersler vermiştir.


İş dünyasının yanı sıra, sivil toplum kuruluşlarında da aktif olarak sosyal çalışmalar yapan Yavuz Uzun, TÜDİYAD-Tüketici Diyaloğu Derneği ve BDU Uluslararası İş İnsanları ve Diplomatlar Birliği kurucusu ve yönetim kurulu üyesidir. 34. Uluslararası Tüketici Kalite Zirvesi’nde, dijital dünyanın kapılarını aralayan çalışma ve projeleriyle, “2020 Genç Girişimci Ödülü”nü almıştır. 


Yavuz Uzun, üzerinde yaklaşık 2 yıldır çalıştığı, blockchain temelli online ödeme sistemi Thewebcoin projesini tamamlayarak, hayata geçirmiş ve şirketin kurucu CEO’su olarak görev yapmaktadır.


yilmazparlar@yahoo.com

3/08/21

EGD-Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma şahin-Yılmaz Parlar

  Akıllı Kadından Akıllı Kent

Daha adil, güvenli ve refah şehir yaratmak için teknolojiyi mükemmel kullanan şehrin algısını değiştirmek hedefli faaliyetlerin otomasyonu sayesinde vatandaşların yaşam standartlarının iyileştirilmesi ve iş süreçlerinin maliyetlerinin düşürülmesi gibi fayda sağlıyan akıllı şehir projelerini uygulayan, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma şahin’den söz ediyoruz…




Gaziantep Kentini, daha verimli ve sorunsuz hale getirmek için yenilikçi teknolojilerin uygulanmasına, teknolojilerin geliştirilmesine yatırım yaparak, akıllı şehrin iç süreçlerinin yönetimini basitleştiren ve şehrin yaşam standartlarını iyileştiren birbirine bağlı bir iletişim ve bilgi teknolojileri sistemini uygulayan projeleriyle, siyaset alanında başarı gösteren Fatma şahin çok sayıda Belediye başkanlarına ilham veren bir idol bir rol model…

Ekonomi Gazeteciler Derneği Başkanı Celal Toprak’ın yaptığı “Başkan Anlatıyor” programına konuk olan Türkiye Belediyeler Birliği  ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin öncelikle, sanayiden gastronomiye, turizmden tarıma her konuda yaptıkları çalışmaları ifade etdi. Ardından Ekonomi Gazetecileri Derneği gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Güçlü bir sanayi şehri ve ihracatta 5. sırada olan Gaziantep için ekonominin çok önemli olduğunu söyleyen, Başkan Şahin, 2014 yılında şehrin küresel ölçekte rekabet gücünü artıracak bilimsel araştırmalar yaptıklarını ve etki analizlerine bakıp, test edip ona göre bir yol haritası çizdiklerini belirtti. 




Gerçekdende, yüksek kentleşme seviyeleri yüksek GSYİH ile ilişkilidir hızlı ekonomik büyüme kentleşmeyi hızlandırma eğilimi gösterir. Dünya nüfusunun yarısından fazlasının şehirlerde yaşadığı göz önüne alındığında, Kentleşmenin zorlukları iyi bilinmektedir. Sağlık başda olmak üzere riskleri pek çokdur. 

Teknoloji ve insan merkezli olmak teknoloji ve dijitalleşme şehirlerde daha fazla kapsayıcılık ve eşitlikçi fırsatlar yaratırken aynı zamanda daha fazla verimlilik artırmayı sağlar.

Teknolojilerin genişliği ile, toplumun süreçlere katılımının, çok çeşitli dijital ve elektronik teknolojilerin şehre ve topluluklara uygulanması, bilgi iletişim teknolojilerin, bölgedeki çalışma ortamlarını yükseltmek için uygulanması, operasyonel verimliliği artırmak, vatandaş refahını artırmak gibi ilke hedefli Fatma şahin, mevcut sanayi alt yapının çok güçlü olmasına rağmen, montaj sanayinden çıkıp makineleşmekle yüksek teknolojiye çıkmak elzem   durum niteliği taşıdığını vurguladı.

Başkan Şahin, ilgili olarakda özetle ;“Kenti sanayide yükseltecek verileri elimizde bulundurmamız açısından bir rapor hazırlattık. ‘Bizi yüksek teknolojiye ne geçirecek’ konulu bu raporda bazı başlıklar ortaya çıktı. Eğitim bunlardan birisiydi.




Ar-Ge inovasyon gibi konularda bir dizi çalışmalar gerçekleştirdik. Oluşturduğumuz raporu da merkezi  , AR-GE ve inovasyon merkezi, model fabrikası ihtiyacının olduğunu tespit ettik. Sanayide yüksek teknolojiye geçme hedefimize devam ediyoruz. Sanayi Bakanlığı tarafından model fabrika kuruldu, AR-GE inovasyon merkezimiz güçleniyor.”açıklamarında bulundu.

Belediye Başkanı Fatma şahin yine başlıklar halinde açıkladığı icraatları “Bizim açımızdan şehir ekonomisi çok mühim. Bilişim A.Ş.’yi kurduk. Özellikle yazılım ve donanım kapsamında büyük yol kat ettik. Sağlık Bakanı ile Hayat Eve Sığar Kodu ile ilgili hızlı bir protokol yaptık. Akıllı Ulaşım’ projesi ve pandemide devreye soktuğumuz HES protokolünün entegrasyonu ile temaslı bireylerin toplu ulaşımı kullanmasının önüne geçtik.”  Dedi. 

Yine önemle altını çizdiği konulardan “Dünyanın en eski yerleşim yeri olarak Gaziantep 9’uncu sırada bulunuyor. Kültür ve sanatta da turizm çerçevesinde şehri hazırlamamız gerekiyor. 5 antik kentimiz var. Bunların hepsi UNESCO’nun geçici listesinde yer alıyor. Dünya Bankasına göre Gaziantep dünyanın 7. rekabet etme gücü yüksek olan şehir. 

Panorama Müzesi ile Antep Savunması’nın kahramanlık anları bugüne yansıtılacak. Rumkale’de Türkiye’nin en büyük cam terasını yapıyoruz. Rumkale’de ayrıca bir sahil düzenlemesi yaptık. Su sporları festivali düzenledik. 

Arkeorotaya girmek için Anadolu Arkeloloji Enstitüsünün bütün işlemleri tamamlanmak üzere. Çok büyük bir laboratuvar var karbon analizi yapan. Arkeoloji kütüphanesi var. 450 akademisyenin çalıştığı çok büyük bir network var. Bu Arkeorota bizi İpek Yolu’ndan buraya getirecek.” Şeklinde özetle mükemmel çalışmalarını sıraladı.

Proje kapsamında 27 milyon fidan dikileceğine vurgu yapan Şahin, kişi başına düşen yeşil alanı artırmayı, karbondioksit salınımını azaltmayı hedeflediklerini, Enerji A.Ş.’yi kuracaklarını iklim master planı yaptıklarını, Gaziray gibi çok büyük proje çalışmaların sürdüğünü söyledi.

Zorunlu yapacaklarının altını çizen Başkan Şahin, “Dünyanın kodlarına güçlü şekilde hazırlanmamız, yenilenmemiz lazım. Bilgi ve yeşil ekonomiyi nasıl çözeceğiz bunu konuşacağız. Şehir ekonomisini güçlü şekilde hayata geçirmemiz, bölgesel kalkınmayı planlamamız ve insanımızı buna hazırlamamız lazım. Şehrin kendi kendine yetebilmesi adına tohum bankası, baharat kütüphanesi kuruyoruz.  Kendi üretimimizi kendimiz gerçekleştiriyoruz.” Gibi daha pek çok yaptıklarını ve yapacaklarını özetledi.

Bizde Başkanın akıllı projelerin önemine katılıyoruz.. 

Akıllı kent, Yaşam kalitesini iyileştirirken, şehir işlevlerini optimize etmek ve ekonomik büyümeyi sağlamaktır.

Enerji tasarrufu ve verimlilik akıllı şehirlerin ana odak noktalarıdır. Akıllı sensörler kullanarak,  Akıllı şebeke teknolojisi, operasyonları, bakımı ve planlamayı iyileştirmek ve talep üzerine güç sağlamak gibi faydalar sağlar. 

Akıllı binalar aynı zamanda akıllı şehir projesinin bir parçasıdır. Akıllı şehir girişimleri, iklim değişikliği ve hava kirliliği gibi çevresel kaygıları da izlemeyi ve ele almayı hedefliyor. Atık yönetimi ve sanitasyon, akıllı teknoloji ile, sistemin yaşam kalitesini iyileştirme ve ekonomik büyümeyi sağlama hedeflerine ulaşmak için bağlı IoT cihazları ve diğer teknolojilerden yararlanırlar. 

Bu Akıllı tekonojileri kullanan Akıllı Belediye Başkanın Uluslararası düzeyde örnek bir şehir yaratacağı inancındayız.

yilmazparlar@yahoo.com