8/22/22

Türki Projesi Neden Mükemmel -Haber Yılmaz parlar

  Türki Projesi Neden Mükemmel 

Diplomatlar Birliği, Türki Cumhuriyetler Projesi

1.nci Karar Toplantısını yapan, BDU- Uluslararsı İş insanları ve Diplomatlar Birliği, Türki Cumhuriyetler Projesi, topraklarında yaşayan, taşında toprağında hatıraları olan cedlerimizin ülkeleri ile olan ilgili proje tüm projelerin özetinide kapsıyor.

Türki Projesi Neden Önemli 



Siyasetin engel olduğu idealist ilişkilerinin realist ilişkilere dönüşerek zayıflayan taraflarını, ancak kar amacı gütmeyen dernek kuruluşların, gönülden istekli fedakar vefalı üyelerin üstün çalışmalarıyla ivme kazandırabilir.

Küreselleşme hareketinin etkisi altında gerçekleşen, ekonomi başta olmak üzere hayatın ve kültürün yeniden biçimlenmesi, modernleşme sürecinin bir ev­resi olarak dünya düzeninin ortaya çıkması­na paralellikle Türkiye ve Türki Cumhuriyetlerindeki ilişkiler, İletişim ve ulaşım teknolojilerinin de hızla artmasıyla birlikde başlamış olmuşdu. 



Türkiye’nin; ortak dil, tarih ve kültürel bağlarının bulunduğu bu ülkelerle ilişkileri ve işbirliği birçok alanda ortak yarar temelinde hızla gelişmişti.

Türkiye bu ülkeleri ilk tanıyan ve büyükelçilik açan ülke olmuşdu. Türkiye, Türk Cumhuriyetleri ile çok taraflı iş birliği içine girerken, ilişkilerinin idealist temelli milliyetçi bir yaklaşımla yeniden şekillendirmişdi. 

Bilim, kültür, sa­nat, hukuk, siyaset ve iktisadi alanlarda dünyadaki bütün ülkelerin birbirine daha çok ba­ğımlı hale gelmeleri sonucu küreselleşen bir dünyada tek başına rekabet edebilmenin güçlüğünü anlayan Türkiye ve Türki Cumhuriyetleri, diğer ülkeler gibi bir takım iş birliği içine girdiler…Türk Konseyi (Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbir­liği Konseyi) TÜRKSOY, TİKA, TÜRK-PA, Türk Aka­demisi,. Büyük Öğrenci Değişimi, vs. gibi.



 Kazakistan’ın AGİT zirvesine ev sahipliğine, Azerbaycan’ın BM Güvenlik Kon­seyi geçici üyeliğini üstlenmesine, Türkmenis­tan’ın daimi tarafsızlık statüsünün kabul gör­mesinde, Türkiye destek sağlamışdı.

Gerek,Kazakistan öncülüğünde güvenlik tesisi yolunda bir örgüt olan, Türk­menistan dışındaki bütün cumhuriyetlerin ka­tıldığı, CICA. Gerekse Türkiye’nin öncülüğünde oluşturu­lan ve bütün Türk cumhuriyetlerin üye olduğu ECO (Economic Cooperation Organi­zation) bu ilişkilerin devamıdır.

Ancak ilişkiler, Dış siyasi etkenlerle engellemelerle arzulanan seviyeye çıkamadı ve stratejik bir derinlik kazanamadı. Tüm zirvelerde dile getirilmesine rağmen “Türk Ortak Pazarı” gibi kurumsal bir yapıya dönüşemedi.

Elit üyeleriyle ve yeni katılım dinamikleri ile geniş bir alanda Türki ülkelerle sıcak dostluk ilişkilerle her konuda adımlar atmaya hazırlıklı, BDU 1.nci  Karar Toplantısını Ortak Yaşam Vakfı mekanında gerçekleştirdi.

Başkanlığını Musa karademir’in yaptığı BDU Diplomatlar Birliği Karar Toplantısı son derece hiperaktif geçti. Başkan Musa karademir Genel bilgilendirme konuşmasıyla açılış yaptı.   Genel sekreter Aslı Gültekin sunu gerçekleştirdi. Yönetim kurul üyesi Güney Ferhat Batı, bazı projelerin açıklamalarında bulundu.  

Başkan Musa Karademir “ Diplomatlar Birliği vizyonu neden üstlendim? Neden başlangıç noktasıyla arkadaşlarla ya ben böyle bir konuşma içerisinde olmak istiyorum. Bu yaşamı oynayacağım, vermiş olduğu güveni vermiş olduğu inancın aslında bir tezahürü. Biz birlikte yola çıktık. Birlikte hareket edeceğiz.” Şeklinde birlik beraberliğin kuvvetli bağlar oluşturduğunu dile getirdi.

 Aslı Gültekin . Burada niyetler çok güzel… Buradaki gruptan, seçkin gruptan da fark ettiğiniz üzere toplum önderlerini aramıza dahil ediyoruz.. Bunlar kimler ? İş insanları, siyasetçiler, gazeteciler, akademisyenler, sanatçılar, topluma yön veren insanlar aramızda toplamak istiyoruz ki hep birlikte bir oluşumda güçlü olalım ve bu anlamda çok güçlü bir STK oluşumu gerçekleştirelim. 

Sebep nedir? Aslında gelişmiş ülkelerde bir kişi birden fazla ortalama 8 STK ye üyesidir. Biz de bu STK yapılanmasını güçlendirmek istiyoruz. Çünkü gelişmiş bir ekonomiye sahip olmak istiyoruz..” sözlerin girişiyle gündemi, BDU yapısını, yapılan çalışmaları, gel,işmeleri, anlaşmaları özetledi.



Güney Ferhat Batı “Birinci Dünya savaşının tezahürü; Daha çok savaş sanayine doğru hızla evrildi. Nihayetinde ikinci dünya savaşıyla kaçınılmaz bir şekilde insanlık yüz yüze kaldı, ikinci dünya savaşı'nın sonuçları dünyamızı bambaşka bir evreye taşıdı. 

Ve acı da olsa gözyaşı da olsa bizleri gerçeklerle yüzleşmemiz sağladı. Peki neydi bu gerçekler? 

Bu gerçekler, savaşın ve çatışmaların son bulması dünyamızın bir büyük dünya savaşının bir daha yaşamaması için, özellikle soğuk savaşın çifte toplu dünyanın, sistemi 1990 başından sonra çöküşünden sonra çok taraflılık dediğimiz çok kutuplu bir dünyaya evrildi. Bu çok kutuplu dünya bildiğimiz işte küreselleşme… Bu bağlamda 21 yüzyılın getirdiği fırsatlar ve tehditler meydan okumalara bakıldığında göz önüne alındığında uluslararası sivil toplum kuruluşlarının öneminin daha fazla arttığını görmekteyiz.” STK önemine vurgu yaptı projeleri açıkladı.

Toplantı aile foto çekimiyle son buldu.

yilmazparlar@yahoo.com


5/17/22

Çağdaş ve Demokratlar Kazandı-Yılmaz Parlar

  


Çağdaş ve Demokratlar Kazandı


İSMMMO Seçim Galibi ‘Çağdaş ve Demokratlar’


İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler odası 25. Genel Kurulunu büyük bir katılımla gerçekleştirdi. Farklı gruplar projelerini isteklerini dile getirdiler. 



 

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nda seçimin galibi; rakiplerine büyük fark atan Çağdaş Demokrat Muhasebeciler Birliği oldu. Seçimi ÇDMB’nin Başkan adayı Erol Demirel kazandı.

 

Türkiye’nin en büyük akademik meslek odası; İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) seçimlerini Erol Demirel liderliğindeki Çağdaş Demokrat Muhasebeciler  Birliği (ÇDMB) kazandı.



Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı`nda dün başlayan İSMMMO`nun 25. Olağan Genel Kurul`unun ardından bugün seçimler yapıldı.


Farklı listelerin yarıştığı seçimde yönetim, çoğunluğu Çağdaş Demokrat Muhasebeciler Birliği’nden oluşan; Meslekte Birlik Grubu ve Bağımsız Mali Müşavirler listelerinin de bulunduğu isimlerden kurulacak

İSMMMO genel Kurul toplantısında ABDDER -Avrupa Bağımsız Denetciler Derneği Başkanı ve BDU Diplomatlar Birliği Yönetim Kurul Üyesi Aslı Gültekin İle kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. Yorumunu öğrenmek istedik.



Aslı Gültekin “Burada en çok dikkatimi çeken avukatlar gibi bizde Serbest meslek mensubuyuz ve KDV oranımızın %8 e inmesinin talebi bütün grupların dilindeydi. Kayıt dışı ekonomi mesleğimizi en çok yaralayan unsur olarak tekrar ifade edildi. Birçok konu gündemdeydi umarım hepsi çözüme kavuşur ve yine seçimi açık ara farkla Çağdaş Demokrat Muhasebeciler birliği kazandı..

Yeni dönemimiz Erol Demirel Başkanımızın önderliginde bol proje ve başarılarla geçsin..Çünki ülke ekonomisine yön veren meslektaşlarım herşeyin en güzelini hak ediyor” şeklinde özetledi


yilmazparlar@yahoo.com

5/10/22

EGD 6. Olağan Genel Kurul'u yapıldı-Yılmaz Parlar

  EGD 6. Olağan Genel Kurul'u yapıldı


- Üyelerin katılımı ile 6'ıncısı düzenlenen EGD Genel Kurulu kapsamında derneğin yönetim kurulunda yer alacak isimler belirlendi.



Ekonomi Gazetecileri Derneği'nin 6. Olağan Genel Kurulu'nun ardından yapılan ilk toplantıda yönetim kurulu üyelerinin görev dağılımı da belirlendi.


Toplantıda Recep Erçin'in Dernek Başkanı olmasına karar verildi.


Barış Ergin Başkan Vekilliğine seçilirken, Başkan Yardımcılığı görevlerine Özgül Öztürk ve Mehmet Uluğtürkan getirildi.


Derneğin genel sekreterliğini Murat Gülderen, saymanlığını Rahim Ak üstlendi. Sibel Atik Dalkaya, Aysel Yücel, Burak Coşan, Murat Birinci, Ceyhun Kuburlu ise derneğin yönetim kurulu üyesi oldu.


Genel Kurul Toplantısı sonrası Kurucu Başkan Celal Toprak’ın Yüksek İstişare Kurulu Başkanlığına getirilmesi kararlaştırıldı.




Derneğin yönetim kurulu yedek üyeleri ise şu isimlerden oluştu:


"Sayime Başçı, Hasan Arslan, Ali Yıldırım, Burak Karagöz, Taylan Büyükşahin, Yavuz Müftüoğlu, Kaan Zenginli, Arzu Kurum, Şuayip Alabay, Gülay Sarıkaya, Şenay Büyükköşdere."


Denetim kurul asil üyeleri şu isimlerden oluştu:


Kerim Ülker, Seda Tabak, Cemre Nur Karaca, Belgin Yakışan Mutlu, Ömer Temur


Denetim Kurulu yedek üyeleri şu isimlerden oluştu:


Cuma Cinkılıç, Serap Doğan, Gündüz Üç, Tuba Aşıcı, Merve Sibel Sili


Onur Kurulu üyeleri şu isimlerden oluştu:


Ruhi Sanyer, Mustafa Kemal Çolak, Meliha Okur, Perihan Çakıroğlu, Metin Can


Onur Kurulu yedek  üyeleri şu isimlerden oluştu:;


Sedat Yılmaz, Hamit Varol, Engin Çağlar, Arzu Maliki, İrfan Yaran.


yilmazparlar@yahoo.com

MARİŞ, 2022-2025 Dönemi Yönetim Kurulu'nu Seçti -Yılmaz Parlar

 MARİŞ, 2022-2025 Dönemi Yönetim Kurulu'nu Seçti 



Mardinli İş Adamları Derneği (MARİŞ) tüzük değişikliği ve seçim gündemli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı sonucunda yeni yönetim kurulu belirlendi.

Mutabakat çerçevesinde gidilen ve Divan Kurulu'nu Mardin Dernekler Federasyonu Başkanı Av. Kemal DÜNDAR, Ferhan ADEMHAN ve Seyfullah ATÇI'nın oluşturduğu seçimlerde mevcut Başkan Abdülkadir AKKUŞ ve Başkanvekili Sabahattin FİDAN'ın oybirliği ile seçilen listesi 2022-2025 döneminde Mardin girişim dünyasının çatı kuruluşu MARİŞ'i yönetecek. 



Geniş katılımlı Olağanüstü Genel Kurul'da, ilk olarak faaliyet ve denetim raporları ile tahmini bütçe MARİŞ üyeleri tarafından oy birliği ile kabul edildi.

Cumhuriyet'in 100. Yılında Yapacak Çok İşimiz Var



Genel Kurul açılış konuşmasına Anneler Günü'nü kutlayarak başlayan MARİŞ Başkanı Abdülkadir AKKUŞ; 2016-2022 yılları arasında yapılan çalışmalara dikkat çekerek, MARİŞ'in bölgesel iş dünyası STK'ları arasında parmakla gösterilen kurumsal bir yapıya ulaştığını belirtti ve "Bugün Mardin ve iş ortamı denildiğinde akla MARİŞ, MARİŞ denildiğinde ise akla Mardin ve iş ortamı geliyor. Bu başarıya katkı sağlayan tüm MARİŞ üyelerini can-ı gönülden tebrik ediyor ve alkışlıyorum" dedi. Konuşmasında tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisine rağmen MARİŞ'in faaliyetlerine ara vermediğini vurgu yapan AKKUŞ, bununla birlikte yönetim kurulu olarak birçok projelerini hayata geçiremediklerini ve görevlerine devam etmeleri yönünde MARİŞ üyelerinden talep gördüklerini ifade etti. 

MARİŞ'in Ajandasında Dijitalleşme, Sürdürülebilirlik, Kapsayıcılık ve Mardin'e Yatırım Yer Alacak

2022-2025 döneminde MARİŞ'in ajandasında dijitalleşme, sürdürülebilirlik, kadın ve genç girişimcileri merkezine alan kapsayıcılık, yeni pazarlar, Mardin'e konsorsiyum tipi yatırımlar ve etkin lobicilik faaliyetlerinin yer alacağını belirten ve bu doğrultuda her bir MARİŞ üyesinin enerjisine, yapıcı eleştirileriyle katılımına ve dönüştürücü gücüne ihtiyaç olduğunun altını çizen AKKUŞ, daha güçlü bir Mardin ekonomisi, Mardin girişimci eko-sistemi ve "6. Bölgenin yükselen yıldızı Mardin" hedefine birlikte ulaşacaklarını vurguladı.



MARİŞ İdeali 100 Metre Değil, Bayrak Yarışıdır

AKKUŞ sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün yeni bir Yönetim Kurulu seçeceğiz ancak unutmayalım ki, MARİŞ sadece bir grubun değil hepimizin. Bundan sonraki dönemlerde göreve gelecek başkanlar ve Yönetim Kurulu üyeleri bu salonda oturuyorlar. İnanıyorum ki, sizlerin arasından yeni dönemlerde göreve talip olacak olanlar çıkacaktır. İsimler değişebilir ama MARİŞ ideali bir 100 metre değil, bir bayrak yarışıdır. Hiçbir MARİŞ üyesi bu bayrağın yere düşmesine izin vermeyecektir. Bu yönüyle MARİŞ kapsayıcı ve demokratik bir yönetim yapısına sahiptir. Bu doğrultuda katkı sunan ve yeni dönemde birlikte görev alacağımız başta Başkanvekilimiz Sabahattin FİDAN olmak üzere tüm MARİŞ ailesine şükranlarımı sunuyorum. İnşallah, cumhuriyetimizin 100. Yılını birlikte kutlamış olacağız. Kısacası 2025’e kadar Türkiye ve Mardin ekonomisi için yapacak çok işimiz var" diyerek sözlerini sonlandırdı.

AKKUŞ'tan sonra söz alan MARİŞ Başkanvekili Sabahattin FİDAN ise MARİŞ'in çok kültürlü ve demokratik yapısına vurgu yaparak, yeni dönemde MARİŞ'in Mardin'in ruhuna uygun olarak tüm Mardinli iş insanlarını kapsayacak şekilde genişleme stratejisine ağırlık vereceğini ve Mardin için üretmeyi sürdüreceğini belirtti. 

Konuşmalar sonrasında gerçekleştirilen tüzük değişikliği oylamasında MARİŞ üyeleri MARİŞ vizyonuna güçlü bir şekilde sahip çıkarken, yeni Yönetim Kurulu belirlendi.

2022-2025 döneminde MARİŞ'i yönetecek Yönetim Kurulu şu isimlerden oluşuyor:

Başkan: Abdülkadir AKKUŞ, Başkan Vekili: Sabahattin FİDAN

Yönetim Kurulu Asil Üyeleri: Nedim KAYA, Mahmut KILINÇ, Aziz BOZKUŞ, Hatip ALPÖZ, Yusuf Ziya AYDIN, Yunus Emre İLHAN, Orhan GÜNGÖRÜR, Yusuf BEDİR, Uğur BAŞAK, Hüseyin BOZKURT, Rifat BATI, Bülent AKKUŞ, Abidin KURT, Mahir KARABOĞA, Beşir ZENGİN, Nurullah BUDAK, Ezgi ESNİK GÜNAY

Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri: Abdülkadir YILMAZ, Sedat ALMAK, Orhan ERİMAN, Doğan METE, İsa ÖZÇELİK, Abdullah TACAR, Mehmet Arif ERSAN, Mehmet AY, Serdal SANDİLAÇ, Ramazan IRMAK

Denetim Kurulu Asil Üyeleri: Seyfullah ATÇI, Fevzi BAŞARAN, Uğur ABDAR

Denetim Kurulu Yedek Üyeleri: Maruf KENÇ, Fasih ABİKA, Arzu SİDAL

yilmazparla@yahoo.com

4/26/22

Bal’da yüksek ihracat eğitim ve markalaşma ile sağlanabilir -Yılmaz Parlar

  Bal’da yüksek ihracat eğitim ve markalaşma ile sağlanabilir 


Arıların doğal mucizesi bal, hem sağlık üzerine etkileri hem de ülke ekonomilerine katkısı ile konuşulmaya devam ediyor. İstanbul Ticaret Borsası tarafından düzenlenen bir toplantı ile masaya yatırılan bal sektöründe, paydaşların ihracatın yükselmesi konusunda fikri ise ortak: yüksek ihracat için eğitim ve markalaşma kamu desteği ile ele alınmalı.

İstanbul Ticaret Borsası tarafından hayata geçirilen Borsa Meydanı’nda Sektörler Konuşuyor toplantılarının dördüncüsünde bal sektörü ele alındı. Sektörü sekteye uğratan konu başlıklarını tartışmak için bir araya gelen sektör temsilcileri mevzuattan tağşişe, ihracattan markalaşmaya bir çok konuda çözüm önerilerini sundu.

Moderatörlüğünü Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak’ın üstlendiği ‘Dünü Bugünü Yarını ile Bal Sektörü” başlıklı toplantının açılış konuşmasını ise İstanbul Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz yaptı. Kopuz; bal sektörünün öneminin her geçen gün arttığını belirterek, “Bal üretiminde 2020 yılı itibarıyla 458 bin ton ile Çin ilk sırada iken, 104 bin tonluk üretimi ile Türkiye’nin ikinci, İran’ın ise 80 bin ton ile üçüncü sırada yer aldığını görüyoruz. Yani Türkiye bir bal ülkesi... Üretimde birinci ülke olan Çin, yaptığı taklit ve tağşişler ile meşhur. Çin’in sahte ballarından en çok şikâyetçi olan ülke ise ABD… Çin’in taklit ballarıyla baş edemeyince Çin’den ithalatı yasakladılar. Dolayısıyla, yüksek bir talebi olan ABD pazarı bizim için bir fırsat olabilir. Balın ihracat potansiyelini kullanmamız bu sektörü çok daha önemli yerlere taşıyacaktır” dedi.




Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü Gıda Kodeks Daire Başkanı Selim Kaplan, konuşmasında, mevzuatı geliştirerek güvenilir ürün sunulmasına destek olduklarını belirterek; “Türkiye bal üretiminde ikinci ama ihracatta 22. sırada. Kovan başı verimimizi artırarak bu sıralamada yükselmemiz gerekiyor. Çam balında Türkiye dünyanın en önemli üreticisi... Çam balında kaliteyi artırmak için çalışmalar yapıyoruz. Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Birliği ve bal üreticilerimizin de katkısıyla bu çalışmaları geliştireceğiz. Ayrıca ikili denetim sistemi oluşturmaya çalışıyoruz. Tüm bu çalışmalar balda taklit ve tağşişin engellenmesine büyük katkı sağlayacaktır. Bunda ne kadar başarılı olursak, bal sektörü o kadar gelişecektir” dedi.

İstanbul Tarım ve Orman İl Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, İstanbul’un sadece bir bal pazarı değil, dev şirketleri ve 76 bin kovanıyla aynı zamanda bir üretim üssü olduğunu belirterek, “Bu nedenle Müdürlüğümüz yoğun bir biçimde bal denetimleri yapıyor. Bal denetimleri konusunda hem üreticilerimiz, hem firmalarımız, hem de üniversitelerimiz bize yol göstermeli. Özellikle tağşiş yöntemleri konusunda sürekli değişim var. Sektörün bu konudaki desteği bu nedenle çok önemli… Örneğin tulum peyniri üreticilerinin nişasta kullanımı ile ilgili bize yol göstermesi denetimlerin etkinliğini artırdı ve sorunu büyük oranda çözdü” şeklinde konuştu. 

Aksu Vital Yönetim Kurulu Başkanı ve İSTİB Meclis Üyesi Yunis Aksu, ise konuşmasında, bal üretiminin birbirinden ayrılmaz bir bütünün uyumuyla mümkün olduğunu belirterek, “Arı, bal, çiçek ve insan dairesel bir döngüdür. Eğer çevre sağlıklı değilse, arıların oradan sağlıklı bir ürün üretmesi mümkün değil. Bal ve diğer arı ürünleri ile ilgili sorunları bütüncül olarak değerlendirmeliyiz. Ticaretin de dört paydaşı vardır; arıcı, paketlemeci, tüketici ve kamu. Bu paydaşların birlikte hareket ettiği bir sistem kurulmadığında, kaliteyi sürekli kılma konusunda başarılı olamayız. Örneğin tüketiciyi bilinçli hale getirmeden kaliteli bal talebi oluşmaz. Tüketiciye balın reçel olmadığı, sağlıklı bir ürün olduğu anlatılmalı. Tüm bu paydaşların sürekli olarak bir araya gelerek balda kaliteyi sağlama ve sürdürme konusunda çalışma yapmasının doğru olduğunu düşünüyorum. Sektörün gelişimi, kalite standardizasyonu ve ihracattan geçiyor” dedi.




İstanbul Bal Evi Yönetim Kurulu Başkanı ve İSTİB Bal ve Baharat Komitesi Başkanı Mustafa Toktaş, balın önemine ve Türkiye ballarının çeşitliliğine değindiği konuşmasında, şunları söyledi: “Yıllardır, zengin bir bitki çeşidiyle Anadolu ve Trakya’da bal üretiliyor. Kanola, lavanta ve çörekotu yeni bitkilerimiz. Çam balımız dünyaca ünlü. Özellikle taklit ve tağşişin önlenmesi konusunda çalışmalıyız. İstanbul Ticaret Borsası tağşiş konusunu TOBB’a götürdü, Bakanlığa götürdü. Şimdi de bu toplantıyı yapıyor. Sektör böyle toplantılarla bir araya gelerek çözüm üretmeli. Tağşiş gıda terörüdür. Ben 50 yıldır bal ticareti yapıyorum. Bugün sadece bal değil polen, arı ekmeği, arı sütü, propolis ticareti de yapıyoruz. Sektör gelişiyor.”

Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nevzat Artık, yaptığı konuşmada, çam balının önemine dikkat çekti ve “Çam balı Türkiye için çok önemli. Türkiye dünya çam balı üretiminin yüzde 92’sini tek başına yapıyor. Üretimin yüzde 90’ından fazlasını ihraç ediyoruz. Tüm balımızın yüzde 17-23’ü çam balı. Çam balı standardı konusunda çalışmalı, ardından kodeks ve coğrafi işaret konularına yoğunlaşmalıyız. İller arasında çekişme olmamalı. Çam balı Türkiye’nin her yerinde yetişiyor” dedi. Çam balı üretimimize yangınların büyük bir darbe vurduğunu söyleyen Artık, “Yangın alanlarına yeni fidan dikmeden mevcut ağaçların gelişmesini sağlamaya çalışmalıyız” dedi.

İstanbul Bal Üreticileri Birliği Başkanı Yalçın Sezer, bal üreticileri olarak bir yazılım çalışması yaptıklarını belirterek, “Bu yazılım sayesinde, Türkiye çapında tüm vasıflarıyla, hangi kovanda nasıl ballar üretildiğini bilebileceğiz. Türkiye’de 12 bin bitki türü var. Böyle bir yerde bal standardizasyonu oluşturmak çok zor… Ayçiçeği ve çam balı gibi ballarda bile durum kolay değil. Bizim yoğunlaşmamız gereken konu, değerli ballarımızın katma değerini artırmak olmalı. Örneğin manuka balının 250 gramı 85 Euro. Bizim kestane ve meşe ballarımız manuka balından vasıflı olmalarına rağmen o fiyatlara satılamıyor. Yani katma değer sorunu var. Bal üreticilerinin eğitimsizliği de çok büyük sorun. Bunun, geniş katılımlı bir sürekli eğitim sistemi ile çözülmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. 

Altıparmak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı ve Balder Başkanı Özen Altıparmak, ise bal markalarının bal üreticisi değil bal paketleyicisi olduklarına dikkat çekerek, “Balı arı üretir, biz paketleriz. Bal ticaretinin en önemli şartı doğru ürüne ulaşılmasıdır. Bu nedenle laboratuvar gerekir. İleri teknoloji kullanılmalı. Bal hem sağlıklı hem gerçek olmalı. Her doğal bal sağlıklı değildir. Gerçek ballarda ilaç kalıntıları olabiliyor. Balda ARGE çalışmaları da önemlidir. Örneğin biz esmer pirinç şurubunun tespiti için çalışmalar yaptık ve tespit etmeyi başararak dünyaya sunduk” dedi. 

İstanbul İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Onur Çilenk, balda temel meselenin üretim olduğuna dikkat çekerek, “Herkes bal üretemez. Bunun bir okulu olmalı. Balın kalitesi üretim tekniklerine bağlıdır. Herkes balcılık yapabileceği inancıyla bu işe giriyor ama sonuç sağlıklı olmuyor. Balda eğitimden başlayarak bir standardizasyon olmalı. Ayrıca üretimden tüketime bir sistem kurulmalı” dedi

yilmazparlar@yahoo.com

2/04/22

İş Dünyası Dergisi 4. Sayı-Yılmaz Parlar

 İş Dünyası 4. Sayı


Çokça bulanık ekonomik haber döngüsünden bıkmış herkes için iş dünyası dergisi temiz bir nefes… Küresel ekonomik, sosyal, ve iş haberlerini kapsayan en önemli ekonomi incelikli haberlerin ve analizlerin yapıldığı, derginin  4. sayısı ‘Güvenirlilik’ teması kapsamında.



İhlas Medya Grubu bünyesinde çıkan ve dördüncü sayısını yayınlayan, ,Genel Yayın Yönetmenliğini Ekonomi gazeteciler Derneği Başkanı Celal Toprak’ın yaptığı derginin 4. sayı lansmanı 2 Şubat 2022 Çarşamba günü, Crowne Plaza Florya Hotelde gerçekleşti.



Yine Celal Toprak’ın Başkanlığını yaptığı Güvenilir Ürün Platformu (GÜP) ile ortaklaşa düzenlenen etkinliğe, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı ve Öztiryakiler Endüstriyel Mutfak Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Öztiryaki, İhlas Medya Grubu Başkanı Aslıhan Ören, Aqua Florya İcra Kurulu Üyesi Dilek Çapanoğlu, FuzulEv Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Akbal, Bambum Genel Müdürü Selman Yar başda olmak üzere iş, siyasi dünyasının önemli isimleri STK Başkanları, akademisyenler, elit davetliler ve Basın mensupları katıldılar. Oldukca hiperaktif ve samimi ortamda gerçekleşen lansmanda Güvenirlilik konusuna dikkat eden kişi ve kurumlara plaketler verildi.



Önce Dergi ile ilgili video sunumu yapıldı. Güvenilir Ürün Platformu sekreteri Elif Aşlamacı Attepe moderatörlük görevi üstlendi. Attepe “Güvenilirlik olgusu artık hayatımızın her anında çok daha kıymetli bir hal aldı. İş dünyasının nabzını tutmayı hedefleyen ve bunu da başaran Türkiye’de İş Dünyası dergisi bu olguyu ele alacağını söylediğinde elimizden gelen tüm desteği vereceğimizi dile getirdik ve bugün buradayız ve çok mutluyuz. Derginin yeni sayısı özellikle güvenilirlik esasına dayanan çok önemli isimleri konuk etti.”şeklinde kısa konuşma yaptı, sunumuyla Celal Toprak’ı davet etdi.  



Toprak açılış konuşmasında; “Pandemi süreci bizlere birçok şey öğretti ancak en çok dokunmanın kıymetini anlattı. Sevdiklerimizi gördüğümüzde onlara sarılabileceğimiz günleri iple çektik. Buradan hareketle bizlerin hep arkasında duran ve destekleyen medya grup başkanımız Aslıhan Hanım’la bir dergi ortaya çıkarma fikrini konuştuk. Her zamanki gibi arkamızda durdu ve bizlere cesaret vererek böylesine bir dönemde basılı bir yayın çıkarmamız için bize fırsat sundu. Kendisine bu anlamda teşekkür ediyoruz. Bizler şu anda arkamızdaki güçle birlikte Türkiye’nin en uygar görüşlerini savunan dergisini yapıyoruz. Bununla da gurur duyuyoruz” dedi. 





Gerçekdende Bu dergi "Yeni kan, yeni yatırımlar ve yeni fikirler getirir. Getirdiği genel güven ve canlılık enjeksiyonudur.

Prestijli ekonomi dergisi olan İş Dünyası, kaliteli belirli içerik biçimlerine güçlü ve benzersiz bir odaklanmaya sahip olmasıdır. Sunduklarını çerçeveleyen ve düzenleyen güvenilir bir editoryal sicile sahip olmalarıdır. Liberal ve serbest piyasa fikirleriyle ilgili olarak bu odak noktasına sahiptir. Çağdaş kültür temel olarak derginin okuyucuları gitdikce büyümektedir.

Bu 4.sayının amacı, ekonomi ve güvenirlik arasındaki sınırların dönüşümlerini yansıtmak: Güvenirlik ekonomik fikirleri ve argümanları nasıl yansıtabileceğini   ekonomi ve ekonomistlerin ekonomik fikirlerin güvenirlik sunumlarını nasıl ele almasına dikkat çekmek gibi misyon üstlenmiş.  



Ev sahipliğini üstlenen Çapanoğlu “Güvenilirlik olgusuna çok fazla dikkat ediyoruz. Yürüttüğümüz her çalışmada bu kavram önceliklerimiz arasında geliyor. Türkiye’de İş Dünyası dergisinin de böyle bir konuyu ele aldığını ve etkinlik yapmak istediğini öğrenince destek vereceğimizi dile getirdik. Bu anlamda da bugün burada bu etkinliğe ev sahipliği yapıyor olmaktan mutluluk duyuyorum” dedi 

Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, “Yerel yönetimler dünyanın her noktasında çok kıymetli. Her anlamda büyük bir kıymete sahip yerelden gelen güç. Bu sebeple de bulunduğumuz bölgede yürüttüğümüz çalışmalarla hem yerel gücümüzü artırıyoruz hem de güven olgusunu aşılıyoruz. Bu anlamda da bu kavramı sayfalarına taşıyan Türkiye’de İş Dünyası dergisinin yolu açık olsun. Yaşamın en önemli alanı basın, iş dünyasının da olmazsa olmazları arasında. Bizler böylesine kıymetli işler yapan dergi ekibinin yanında olduğumuzu bildirmek ve elimizden gelen ne varsa yapabileceğimizi söylemek istiyoruz.” Sözleriyle ekonomik kalkınmanda  önemli kaldıraçlardan kooperatifleşmenin önemine kadar uzun bir konuşma yaptı. Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli’nin konuşmalarında sonra belgeler ödüller veridi.

Güvenirlilik’ Belgesi Verilen İsimler 



Şükrü Genç-  Sarıyer Belediyesi Başkanı, Turan Hançerli - Avcılar Belediyesi Başkanı, Kemal Deniz Bozkurt-  Esenyurt Belediye Başkanı, Bülent Kerimoğlu -  Bakırköy Belediye Başkanıi Ahmet Aras -  Bodrum Belediye Başkanı, Dr. Hasan Akgün-  Büyükçekmece Belediye Başkanı, Tuncay Şahin-Düzce Ticaret Ve Sanayi Odası Başkanı, Kemal Akar-  İmes Yönetim Kurulu Başkanı- , Saadettin Çay-  Marmara Organize Sanayi Bölgesi , Hilal Suerdem- Kiğılı Ceo’su, Gülden Yılmaz - Koton Kurucusu, Tahsin Öztiryaki-  Öztiryakiler Endüstriyel Mutfak , Eyüp Akbal- Fuzulev Yönetim Kurulu Başkanı, Hakan Kefoğlu-  İsuzu, Aydın Süha –Loft Ceo’su, Davut Doğan -  Doğtaş Kelebek Mobilya- Adına Dilara Doğan ,Niyazi Ercan-  Beypazarı Maden Suyu- Adına Aziz Bulmaca , Mevlüt Büyükhelvacıgil-  Zade Vital, Remzi Gür- Ramsey- Adına Metin Baran , Nevhan Gündüz-   Orge Elektrik Ceo’su, Tuncay Tütek -  Getir- Adına Serhat Karakaya, Ali Bozer-  Hero Baby, Murat Saygın- Saygın Patent, Serap Kilerci Ulusal- Biruni Hastanesi , Seden Yıldırım - Monas Chocolat , Yeşim Taş –Defak Gıda, Filiz Çobanoğlu - Acce Luxery Homes Adına , Mesut Demir -  Theproeco Kağıt Pipet Üretim Fabrikası, Esra Beyzadeoğlu- Hepsiburada İnsan Kaynakları Grup Başkanı, Serpil Ürek- Migros Tic. A.Ş. Ürün Güvenliği Ve Çevre Yönetimi Grup Müdürü, Ziya Oğuzbalaban- Toledo Sigorta, Doğukan Kılıç- Dijimod, Gökhan Akyürek - Gkn Kargo Yönetim Kurulu Başkanı, Emrah Bilgin -  Gloria Jean's Coffees Genel Müdürü, Abdulkadir Özcan-  Petlas Sahibi, Hakan Yalnız-  Petlas Genel Müdürü, Alev Altınkılıç -  Kahve Dünyası Ceo’su, Banu Dedeman- Dedeman Otel, Mehmet Önder, Uyumsoft Bilişim Teknoloji, Hülya Gedik-  Gedik Holding, Gamze Cizreli-  Bigchef, Ahmet Yaşar -  Quick Sigorta Genel Müdürü, Ömer Faruk Çelik-  Simpaş, Necmi Erol-  Muratbey Peynirleri, Davut Doğan-  Doğtaş Kelebek, Kemal Altınkılıç-   Mega Center Yönetim Kurulu Başkanı, Fatih Karaca – Karaca Ceo’su, Selman Yar –Bambum Yk Başkanı, Selman Kavurmacı – Arifan , Altan Aras Fakılı – Casper Yk. Başkanı


yilmazparlar@yahoo.com



1/25/22

Morso-Gaz Yakma Odun Yak-Yılmaz Parlar

 


Gaz Yakma Odun Yak

Altyapısı büyük oranda dikey bütünleşik kamu şirketi  tarafından gerçekleştirilen, doğal gaz  piyasasında yüksek enflasyon ve zamlar nedeniyle geçim sıkıntısı çeken vatandaşlar, doğal gaz faturalarını ödemekde zorluk çekiyorlar.

Tüm detayları 169 yıllık tecrübe ile çözülmüş, 1853’ten beri üretilmekte olan dünyaca ünlü Morsø sobalarının Türkiye Distribütörü Olesen firma sahibi idol kadınlarımızdan girişimci iş insanı Ümran Sarısakal’dan 200 metre kareyi, az yakıtla yüksek ısı veren odun sobası hakkında bilgi alınca, “Gaz Yakma Odun Yak” diyoruz.

Doğal Gaz ithal ve Ülke olarak cari açığımıza olan yükü sizlerin bilgisi dahilinde. 

Ümran Sarısakal, Morsø sobaları hakkında verdiği bilgiye göre; Morsø sobaları odun ve kömür ateşinin sıcaklığını kokusuz, dumansız şömine keyfiyle beraber yaşatır. Dünyada 1800’lü yılların ortalarından itibaren kullanılmaya başlanan döküm demir, odun-kömür sobaları için doğadaki en ideal malzemedir. 


Çevresine sürekli ve etkili seviyede ısı verir. Aynı zamanda ısıyı tutma konusunda da benzersizdir; bu sayede özel alaşımlı döküm demir Morsø sobanız ateş söndükten saatler sonra bile ısıtmaya devam eder.



Geliştirilmiş hava giriş kontrol sistemi sayesinde sobanızın içindeki alevlerin yüksekliğini bile ayarlayabilir, bu sayede mekânınızda kalorifer gibi aynı seviyede bir ısı temin edebilirsiniz. Kullandığınız odunu çok ağır yakabildiği için az kül oluşur, bu sebeple kül temizleme süresi 10- 15 günde bir kez şeklinde gerçekleşir. Ateş haznesi ile direk temas eden parçalar hariç, diğer tüm döküm parçalar 10 yıl süre ile üretici firma garantisi altındadır. 



Ayrıca Ümran Sarısakal dış mekan ürünleri hakkında bilgiler paylaşıyor;


Ümran Sarısakal “1853’ten beri Danimarka’da çevre dostu döküm demir odun sobası üreten Morsø, odun ateşinin sıcaklığını, İskandinav tasarımının kusursuz kalitesi ile buluşturarak dış mekanlara taşımıştır.Ödüllü tasarımcı Klaus Rath, Forno’yu kusursuz çizgiler ile sade ve fonksiyonel tasarımı birleştirerek özel olarak tasarlamıştır. Zarif tasarımı, ergonomik yapısı, kullanım kolaylığı ve yemeklere kattığı lezzet ile Forno fark yaratmış ve kullanıcılarından tam not almış bir üründür.


Taş fırından ilham almış iç tasarımı, geniş tutulan düşük tavanı ve yuvarlatılmış ateş haznesi ile pişirmeye en uygun radiant ısıyı üreten Forno, gerçek odun ateşinde sağlıklı ekmekler; çıtır pizzalar ve tütsülenmiş yiyecekler pişirebildiği gibi; çeşitli aksesuarları ve döküm ızgarası ile klasik mangal tadını da kullanıcılarına sunmaktadır.”şeklinde  ürünü tanıtıyor.



Ümran  Sarısakal, ürünlerin çevreye olan hassasiyeti hakkında;

 

“Morsø’nun ünü sadece tasarımının mükemmelliği ile sınırlı değildir. Temiz bir çevre oluşturma konusuna da gösterdiği hassasiyete uygun olarak sağlıklı ve etkili yanış konusunda son derece geliştirilmiş özelliklere sahiptir. Morsø sobaları katı yakıt sobalarının kullanımında en katı kurallara sahip olan ülkelerden biri olan Norveç "White Swan" çevre etiketine, bunun yanı sıra EN, DIN, EPA, DEFRA, SINTEF sertifikalarına sahiptir. Böylece ürünlerin üretim aşamalarından, tüm parçalarına ve elinize ulaşana kadar ki tüm aşamalarda insan ve doğa sağlığına dost ürünler ürettiğini taahhüt eder.


Ayrıca, Amerikan Yeşil Binalar Konseyi (USGBC) tarafından oluşturulmuş ve geliştirilmiş dünyada ve Türkiyede'de geçerliliği kabul edilen ve tüm yapı türleri için geçerli olan yeşil bina sertifikasyon sisteminde yer alan şömine ve soba kullanımı ile ilgili kriterlere uymaktadır.”sözleriyle firmanın aldığı sertifikaları gösteriyor. 


Çeşitli illerde bayilikleri olan Oleson firmanın Morso Antalya ilimizde Ümra Sarısakal iletişimi sorduğumuzda; Tel 0 850 577 26 93 E-mail us@olesen.com.tr  ile kendisiyle temasa geçilebileceğini söylüyor.


yilmazparlar@yahoo.com

12/29/21

Mehmet Önder Yılın Başarılı İş İnsanı ödülünü aldı -Yılmaz parlar

  


Mehmet Önder Yılın Başarılı İş İnsanı ödülünü aldı 


Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder, Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından “Yılın Başarılı İş İnsanları” arasında gösterildi ve ödülünü aldı. 



Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD)’nin Geleneksel Yeni Yıl Buluşması,  27 Aralık 2021 tarihinde Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)’in ev sahipliğinde yapıldı. Ekonomi muhabirlerinin bir araya geldiği gecede, başarılı kişilere ve kurumlara ödülleri verildi. Törende, Uyumsoft Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder Yılın Başarılı İş İnsanı Ödülünü, Başarsoft CEO’su Alim Küçükpehlivan’ın elinden aldı. 



Dış ticaret fazlası veren Türkiye hedefi  


EGD Gecesinde konuşma gerçekleştiren Türkiye İhracatçılar Meclisi TİM Başkanı İsmail Gülle, şunları söyledi: 

“İhracatımız, ülkemizin yüzünü güldürdü ve ay sonlarında rekorlar açıkladık. Özellikle bu yıl geçen 11 ayın 10 ayında rekorlar açıkladık. Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımı ile, 12 ayın rekorunu birlikte açıklayacağız. İnşallah yakın zamanda dış ticaret fazlası veren Türkiye hedefimize el birliği ile ulaşacağız. 2022’de bunu gerçekleştireceğimize inanıyorum.” diye konuştu. 

Gecede, Vefa- Şükran Belgeleri takdim edildi. Yılın Başarılı İş İnsanları Teşekkür Belgelerini aldı. Ekonomi basınında 20 yılını dolduranlara da plaketleri takdim edildi. Yaşam Boyu Onur Üyeliği sahiplerini buldu. 


yilmazparlar@yahoo.com

12/23/21

Türkiye’nin yeni üretim ve ihracat üssü olacak-Yılmaz Parlar

 Türkiye’nin yeni üretim ve ihracat üssü olacak

Lojistik konumu ve çevreci tasarımı ile Marmara Yüksek Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi’nde altyapı çalışmaları sona yaklaştı. 2023 yılında üretime başlayacak tesislerde ülkenin gelecek vizyonuna değer katacak ölçekte üretim ve ihracat yapılacağı belirtildi.

Marmara Organize Sanayi Bölgesi tarafından düzenlenen Yeni Dünya’da Jeolojistik programında bölgenin katılımcı firmaları bir araya geldi. Toplantının açılışında konuşan Marmara Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Saadettin Çay, 2023’de üretime geçileceğinin müjdesini verdi.

Bölgenin lojistik konumunun avantajlarına değinen Çay, ‘Covit 19 Pandemisi ile şekillenen yeni dünyada ticaret yolları ve yeni ticaret alışkanlıkları kazanmamız gerekiyor. Sanal ticaretten fiziki ticarete bir köprü kurulması ve bunun da jeolojistik olarak ikame edilmesi gerekmekte. Bugün dünyadaki her insan bir diğerinin ürettiği ile yaşamaktadır. Üretmek, yeni teknolojiler geliştirmek ve rakiplerinden daha hızlı mal ve hizmetlerini diğer insanlara sunmak bir zorunluluk haline gelmiştir. Farklı ve ulaşılabilir olmayan sürdürülebilirde olamaz. Yolların ve kaynakların birleştiği Bandırma’da bugün canlı yaşamına duyarlı, Türkiye’nin Jeolojistik üretim üssü Marmara Yüksek Teknoloji ve Makine İhtisas OSB’si yükseliyor.  Bugün önemli firmaların yerini aldığı OSB’mizde 2022- 2023 yıllarında altyapısı tamamlanan sanayi parsellerinin sahiplerine teslimi gerçekleştirilecektir.2023 yılı itibari ile üretime başlayan tesislerimizle ülkemizin istihdam ve ihracatına en üst seviyede hizmet vermeye başlayacağız” diye konuştu.

Türkiye’nin İstihdam ve İhracat Üssü

Yıllık 2 milyar dolardan fazla ihracat katkısı



Yaklaşık 2 milyon 500 bin metrekare birinci etap organize sanayi bölgesinde yaşayan ve yaşanabilir sanayi bölgesini hayata geçirdiklerini söyleyen Saadettin Çay şöyle devam etti “1 milyon 350 bin m2 net sanayi alanı, 125 bin m2 hizmet ve destek alanı, 30 bin m2 idare ve sosyal tesis alanı, 20 bin m2 OSB eğitim tesisleri alanı, 5 bin m2 akaryakıt istasyonunun yanı sıra ticaret, otel, cami, sağlık tesisi, arıtma tesisi, teknik altyapı, park alanlarından oluşacaktır.  Organize Sanayi Bölgemizde 5000 ve 100.000 metrekare arasında 200’den fazla sanayi parseli planlanmış olup, Bandırma 17 Eylül Üniversite ile birlikte kurmakta olduğumuz B17Tk Teknokent içinde, eğitim tesisleri, inovasyon,  ArGe  ve kuluçka merkezleri ile sanayicilerimizin ihtiyacı olan yetişmiş eleman açığının yanı sıra, yeni üretim teknolojileri geliştirilecektir.

İhracatçılarımızın dünyayla entegrasyonunu sağlamak için bölgemiz içinde yer alan gümrük birimiyle lojistik destek alanları, depo ve antrepo alanları bulunmaktadır. Tamamlandığında, yıllık 2 milyar dolardan fazla ihracat katkısı ve 30.000 istihdam olanağı ile Türkiye’nin parlayan yıldızı olarak yüksek katma değerli üretim olanağı sağlanacak ve bölgemizde yapılacak çevre denetimi, ölçüm, filtrasyon ve arıtma yatırımlarıyla çevreye ve insan hayatına duyarlı temiz ve sürdürülebilir yüksek teknoloji üretim modeli gerçekleştirilecektir. 

Planlanan Ankara- Çanakkale hızlı ray hattı üzerinde olması, Türkiye’nin 4. Büyük limanı ile dünyaya açılabilme imkanının yanında jeolojik olarak düşük riskli ve yeşil OSB yaklaşımı ön planda tutulan OSB’mizin ülkemizin gelecek vizyonuna değer katacak üretim, istihdam, inovasyon ve ihracatın lokomotifi olması planlanmaktadır. Türkiye’nin gelecek hedefleri doğrultusunda 2023 ekonomimize güçlü bir soluk getirecek olan üretim ve sanayi üssü Marmara OSB olacaktır.”

Değişen dünyayı değiştirecek hayallerimiz var

Büyüyen ve gelişen Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda çağın gerektirdiği inovatif yöntemlerle üretimin gerçekleştirileceğinin altını çizen Çay “Bunu yaparken istihdamı arttıran ve çevreci kimliği ile tüm canlı hayatına saygılı, yüksek teknoloji ve kalite odaklı üretim vizyonuyla ülkemizin kalkınmasına katkıda bulunmak için alın terimiz ve emeğimizle değişen dünyada dünyayı değiştirecek hayalimiz Marmara Yüksek Teknoloji ve Makine İhtisas OSB olacaktır” dedi.

Türkiye’nin istihdam ve ihracatının önemli bir bölümünü OSB bünyesindeki köklü sanayi kuruluşlarının gerçekleştirdiğine dikkat çeken Başkan Saadettin Çay “MARMARA OSB, Bursa, İstanbul, Kocaeli, İzmir ve Çanakkale gibi önemli sanayi ve ticaret şehirlerine yakın Balıkesir ili, Bandırma İlçesi, Bursa, Çanakkale otoyolu üzerinde yer almaktadır. Marmara OSB limanlara ve havaalanlarına yakınlığı ile ülkemizin şah damarı özelliği taşıyan otoyol, çevre yolları ve enerji hatlarının kesişme noktası durumunda ve coğrafi konumuyla jeolojistik bir bölgedir” bilgisini verdi. 

Programa Türkiye’nin farklı illerinde üretim ve sanayi tesisleri bulunan ve Marmara OSB de katılımcı olan 150 den fazla sanayici katılırken, Marmara OSB’nin ilk fikir babası İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve İmes Sanayi Sitesi Başkanı Kemal Akar, Çolakoğlu Holding ve Teb Holding Yönetim kurulu Üyesi Haydar Çolakoğlu, Gönen Ticaret Odası Başkanı Ahmet Selvi ve Sanayi Bakan Danışmanı Yılmaz Şahin de katıldı. 

yilmazparlar@yahooo.com

12/12/21

SPEKTR HOTEL BİLİNMEYEN KİMLİĞİ-YILMAZ PARLAR

 SPEKTR HOTEL BİLİNMEYEN KİMLİĞİ


Başarılı Hoteller rotamızdaki bu seferki durağımız Bodrum Yalıkavak da bulunan Spektr Butik hoteldi. Yüksek standartlarda üstün kaliteli hizmet sunan lüks hotel Spektr Butik Hotel çok tercih edilen butik hoteller arasında. Hotel sahiplerinden Julia Klyueva ile söyleşi gerçekleştirdik.



Julia Hanım, Hotel ismi SPEKTR kelimesi ne anlama geliyor?

SPEKTR adı, Rusya ve Türkiye'deki işletmelerin yönetici şirketi olan Moskova merkezli Spektr Group şirket adından gelmektedir. Şirket 1964 yılında kuruldu ve başlangıçta İntroskopi ve Tahribatsız Muayene alanına odaklandı. Şirketin bilim odaklı faaliyetleri nedeniyle, "Spektrum" kelimesinden türetilen Spektr adını aldı. Birkaç on yıl içinde şirket farklı iş alanlarına doğru genişledi. Bugün grubun faaliyetleri dört bölüm altında yapılandırılmıştır: Tahribatsız Muayene, Gayrimenkul Yönetimi ve İnşaat, Üretim ve Türkiye Bölümü (HORECA, Turizm). Grubun iş portföyünü çeşitlendirmek amacıyla, Türkiye Bölümünün ana odak noktası, aslen Bodrum'da bulunan projelerle HORECA ve Turizm sektörüdür. Bugün bölümün ana markaları Spektr Boutique Hotel Spa (Bodrum), Mynos Restaurant (Bodrum) ve La Lara by Kozhokaru (Bodrum).



Bodrum’da-Yalıkavak’ta hotel açmak fikri kime aittir?

2011 yılında Spektr Group'un şirket müdürü olan babam, annemle birlikte deniz kenarında bir ev satın almak istiyordu. Tesadüfen Türkiye'de daha önce adını hiç duymadığı ve ziyaret etmediği Bodrum'u görmesi önerildi. Ailem Bodrum'da gayrimenkul görmeye geldiklerinde bölgeye, güzel doğasına ve iklimine hemen aşık oldular. Ve kısa süre sonra Yalıkavak'ta ev alma kararı alındı. O zamanlar babam Türkiye'de iş kurmayı hiç düşünmemişti. Ancak gerçek bir iş adamı olarak, Yalıkavak Marina projesinin planlandığını ve Bodrum'un eşsiz potansiyelini bir destinasyon ve gelişen bölge olarak anladığını anladığında her şey değişti. Şirketin gayrimenkul yönetimi ve inşaat alanındaki tecrübesi nedeniyle babam Bodrum'da bir şeyler inşa etmekle ilgilendi. Şu anda otelin bulunduğu ve ailemizin sahibi olduğu Yalıkavak'ta 4 villa ve apartmandan oluşan bir site inşa etmek için bir mülk satın aldı. Ancak, oteller kış mevsiminde kapandığından veya soğuk mevsimde misafirleri ağırlamak için inşa edilmediğinden, babam Bodrum otel pazarında bariz bir boşluk görebiliyordu. Bu nedenle proje, yaz kış işletmeye ve misafir ağırlamaya imkan verecek üst düzey altyapı ve olanaklara sahip bir butik otel yapılması hedefiyle otel projesine dönüştürüldü.

Hakkınızda biraz bilgi verir misiniz, Yulia Klyueva kimdir?

Ben 29 yaşındayım. Moskova, Rusya'da doğdum, ancak 1-7 yaşları arasında Almanya'da büyüdüm. 2010 yılında mezun olduğum Moskova Alman Okulu'na gitmemin ve Almanca'yı ikinci ana dilim olarak görmemin nedeni de bu. Liseden sonra Münih'te Turizm ve Etkinlik Yönetimi okudum ve daha sonra Imperial College London'da Stratejik Pazarlama alanında yüksek lisansımı başarıyla tamamladım. Üniversiteden yeni mezun olduktan sonra kariyerime Moskova'da Nestle Rusya'da Purina PetCare iş biriminin Pazarlama departmanında başladım ve genel olarak 3 yıl çalıştım. 2020'de Covid-19 pandemisi benim için kişisel ve profesyonel olarak oyunun kurallarını tamamen değiştirdi. Aile işine girmeye ve artık kalıcı olarak yaşadığım ve çalıştığım Bodrum'da turizm projelerimizi yöneten şirketimizin Türkiye bölümünü devralmaya karar verdim. Bugün, Türkiye'deki işlerimizi birlikte kurarken ve büyütürken, ablam ve kayınbiraderim ve güçlü ve motive yönetim ekibiyle birlikte çalışmaktan gurur ve mutluluk duyuyorum.




Bodrum’daki projeleriniz hakkında ne düşünüyorsunuz ve bu projelerin geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Bodrum'daki projelerimizle güçlü ve rekabetçi konseptler yarattığımıza %100 eminim ve stratejilerimizi optimize etmek ve kendimizi geliştirmek için sürekli çalışıyoruz. Şu anki ana hedef, Bodrum'un konaklama ve gastronomi pazarında daha güçlü bir farkındalık ve akılda kalıcı, farklı markalar oluşturmak. Bodrum'un büyük bir değişimden geçtiğini, uluslararası tanınırlığını giderek artırdığını görüyoruz. Yalıkavak'ın Bodrum'daki popülaritesinin ve prestijinin artmasında önemli bir etken olan Yalıkavak Marina'ya yakın olduğumuz için kendimizi şanslı buluyoruz. Ünlü ve aynı zamanda yeni uluslararası restoran markalarının varlığı ve yeni görünümü ile Yalıkavak'ın turistik ve gastronomik bir hotspot haline gelmesi için büyük bir avantaj ve fırsat görüyoruz. Elbette her zaman nasıl büyüyüp işlerimizi büyüteceğimizi düşünüyoruz. Kesinlikle başka bir popüler turistik bölgede, hatta İstanbul'da başka bir butik otel açma potansiyeli görüyorum. Restoranlarımızda da öyle. Türkiye'deki mevcut ekonomik durum ve Covid-19 pandemisinin yol açtığı gerileme nedeniyle, muhtemelen önümüzdeki yıl değil, 2-3 yıl içinde.



Diğer şehirlerde ve ülkelerde SPEKTR Otelleri var mı? SPEKTR otellerin zinciri misiniz yoksa Bodrum’da tek bir hoteliniz mi var?

Spektr Group'un Moskova'da iki şehir iş oteli var. Ancak, adındaki “Spektr” kısmına rağmen otellerin konseptleri tamamen farklı olup, Bodrum'daki Spektr Boutique Hotel & Spa ile hiçbir şekilde marka, işletme veya işletme ile ilgili değildir. Ayrıca Spektr şirket olarak otellerin yönetiminden sorumlu değildir. Bu nedenle benim için Bodrum'daki otelimiz kendi konsepti, markası ve konumu ile ayrıcalıklı bir projedir.

Otelin yanı sıra, Türkiye'de Spektr Group çatısı altında birleşen HORECA iş bölümümüzün bir parçası olan iki restoran projemiz ve markamız var. Bir yanda 2015 yılında hizmet vermeye başladığımız, denizin hemen kıyısında, otele araçla sadece 5 dakika uzaklıkta bulunan Mynos balık restoranımız. restoran tasarımında olduğu kadar menümüzde de çağdaş ve yaratıcı bir dokunuş. Öte yandan, La Lara adını verdiğimiz otel tesisinin tam kalbinde en yeni projemiz ve yeni restoran markamız var. Restoran ile yaratıcı ve çağdaş bir rahat kaliteli yemek konsepti ve yaratıcı tarifler ve sanatsal kaplama ile şaşırtıcı bir gastronomik ve görsel deneyim sunmak istiyoruz. Şu anda Bodrum'da pek bulamayacağınız bir şey, özellikle uygun fiyata.



Hotelinizdeki Restaurantın isminde kullanılan LA LARA ne anlama gelir? 

"La Lara" adı, Rusça "Larisa" adından türemiştir. Lara, bu ismin kısa bir versiyonudur. İsim, şirketin mevcut direktörünün annesi ve aile şirketinin en genç neslinin büyükannesi olan Spektr şirketinin kurucusunun karısı olan büyükannemin onuruna seçildi. Bunun da ötesinde, karakteri restoranın konseptiyle mükemmel bir şekilde eşleşiyor. Neşeli, canlı, zeki ve sofistike bir karakterdir. En büyük tutkularından biri, özellikle ailesi için yemek yapmaktı. Bu sıcaklığı ve karakteri konuklarımıza da aktarmak, birinci sınıf bir yemek deneyimi ile davetkar ve kapsayıcı bir atmosfer yaratmak istiyoruz. İsme daha fazla özgünlük katmak için “La” yazısı “La Lara”yı oluşturacak şekilde eklendi. İsim tüm dillerde (İngilizce, Türkçe, Rusça) kolayca telaffuz edilir ve dile özgü özel harfler içermez. Kısa, belirgin ve kulağa hafif, gündelik, hatta biraz sıra dışı geliyor.

Mukemmel bir söyleşi oldu. Başarılarınızın devamını diliyorum. Yolunuz açık olsun. 

Teşekkür ederim.

yilmazparlar@yahoo.com

12/01/21

12. Boğaziçi Zirvesi Program Lansmanı-Haber Yılmaz Parlar

  12. Boğaziçi Zirvesi Program Lansmanı

 “Daha İyi Bir Dünya İçin Çalışmak” Temasıyla 6 – 7 Aralık 2021 İstanbul Conrad Hotelde yapılacak olan Boğaziçi Zirvesi’nin Düzenleyicisi Uluslararası İşbirliği Platformu (UIP) Kurucu Başkanı Cengiz Özgencil İstanbul Divan Hotelde Basın Toplantısıyla 12. Boğaziçi Zirvesi programını açıkladı.




Gerçekleşen Basın Toplantı öncesi sohbetde Özgencil, Gündemde olan Döviz kurların yükselişi hakkında “Gerçek Doların değerinin 7 Tl civarında olduğu inancındayım.” dedi.

UIP Başkanı Cengiz Özgencil Pandemi öncesi 90’a yakın ülke katılımın 100’ ü aşacağını beklerken Covid nedeniyle 12. Zirvede ülke sayısı 49 olduğunu söyledi.  

UIP Başkanı Cengiz Özgencil, T.C Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenen Boğaziçi Zirvesinin Tüm konuşmacıları her yıl yeni isimlerle gerçekleştiğini belirtdi

Özgencil’in sunduğu program özeti şöyle. Açılış Konuşmaları;

Dr.Talal Abu-Ghazaleh, Kurucu Başkan, TAG-Global, Ürdün / UİP Onur Kurulu Başkanı,Türkiye 

Rona Yırcalı, UİP Onur Kurulu Başkanı ,Yönetim Kurulu Başkanı, Best Trafo, Türkiye 

Chaudhry Mohammad Sarwar, Pencap Valisi, Pakistan 

Haoliang XU, UN Genel Sekreter Yardımcısı, UNDP Başkan Yardımcısı , UNDP Politikalar ve Programlar Bölümü Direktörü (Video katılım) 

Dr. Abdullah Matouq Al Matouq, Başkan, Uluslararası İslami Hayır Kurumu/Genel Sekreter Özel Danışmanı, BM, Kuveyt 

Denis Christel Sassou Nguesso, Uluslararası İşbirliği ve Kamu – Özel Ortaklığı Teşvik Bakanı, Kongo Cumhuriyeti 

Bisera Turkoviç, Dışişleri Bakanı, Bosna Hersek 

Mevlüt Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanı, Türkiye tarafından yapılacak


Daha İyi Bir Dünya İçin Çalışmak konseptli Yuvarlak Masa toplantısında

Moderatör: Prof. Dr. İlter Turan, UİP Onur kurulu Üyesi , Türkiye 

Konuşmacılar; Volkan Bozkır, 75. Genel Kurul Başkanı, BM, Türkiye

 Sir David Logan, İngiliz E.Büyükelçisi, İngiltere ( Online) 

Dr. Sergio M. Alcocer, Başkan, Meksika Dış İlişkiler Konseyi , Meksika (Online) 

Sid’ Ahmed Khou, Ekonomik İşler Sorumlusu , Ulaştırma Bölümü, UNECE, Cenevre


Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Onursal Açılış Konuşması, (Gelmesi halinde veya video konferans ,programına bağlı) 


Türkiye – Azerbaycan Ekonomik İlişkileri Toplantısında 

Konferans Konuşmacı  Tahir Budagov, Başkan Yardımcısı, Merkez Ofis Başkanı, Yeni Azerbaycan Partisi, Azerbaycan 

Moderatör: Neslihan Tonbul, Öğretim Üyesi, Koç Üniversitesi, Türkiye 

Doç. Dr. Yusif Abdullayev, Kimya Mühendisliği Bölüm Başkanı, Bakü Mühendislik Üniversitesi, Azerbaycan 

Prof.Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, Rektör, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi, Türkiye 

Narmina Mustafayeva, Azerbaycan İstanbul Başkonsolosu, 


Türkiye– Azerbaycan Ekonomik İlişkileri: İş Dünyası Bakış Açısı 

Ehtiram Guliyev, Yön. Krl. Bşk., Hüner Group, Azerbaycan 

Öğle Yemeğinde Konferans Konuşmacı Faisal El-Fayez, Senato Başkanı, Ürdün


Etkin Kurullar İle Şirketlerin İyi Yönetimi Ve İnovasyonu Moderatör: Şerif Kaynar, Onursal Başkan, Korn Ferry, Türkiye / Onur Kurulu Eş Başkanı, UİP, Türkiye Tayfun Bayazit, Yüksek İstişare Kurulu Üyesi, TÜSİAD, Türkiye ( Online) Elif Ateş Özpak, Yönetici Direktör, Kybele Consulting UK, Türkiye (Online) Charlotte Valeur, Kurucu, Global Governance Group, Danimarka (Online) Uğur Bayar, Kıdemli Danışman, Tekfen Ventures, Türkiye ( Online)


Yeşil Enerji Panelinde Konferans Konuşmacı Fatih Dönmez, Türkiye Cumhuriyeti Enerji Bakanı, Türkiye 

Moderatör: Mehmet Ali Neyzi, UİP, Onur Kurulu Üyesi, Türkiye Mithat Rende, Emekli Büyükelçi, Türkiye Zeljko Selak, Direktör, Vallis Solaris Doo, Almanya (Online) Halil Demirdağ, Başkan, GENSED, Türkiye Mehmet Özer, Yönetim Kurulu Başkanı, Tunçmatik Elektrik A.Ş.,Türkiye


Ayrıca 

Bankacılık Ve Finans – 

Artan Enerji, Hammadde Fiyatlarının Da Tetiklediği Pandemi Sonrası Belirsizlik Döneminde Bankacılık Ve Finansal Pazarlar

Sanal Ve Gerçek Dünyanın Savunma Sanayi

Teknoloji İklim Değişikliği Sorununa Çözüm Getirebilir Mi?

Kadın Ekonomi, Bilim Ve Hukuk

Kadın, Hukuk Ve Bilim

Kadın Ve Ekonomi

Türk Hazır Giyim Sektörünün Değişimi Ve Dönüşümü Süreci

Havacılıkta Sürdürülebilirlik Ve Dirençlilik; Güçlü Bir Geleceğin İnşası Ve Türkiye”

Otomotiv Sektörünün Geleceği

Dünyada Yerini Arayan İnsanlar

İnşaat Kavramı Yeniden İnşa Ediliyor

Covıd Sonrası Sağlık – 

Kurum İçi Sağlık Hizmetlerinde Dijitalleşmenin Toplum Sağlığı Üzerindeki Sosyal Ve Ekonomik Önemi

Ab Paneli ‘’Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı Ve Türkiye’’

Covıd Dönemi: Tarım Ve Gıda Güvenliği’nın Önemi Ve Dijital Tarım

Çevreye Ve Geleceğe Yatırım: Sürdürülebilir Yatırım

Undp-Etkiyap - Etki Ölçümü Ve Yönetimi

Yeni Dünyanın Yeni Lider Profili

Futbol Endüstrisinin Geleceği: ‘’Şirket - Kulüp Savaşı’’

Başlıklı konularda Bakanlar, Diplomatlar,Başkanlar, sektöründe uzmanlaşmış isimler konuşmacı olacaklar

Kapanış Konuşması ‘’Daha İyi Bir Dünya İçin ’’, Türkiye Arçelik CEO,  Hakan Bulgurlu tarafından yapılacak

Türkiye UİP Onur Kurulu Eş Başkanı, Erşat Hürmüzlü tarafından Sonuç Bildirgesi bilgilendirilecektir.,


yilmazparlar@yahoo.com


11/08/21

EGD Başkanı Celal Toprak ÇGC’yi Ziyaret Etti-Yılmaz Parlar

 Özgür medya gücünü yerel basından alır 

Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak, demokrasi için özgür medyanın olmazsa olmaz olduğunu, özgür medyanın temelini de ancak güçlü yerel basının oluşturabileceğini söyledi. 


Ekonomi gazetecilerinin Türkiye’deki en büyük sivil toplum kuruluşu Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin Başkanı Celal Toprak, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Sosyal Tesislerini ziyaret etti. ÇGC Başkanı Cafer Esendemir ve ÇGC Başkan Yardımcısı ve EGD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Uluğtürkan’ın ağırladığı EGD Başkanı Toprak, ÇGC’nin Anadolu’nun en güçlü meslek kuruluşlarından biri olduğunu belirterek, “Gerçekten size yakışan bir sosyal tesis olmuş. Adana’ya gelen her misafirinizi gururla ağırlayabileceğiniz bu tesislerin kente kazandırılmasına katkı sağlayan herkesi yürekten kutluyorum. Mesleğimizde iş birliğini, gelişmeyi hızlandıracak yapılara hepimizin destek vermesi gerekiyor. Güçlü meslek kuruluşları güçlü medya için, bağımsız ve güçlü medya da demokrasi için olmazsa olmaz. Meslek kuruluşlarımız birbirine destek vererek daha demokratik bir ülke için çalışacak” diye konuştu. 

Hizmetlerimiz Hem Adana Hem Üyelerimiz İçin

ÇGC Başkanı Cafer Esendemir de medya sektöründe yaşanan sıkıntıların çözümünde Cumhurbaşkanlığına rapor sunulmasından yereldeki medya kuruluşlarının sorunlarının gündeme getirilmesine varıncaya kadar birçok alanda çalıştıklarını belirterek, “Asli görevlerimizi yaparken üyelerimizin daha ferah daha işlevsel bir mekânda bir araya gelmelerini sağlamak amacıyla bu sosyal tesisleri kente kazandırdık. Misafirlerimizi Tarihi Taşköprü, Sabancı Merkez Cami, Seyhan Nehri manzarasıyla ağırlıyor olmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. 

yilmazparlar@yahoo.com