10/09/23

7. Adana Lezzet Festivali Ardından-Yılmaz Parlar

 Adana Lezzet Festivali Ardından  

Bu yıl 7’ncisi düzenlenen Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nde Yeni Adana Müzesi Konferans Salonu’nda Dünya’nın birçok yerinden ve UNESCO Şehirlerinden Ünlü ve Yıldızlı Şeflerin, Gurme ve Yemek Yazarlarının, Sektör Profesyonellerin Gastronomi konferanslarıyla ve oturumlarıyla  tam anlamıyla cevap buldu.



Gastronomide Turizm endüstrisinin pazarlama politikaları alanında sabit bir parçası haline gelmiştir. Sadece fuarlar ve sergiler festivaller turizm endüstrisinin sektördeki teknolojik yenilikleri sunması için bir pazar aracı değildir. 

Turizm politikası, önemli hedef gruplarla teknolojik, sosyal ve iletişimsel yeniliklerin üzerinde çalışılacağı bağımsız bir pazarlama aracına da dönüşmüştür. 



Yaratıcı ekonomide gastronomi nasıl bir rol oynuyor tüm bunlar Adana Lezzet Festivalde cevap bekliyen zihinlere işlendi.

Cumhuriyet’in 100. Yılı Özel oldu. Panelde erken cumhuriyet döneminden menüler, davet ve yeme içme kültürü ifade edildi 

Moderatörlüğünü  Saray ve Kültür Tarihçisi Çağrı Başkurt’un  yaptığı panelde Nurettin Çelmeoğlu, ODTÜ Tarih Bölümü Doç. Dr. Bahar Gürsel panelistdi

Her bölgenin lezzetini sırasıyla doğası, tarihi, kültürü ve eğitimi oluşturduğu, Kazılarda 5 bin yıl önce siyez buğdayı yetiştirildiği keşfedildiği, bu buğdayın orijininin bu bölge olduğunu iddia edildiği, 



Bilinen ilk restoran menüsünün 1765 yılında Fransa’nın başkenti Paris’te Restaurant Boulanger’de ortaya çıktığı konu edildi.

Narköy / Nar Eğitim’in Kurucusu Nardane Kuşçu başarıya uzanan yolda neler yaşadığını, nasıl başardığını, azmin ve hayal kurmanın önemini vurgulayarak “düşünü nasıl gerçekleştirdiğini” paylaştı

Gazeteci Fatih Türkmenoğlu Moderatör,  TUROFED Başkanı Erkan Yağcı, ÇUKTOB Başkanı Tayyar Zaimoğlu, ETÜDER Başkanı Melih Şahinöz ve AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu panelistli oturum başlığı “Akdeniz Gastronomi Turizmi” di

Lezzet ve kültür festivalleri bir bölgenin kalkınması için değerli olduğu Yiyecek içecek departmanları da otellerin hacimli alanlarıyla  yöresel mutfaklara verilen değerin  arttığı,

Turizmin geleceğindeki en önemli unsurlardan biri gastronomin olduğu, Adana’da kimsenin karın doyurmak için yemediğini, Keyif için, zevkle yediği, Bütün yemeklerde aşkın,  heyecanın var olduğu, Adana’da 500’e yakın yöresel yemeklerin olduğu konuşuldu.



UFS Türkiye Pazarlama Müdürü Didem Molay Sevin ve UFS Türkiye Lead Şef Osman Bahadır Geleceğin Menüleri konu başlıklı panelde 25 ülkede 1600 şefle görüşerek geleceğin menülerini yani trendlere yön veren yemekleri, gıdaları araştırdıklarını iklim, koşulları, içerikler asırlardır değişse de ortak payda olan lezzetin değişmediğini, Türkiye’nin kök sebze cenneti olduğunu ve zengin seçenekler sunduğunu belirttiler.

Ebru Koralı’nın moderatörlüğünde gerçekleşen Türk mutfağının imajı ve ülke markaları tartışıldığı panelin konuşmacıları Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, NG Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür, TRU Hospitality & Retail CEO / İGA İstanbul Airport, Sadettin Cesur, Mastob Başkanı Cengiz Barut oldu.


Türk kahvesini UNESCO’da ülkemizin somut olmayan kültürel mirası olarak tescillettiklerini ifade edildi. Dünyada satılan 70 milyon kahve makineleri arasında Türk kahvesi makineleri yüzde 10 paya sahip olduğu vurgulandı. Türk otelcileri olarak yurt dışında çok üst düzeyde ve son derece başarılı şekilde hizmet verildiği, gıda tedarikleriyle birlikte ürünlerin tanıtımını da yapıldığını, ancak bu tek başına yeterli olmadığı, satış anlamında, dünyaya marka olarak sunulması açısından etkin bir noktada olmadığımız söylendi.

İstanbul Havalimanı’nda 34 bin metrekare alanda, operasyon şirketi olarak hizmet verirken ilk iş olarak bir kadın şefin liderliğinde mutfak kurmak olduğunu, Ulusal ve uluslararası ciddi markaları da burada bir araya getirdikleri, Buradan, dünyaya açılan bir kapıdan mutfağımızı ve markalarımızın tanıtıldığı ifade edildi.



Enteresan olarak Dünyanın en iyi susamının Manavgat’ta üretildiği ve üretimin yüzde 70’inin Japonya’ya satıldığı belirtti. Ancak marka olarak Dünyaya ulaştırmamız gerektiği Bu gibi değerlerimizin onlardan önce bizim keşfetmemiz gerektiğini de dile getiren Barut, bu değerleri marka haline getirip dünyaya öyle ulaştırmamız gerektiğini söyledi. 



Marka Uzmanı Yelda İpekli’nin moderatörlüğünde Tutucu Damaklara Yeni Tatlar konu başlığıyla devam eden panelin konuşmacıları Anadolu Halk Mutfağı Derneği Başkanı Önder Köse, Orkide Pastanesi Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özgüller, Gastronometro Direktöri ve Sosyal Girişimcisi Maximilian Thomae, Roka İstanbul Executive Şef Ali Karaman oldu. Panelde, gelenekselliği korurken yeni yorumlar geliştirmek, bunu yaparken de kullanılan gıdaların yerel üretimden olmasına dikkat etmek gerektiği, sunumu ve tatları farklılaştırmanın değer kattığı konuşuldu.

Moderatörlüğünü Yemek Kültürü Araştırmacısı & İncili Gastronomi Rehberi Proje Ekibi Üyesi Gamze İneceli’nin üstlendiği Yol Göstericiler ve Rehberler konu başlıklı panelde, Gazeteci Yazar Müge Akgün, House of Kamer Kurucusu Kamer Kıraç, Croma Bedia Gücüm, Onbaşılar Kebap’ın kurucusu Tayyar Zaimoğlu ile rehberlerden ödül almak kadar, belki de daha fazla önemli olan şeyin bu kaliteyi sürdürmek olduğu konuşuldu.

yilmazparlar@yahoo.com

9/18/23

Bursa Turizmi Basına Tanıtıldı-Yılmaz Parlar

 Bursa Turizmi Basına Tanıtıldı




2. Bursa Gastronomi Festivali

Başkanlığını Alinur Aktaş’ın yaptığı Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 2. Bursa Gastronomi Festivali öncesi gün  Basın mensuplarına Bursa Turizmi tanıtıldı. Şehrin Tarihi mekanları, ören yerleri, yaşayan kültür varlıkları tanıtıldı.



En çok ilgi ve takdirimizi, İpek böceği yetiştiriciliği çekti.



Büyük şehir Belediyesince tekrar hayata geçirme projesine özel sektörün katılması elzem. Ek bir gelir kaynağı sağlayan yardımcı bir tarımsal faaliyet gibi bakılan ipek böcekciliği aslında organik çok katma değerli çok büyük sektör. Dut yaprağı ipek böceğinin tek besin kaynağıdır. Bu nedenle, ipek böceği yetiştiriciliği, dut ağaçları yetiştirilebilen her yerde yapılabilmektedir. İpek böcekleri 1500 yıldır Anadolu'da yetiştirilmektedir.



Anadolunun birçok medeniyete evsahipliği yapmasından dolayı çok geniş bir mutfak kültürüne sahibiz. Altıyüze yakın endemik olmak üzere üç bine yakın bitki çeşidi olan ülkemizde, gastronomi turizmi olarak hak etdiğimiz yerlerde değiliz. Ancak Bu konuda her il Belediyesi yoğun bir çalışma içinde.



Sadece turizmin değil; kültür sanatın, birçok uygarlık kültürün etkisiyle asırlar boyu oluşmuş yemek zenginliğiyle gastronominin de başkenti olacağı inancında olan Bursa 2. Gastronomi festivalinde geçen yıldan itibaren ilerleme farkedilecek başarıdaydı.



Kente önemli bir festival kazandıran Bursa, sofraya gelen sebzenin, meyvenin, etin en iyisini üreten bir kent. 



Bir gastronomi şehri olabilmek ne kadar zor olduğu, alışkanlıkların oluşmasının ve iyi gıdanın ne kadar önemli olduğu, yarının sağlıklı nesilleri için ne gibi çalışmalar yapılması gerektiği bilinciyle gastronomiye verdiği önemle Bursa tarımda sürdürülebilirlik ilkesini çok benimseyen yerel mutfağının cazibesiyle de tercih edilir hale gelen kadim tarihini barındıran eşsiz lezzetleri ile marka olmayı fazlasıyla hak eden kent. 



Verimli topraklarında yetişen ürünlerle tarladan sofraya her zaman dillerdedir. Ancak sofrasına en yakın olan verimli tarlalara sahip Bursa Gastronomiye verdiği önemle marka şehir olmaya en şanslı en yakın aday şehrimiz. 


 

2.Uluslararası Gastronomi Festivali sergiler, ürün tanıtımları, workshoplar, paneller söyleşiler, yarışmalar ve konserler ile devam etdi.

Geceleri müzik konserleri festivale renk katdı.

yilmazparlar@yahoo.com


8/25/23

ATA Parti Türk Devletleri Birliğini Kuracak-Yılmaz Parlar

ATA Parti Türk Devletleri Birliğini Kuracak

ATA Parti Genel Başkanı Namık kemal Zeybek ile Türk Devletleri Birliğini kurma kararlılığı hakkında söyleşi gerçekleştirdik.



Türk Devletleri Birliği daha önceden konsey vardı. Teşkilat ismine dönüştü. Ben birçok toplantılarına katıldım. Herkese artan bir istekle aslında bir birlik istiyorlar. Siz bunu yapmak istiyorsunuz. Evet. Ve şu anda tabii yedi üye gibi gözüküyor. Dördü biliyorsunuz kurucu. Üçü de gözlemci olarak daha sonra Türkmenistan'da dahil olmuş oldu. Fakat siz 16  galiba değil mi? Türk devletini bir araya getirmek arzusu içerisindesiniz.?

“16 sayısı çoğalır da, şimdi şöyle söyleyelim. Aşk olmayınca meşk olmaz diye güzel bir söz vardır.

Yani bu işin çözülmesi için önce Türkiye'yi yönetenlerin gerçekten Türk Devletler Birliğine inanmaları lazım. Inanç şart.”

Evet. Bu çok önemli.

“Geçmişte ben bu konularla ilgili çalıştım

Kültür Bakanı olduğum dönemde… Kültür Bakanı oldum. Evet. O dönemde daha Sovyetler Birliği dağılmadan önce Sovyetler Birliği zamanında, Sovyetler Birliği'ne bağlı olan Türk cumhuriyetlerine ve Türk ülkelerine Ben gitdim. Azerbaycan’la ilişkileri başlattım. 1990 yılında yine o yıl Kazakistan’la, Kırgızistan’la, Türkmenistan’la ilişkileri başlattım. Anlaşmalar yaptım. Ben, yani bu iş için söylemlerden eyleme geçtim. 

Evet. O dönemde çok eleştiri aldım. Yani kendi partimin içinden bile beni eleştirenler oldu. Hatta bakanlardan eleştiren oldu. Niye gidip duruyorsun falan diye. Ne yazık ki. Yani isim, şimdi isim vermeyeyim.

Ben Anavatan’daydım, Anavatan, Bakanı beni eleştirdi. Bakanlar Kurulu'nda. Tabii ki beni eleştiren cevabını uygun şekilde alır. Ama eleştirdi.

Mecliste o zamanki sol partinin işte kendilerine sol diyen, ne solu yani. Sol, sağ diye bir şey yok da… Ama öyle diyen partinin sonradan kültür Bakanı olan milletvekili, Sayın Bakan, işte neden oralara gidip duruyorsunuz filan dedi.

Ama sonra ilk gittiği yer, Türkmenistan oldu. Çünkü ben Türkmenistan'la anlaşma yapmıştım.

Dolayısıyla, ben Bakan olsam ben gidecektim. Olmayınca yine bir milletvekili Sayın Bakan siz eski siyasi partinizin görüşlerinin tesiri altında beni MHP'li olduğumu ima ediyor eski. Niye Orta Asya Cumhuriyetlerine gidip duruyorsunuz? Bizi Turan maceralarına sürükleyeceksiniz. Yani çok cahilce sözler.. Bu ülkede yaygınlaşmıştır.

Ondan sonra ben de ona cevap verirken dedim ki değerli milletvekili tabii Bakanlar eleştirilere cevap veriyorlar mecliste. Ben de çoktandır, izinli olarak gidiyorum. Sizin için de problem yok demektir. Arkadaşımızın sosyalist olduğunu ima o da güldü, herkes de güldü. Alkışladılar filan. Ama şu, Bakanken başlattım bu işi..

Sonra bakanlıktan ayrılıp yani Anavatan’da liberaller kazanınca ben ayrıldım. Çünkü Anavatan Koalisyon'du. Ben milliyetçilerin temsilcisiydim. Liberaller vardı. Muhafazakarlar vardı..

Dolayısıyla liberal bir arkadaşımız Mesut Yılmaz kazanınca ben onunla yürüyemeyeceğim, görüşüyle ayrıldım. Efendim ondan sonra o dönem Başbakan olan Süleyman Demirel'in davetiyle ve adını da ben koydum. Beni dedim Büyük Elçi yapın. Başdanışman yapın.

Türk devletlerinin koordinasyonuyla ilgili görevlendirin. Yaz getir imzalayacağım dedi..

Yazdım kendime Bakanlar üstü yetki verdim. İmzaladı ve Bakanlar üstü görev yaptım. 1992 ve 1993 İki yıl Türkiye fırtına gibi esti. Yapılacak ne varsa ne mümkünse yaptık. Ne iş, uzun iş, anlatırım… Ama ne varsa ve ne mümkünse yaptım.

Sonra Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı olunca tabii Cumhurbaşkanlığı o zamanlar yetkileri yoktu. Başbakan olan Tansu Çiller'in de, Türk cumhuriyetleri ve Türk dünyası ve Türklükle ilgisi yoktur.

Dolayısıyla o dönemde Batı Türkiye'nin önüne bir Avrupa Birliği'ne giriş süreci havucu koydu. Ve Türkiye 1994 den başlayarak Türk Cumhuriyetlerine sırtını döndü…

Orada büyük bir düş kırıklığına yol açıldı. Sonra gelen iktidarlar döneminde de Türk cumhuriyetlerle ilişkiler sıradanlaştı. Bir amaca yönelik değil. Sıradan. Yani Mozanbik’le, şununla bununla neyse işte Türk cumhuriyetlerinde de o…

Fakat bu arada Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Bey orada Türk cumhuriyetlerinde Türklük bilincinde yöneticiler birlik bilincinde yöneticiler oldu..

Bunlardan birincisi de Nursultan Nazarbayev’dir . Kazakistan eski cumhurbaşkanı. Şimdi de Tonguç Elbasıdır.. Tonguç Başkan ve ikinci başkan diye hala bir rütbesi olan kişi. Belli yetkililerde olan kişi. 2009 yılında bizim başlattığımız yani Süleyman Demirel döneminde başlattığımız, Türk Cumhurbaşkanları zirve. Doruk Toplantısı'nda bir teklifle geldi.

Teklif Türk'ü devletleri Konseyi kuralım şeklindeydi. Ayrıntısı bu konseyin İstanbul'da bir genel sekreterliği olsun.

Azerbaycan'da bir ortak parlamentosu olsun, Kazakistan'da da bir ortak, Bilim Akademisi olsun. Ben orada kurdum dedi. Onu da buraya veriyorum dedi ve gerçekten Bilim Akademisi hala oraya bağımlı. Böylece o dönem Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül, Abdullah Gül'ün, Recep Tayyip Erdoğan çizgisinden bir farkı vardır. Ikisi de İslamcı olmakla birlikte biri milli görüş çizgisinden olduğu için ümmetçilik tarafı. Çok baskındır. Abdullah Gül ise büyük doğu çizgisinden geldiği için onlar da birazcık Türklük de vardır..”

Şeklinde ATA Parti Genel Başkanı Namık kemal Zeybek geniş bir ufuk turu attırdı. Konsey ve Teşkilat gibi  zayıf birleşimler değil ekonomi ağırlıklı Türk Devletler Birliğini kuracağız..Dedi

yilmazparlar@yahoo.com

8/11/23

Kredi Maliyeti Neden Yüksek-Yılmaz Parlar

 Kredi Maliyeti Neden Yüksek

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurul  Başkanı Şekip Avdagiç 10 Ağustos 2023 Perşembe günü gerçekleşen İTO Meclis Toplantısında kredi maliyeti’nin yükselmesi hakkında; “Bazı bankaların, ağırlıklı özel bankaların, faizlerdeki artışa ilave olarak ticari kredilerde komisyon, vadesiz mevduat tutma şartı gibi dolaylı maliyetlerle krediyi anons edilenden daha pahalı hale getirdiklerini görüyoruz” dedi

İTO Başkanı Şekip Avdagiç’den bazı ana başlıklar;



Hazine ve Maliye Bakanımız 1.5-2 ay içinde finansmana erişim konusunda önemli, olumlu somut adımlar atılacağıyla ilgili bize bilgi verdi

Türkiye’nin kredi temerrüt riskini ifade eden CDS puanının Eylül 2021’den bu yana ilk kez 400 seviyesinin altına gelmesinin de önemli bir gösterge



Merkez Bankası’nın sadeleştirme adımlarıyla, kredi mekanizmasındaki tıkanıklığın ve finansmana erişimdeki zorlukların aşılması yönünde işaretler alınmaya başladığını

Enflasyonla mücadelenin başlatıldığı bu süreçte uygulanacak para ve maliye politikasının, üretim-istihdam-ihracat sacayağı ile uyumunun önem taşıması.

Enflasyonla mücadelede “gıda” başlığının üzerinde özellikle ve hassasiyetle durulması gerektiği.



Merkez Bankası’nın sadeleştirme adımlarıyla, kredi mekanizmasındaki tıkanıklığın ve finansmana erişimdeki zorlukların aşılması yönünde işaretler alınmaya başladı.

İTO Başkanı Şekip Avdagiç’, Ağırlıklı özel bankaların, faizlerdeki artışa ilave olarak ticari kredilerde komisyon, vadesiz mevduat tutma şartı gibi dolaylı maliyetlerle krediyi yüksetmesi üzerine piyasanın işleyişini bozan bu türden suistimallere fırsat verilmemesi ve hızla caydırıcı tedbirlere başvurulması gerektiğini aktardı. “Finansman konusunda ifade etmem gerekir ki arzu ettiğimiz noktada değiliz. Ankara’daki toplantıda Hazine ve Maliye Bakanımız 1.5-2 ay içinde finansmana erişim konusunda önemli, olumlu somut adımlar atılacağıyla ilgili bize bilgi verdi, bunu heyecanla ve sabırsızlıkla bekliyoruz.”dedi

Merkez Bankası’nın sadeleştirme adımlarıyla, kredi mekanizmasındaki tıkanıklığın ve finansmana erişimdeki zorlukların aşılması yönünde işaretler alınmaya başladığını ve  gelişmeyi önemli bulduklarını belirten Avdagiç, bununla birlikte bazı bankaların kredi maliyetini aşırı pahalı hale getiren uygulamalara yöneldiklerini ilgili makamlara ilrtdiklerini dile getirdi



Hükümetin enflasyonla mücadeleyi öne alan, ihracat ve üretimi destekleyen yaklaşımının, reel sektörün beklentileri ile örtüştüğünü söylyen Avdagiç, “Biz de bu iki hususun birlikte götürülmesini arzu ettiğimizi dile getirdik. Ama aynı zamanda şu anda çok yoğun şekilde yaşadığımız finansmana erişim başta olmak üzere beklentilerimizi ekonomi yönetimi ile paylaştık. Finansman konusunda ifade etmem gerekir ki arzu ettiğimiz noktada değiliz. Ankara’daki toplantıda Hazine ve Maliye Bakanımız 1.5-2 ay içinde finansmana erişim konusunda önemli, olumlu somut adımlar atılacağıyla ilgili bize bilgi verdi, bunu heyecanla ve sabırsızlıkla bekliyoruz.”ifadelerini kullandı.

Türkiye ekonomisinin önemli bir dönüm noktasında olduğunu, bu dönemde enflasyonla mücadeleyi, tüm ülke olarak topyekün şekilde sürdürmek gerektiğini vurgulayan Başkan Avdagiç"Bu mücadelede kısa dönemli olarak elbette bazı sıkıntılar yaşanacaktır. Ancak kararlı, etkili ve doğru yöntemlerle verilen bir mücadele, başarının temel anahtarı olacaktır.

Şok tedbirler uygularken, -zaman zaman bunlara ihtiyaç olabilir- olası yan etkileri dikkatle izlemeli ve gereken tedbirleri süratle alma yoluna gitmeliyiz" sözlerine TCMB’nin gerek enflasyonla mücadeleye yönelik sergilediği kararlılığın, gerekse de faiz politikasındaki rasyonel tutumunun uluslararası finans çevrelerinde de karşılık bulmasının memnuniyet verici olduğunu ilave etdi

CDS puanının Eylül 2021’den bu yana ilk kez 400 seviyesinin altına gelmesinin de önemli bir gösterge olduğunu, CDS’in gerilemesinin yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yönelik risk algılarını ve dış borçlanma maliyetini önemli ölçüde aşağı çekeceğini, söyleyen Başkan Avdagiç"Umuyoruz ki, kısa sürede yabancı yatırımcı girişlerinde bir hızlanma göreceğiz" dedi.



Avdagiç, enflasyonla mücadelede Gıda başlığının üzerinde özellikle ve hassasiyetle durulması gerekçe olarakda Dünyanın 10 büyük tarım üreticisinden biri olan Türkiye'nin bu seviyedeki gıda enflasyonunu hak etmediğini, Bu sorunun süratle masaya yatırılması, gıda enflasyonunu besleyen unsurların acilen kaldırılması zaruriyetini bildirirken  “İTO olarak temmuz ayındaki gıda enflasyonunu yüzde 8.61 olarak ölçtük. Oysa temmuz, geleneksel olarak meyve-sebzedeki yaz ucuzluğunun etkisiyle enflasyonun eksi olarak kayıtlara geçtiği bir aydır. Yazın ortasında yüzde 10’lara yaklaşan gıda enflasyonunu tetikleyen unsurları analiz edip gerekli önlemleri almak durumundayız." Şeklinde önlem alınmasına dikkat çrkdi

Gıdanın dünya genelinde ‘stratejik’ sektör olarak tanımlandığını, savunma sanayisinin bile önünde görüldüğünü kaydeden Şekib Avdagiç, "Yapılan araştırmalara göre Türk çiftçisinin yaş ortalaması 55’e yükseldi. Böyle gidersek, bu nesil, tarım üretimi yapan neredeyse son nesil olacak. Tarımda genç kalmadı; bu gerçekten sürdürülebilir bir durum değil. Dolayısıyla hiç zaman kaybetmeden, çiftçiliği ve tarımı gençlerimizin gündemine sokmalıyız. Gençlerimizi, çiftçilerimizi toprakla barıştırmalı, kentten köye göçün yolunu açmalıyız. Türkiye mevcut yapılanlara ilave olarak, bugünden tarım için daha güçlü bir kurgu ve strateji yaparsa, uzun yıllar bunun karşılığını alacaktır. Buna kesinlikle inanıyoruz" dedi

Toplantı Üyelerin Komiteleri hakkında isteklerini, sorunlarını açıklamasıyla devam etdi. Başkan Avdagiç üyelerin sorunlarına açıklık getirdi birer birer cevapladı.

yilmazparlar@yahoo.com


8/09/23

TABA, Türkiye İle Afrika Arasında Köprü -Yılmaz Parlar

  TABA, Türkiye İle Afrika Arasında Köprü  

Afrika'nın hızla artan nüfusu ve pazarları, küresel büyümenin yavaşladığı bir ortamda iş dünyası için önemli fırsatlar sunuyor. Hızla büyüyen ve kentleşen bir nüfus, Afrika'nın şu anda yaklaşık 1,2 milyar olan nüfusunun 2030 yılına kadar 1,7 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor.



Afrika'nın mal ve hizmetlere yönelik karşılanmamış talebini karşılamak, altyapısındaki boşlukları kapatmak, istihdam yaratmak ve yoksulluğu azaltmak için iş dünyasından daha fazla yenilik ve yatırım şart. 

TABA kilit sektörlerdeki Afrika iş fırsatlarının kapsamını açıkladı.



29-30-31 Ağustos’ta İstanbul’da gerçekleşecek Afrika İş Forumu ve Fuarı (AFEX ) nedeniyle Türk-Afrika İş Adamları Derneği (TABA) 08 Ağustos 2023 Salı günü, Taksim Point Hotelde bir panel düzenledi. 

Türkiye’de İş Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmeni, TGRT Haber Ekonomi Müdürü, YAPDER, Güvenilir Ürün Platformu Genel Başkanı Celal Toprak'ın Moderatörlüğünde Taba Başkanı Fatih Akbulut  ve Özgün Ocar, Afrika ile detaylı bilgiler paylaştı.



Hiperaktif geçen toplantıda Moderatör Celal Toprak açılış konuşmasında Türkiye'nin Afrika’ya ihracat noktasında da bu pazarların varlığın oluşmasında bunu en iyi yapanlardan biri TABA olduğunu belirtdi.. Yönetim Kurul Başkanı Fatih Akbulut tablonun ayrıntıları konusunda bilgi vereceğini açıkladı.

 Toprak “TABA’da yeni dönemde iki yüz etkinliğin ardından İstanbul'da Afrika önemli iş insanlarını Türk firmalarıyla buluşturuyor ki yeni bir ticari atmosfer ” dedi ve Fatih Akbulut'a sözü bırakdı.

Fatih Akbulut, Yatırımcıların bu fırsatı karlı, sürdürülebilir işletmelere dönüştürmek için atabilecekleri adımları önerdi.

Afrika ülkeleri gelişmekte olan pazarlarla yeni bağlar kurulduğunu aktardı.

Afrika ülkeleri, gelişmekte olan hayati pazarlarla yeni bağlar kurarak reaktif diplomasiden proaktif diplomasiye geçmek için ilerlemeler kaydetdiğini paylaştı.

TABA Başkanı Fatih Akbulut, Afrika ekonomisine katkı ve Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesi için bugüne kadar 200'den fazla etkinlik yaptıklarını, bu etkinliklere yeni bir boyut kazandırmak istediklerini, Afrika ile en doğru ilişkiyi ülke olarak bizim kurduğumuzu, bütün bunların gerçekleşmesi için AFEX olarak ellerinden gelenin en iyisini yapacaklarını söyleyerek, özetle, "29-30-31 Ağustos'ta İstanbul'da gerçekleşecek Afrika İş Forumu ve Fuarı'na (AFEX) Afrika'nın 40'tan fazla ülkesinden seçilmiş iş insanı katılacak.

TABA olarak amacımız, Türkiye ve Afrika arasında hakka ve hukuka dayalı, dostane ve sürdürülebilir bir gelişim ortamının oluşturulmasına katkı sağlamak ve böylece ülkemizin bu pazardaki potansiyel ihracat hacmine ulaşmasını hızlandırmak. Bu nedenle Türk iş insanları için çok büyük bir fırsat sunuyoruz.” dedi 

Gerçektende, Afrika'nın geleceği parlak görünüyor. Ekonomik hızlanma ve iyileşen iş ortamı, her biri kilit ekonomik sektörlerde dönüştürücü büyümenin kilidini uzun vadeli trendle destekleniyor.

Gelirler artıyor ve tüketici pazarında yeni iş fırsatları doğuyor. Afrika sanayileşiyor, Üreticiler işlenmiş gıdalardan otomobillere kadar her şeyin üretimini hızlandırırken, Afrika sanayi devrimi yolda. 

Bacasız endüstriler arasında Turizm gibi devam eden gelişim gösteren sektör birer fırsat.    



Afrika altyapı açığını kapatmaya çalışıyor, zayıf altyapı, Afrika'da yatırım ve büyümenin önündeki en önemli engellerden biridir. Ancak önemli ilerlemeler kaydedildi. Tarım ve kaynak zenginliğini serbest bırakacak yenilikler mevcut. Afrika uzun zamandır hem tarım hem de maden kaynaklarındaki zenginliğiyle biliniyor.. Artan dijital ve mobil erişim potansiyeli gün geçtikçe artıyor.

TABA  

Türkiye ve Afrika arasındaki ticari, sosyal, kültürel ve diplomatik ilişkileri güçlendirme hedefiyle 2012 yılında kurulan TABA, bugün her iki taraf arasında sürdürülebilir ve karşılıklı çıkarlar doğrultusunda ilişkiler geliştiren bir kurum olarak faaliyetlerine devam ediyor.

TABA, Endonezya’dan ABD’ye, Brezilya’dan Hollanda’ya kadar pek çok farklı ülkede üçlü forumlar düzenledi ve bu ülkelerin Afrika ile bağlantılarına önderlik etti.

 yilmazparlar@yahoo.com


7/20/23

Körfez Bölgesi Yatırımcıları Zirvesi Kasımda -Yılmaz Parlar

 Körfez Bölgesi Yatırımcıları Zirvesi Kasımda 

Kısa adı UIP olan Uluslararası İşbirliği Platformu (International Cooperation Platform) ile (GCC) Körfez Araştırma Merkezi (The Gulf Research Center) tarafından, Körfez bölge ülkeleri ile Türkiye arasındaki ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine yardımcı olmak adına düzenlenecek olan “(GCC) - Türkiye Ekonomik Forumu 2023” 12-13 Kasım 2023 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşecek.



Körfez Bölgesi yatırımcılarını 12-13 Kasım tarihlerinde İstanbul’da buluşturacak olan zirvenin tanıtım toplantısı 19 temmuz 2023 Çarşamba günü İnterContinental Hotelde yapıldı.

Yönetim Kurul Başkanlığını Cengiz Özgencil’in yaptığı Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) çok başarılı, çok etkin verimli “Boğaziçi  zirveleriyle” birlikte bu Ekonomik Forumuda UİP Olarak Ekonomik açıdan Ülkeye çok değer katacak. 

International Cooperation Platform Kurucusu Cengiz Özgencil ile Körfez Araştırma Merkezi (The Gulf Research Center) Başkanı Dr. Abdulaziz Sager’in ev sahipliğinde gerçekleşecek forum; tarım,  gıda, altyapı, ulaşım, lojistik, turizm, finans, yatırım, sanayi ve enerji alanlarında işbirliği fırsatları ve ortak projelere yönelik ağların kurulacağı nitelikte olacak.

Basın Toplantısında UIP Başkanı Cengiz Özgencil, önce UIP Yönetiminde olan The Gulf Research Center yönetiminde olan Gözde Dizdar, Abdülaziz al Ager, Dr. Abdülaziz Sager, Erşat Hürmüslü, ve Dr. Semir Ferraoğlu’nu tanıtdı.

Türkiye ve körfez ülkeleri  güçlü altyapıları, dünyaya entegre ekonomileri, rekabetçi piyasaları ve girişimci ruhuna sahip iş insanları sayesinde ticaret ve yatırımda çok güçlü bir potansiyeli oluşturacağını inandığımız Forumun tanıtım toplantısında Başkan Cengiz Özgencil Şubat Deprem felaketi hepimizi manevi anlamda çok yıktığını, Kimsenin işine zaman ayıramadığını hatda düşünemediğini daha sonraki seçim ortamı nedeniyle yapmasını planladıklerı bu toplantıya bu tarihe ertelediklerini söyledi.

“Şu anda Dr. Semir Ferraoğlu bizim sağlık grubu icra kurul üyemiz. Erşat Hürmüslü, kuruluşdan beri bu UIP’e çok büyük emeği geçmiş. Hepinizin yakında tanıdığı çok değerli büyüğümüz.

Gözde Dizdar hanım da uzun yıllardır bize icra kurul  üyesi olarak destek veren arkadaşımız. 

Dr. Abdülaziz Sager’in konuşması daha anlamlı. Kendisi hem Körfez Bölgesi'yle ilgili bilgiler verecek hem de Türkiye'ye bakış açısını anlatacak.

Bugünkü ortamda körfez bölgesiyle yaptığımız iş birliği bizim için çok anlamlı. Ve altı aylık üzerinde çalıştığımız müthiş birliğe inanıyorum ki Körfez bölgesinden çok önemli yatırımcıların gelmesiyle Türkiye'deki iş dünyasını bir araya getirecek. Ve bu birliktelik uzun soluklu olacağını düşünüyorum.” dedi




Dr. Abdülaziz Sager, İstanbul'da olmak, sevdiği şehirde olmakdan mutluluk duyduğunu, basın mensupların gelmelerinden müteşekkir olduğunu belirtdi. 

Sager, “Yıllar öncesinden gelen tanınmış firmalarımız var. Daha önce de hem misafir olarak hem de konuşmacı olarak pek çok kez katıldım. Cengiz Bey'in yaptığı etkinliklerine hevesle, ilgiyle çok severek izledim. Türkiye'nin tanıtımı için gerçekten elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Çok iyi gözlemliyorum. Buradayken NATO'nun bir konferansında ne yapalım? 

Türkiye için  gerçekten çok çok önemli bir gündü bizim için ve davetle burada olmak benim için ayrıca büyük bir zevkti. Gerçekten forum çok önemli. Özellikle bilgi paylaşımı, kültür paylaşımı, anlamında. 


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Arap ülkelerini ziyaret ediyor. Çok çok mutluyuz Cumhurbaşkanı'nın ziyaretiyle birlikte onların bir arada olmasıyla beraber doğru yolumuza da hazırız. Doğru yol ilerlemek aynı işte arabasıyla beraber Togg ile geziyor. Bir milyar dolarlık ekonomik gelişim önümüzdeki 2030 yılında yirmi beş milyar dolara çıkması hedeflendiği için çok değerli üzerine geçip yapıldığını gördük. 


Türkiye'den Arap ülkelerine, Arap ülkelerinden Türkiye'ye Körfez Araştırma Merkezi olarak zaten bu etkinliği yaparken gördük ve onunla birlikte ilerlemek istedik. Kullandığımız iki taraf için de önemli olacağına inandığımız konulara odaklanmak istedik

Finans ve bankacılık zaten şu anda halihazırda dört tane körfezden gelen banka aktif olarak Türkiye'de çalışıyor. Endüstri Turizm ve tabii ki turizm sürekliği..Pek çok körfezle insanla karşılaştım. Gerçekten çok güzel bir Türkiye ekonomisinde şu anda bazı sorunlar zor bir dönemden geçse de, zaten geleceği için büyük potansiyel ve hani geleceği için gelişmeye açık. 


Öncelikle çok iyi, önemli bir insan grubu var. Ciddi bir coğrafyaya sahip, doğru çevreye sahip. bilgiye sahip. Kendi iç pazarı yeterince büyük ve tabii ki çevre yani bölgesel önemli bir pazara sahip.


Büyüme için zaten büyük potansiyele sahip. Zor dönemler oldu mu? Her zaman bir yokuş yukarı gitmesi gerekmeyebilir. Zaten bu gibi şeyler düzelmeyle beraber gidecekler diye düşünüyorum. 


Körfez ekonomisi gayet kuvvetlenerek kendine geldi. Üreticisiyle görüştüm ve bu formun amacını anlatmaya çalıştım ama konuştuğumuzda bu forumun yapılmasında bizim bütün desteğinize sahip olduklarını söylediler ve zaten bu kapsamda da etkinlikle birlikte bir görüşme burada gerçekleşti. Ticaret odalarının da bir mesleğe sahibiz. Birkaç zaten dediğimiz şirketler arası şirketlerin yapacağı iş birliktelik ile birlikte zaten arttıracağımız için ticaret odalarında bu etkileşim çok çok önemli. 



Hedef sektörleri üzerinden pek çok analiz ve akademik paylaşımlarda bulunacağız. Fırsatları değerlendirebilmeleri için yatırımcılara bu fırsatları sunacağız..” şeklinde özetledi  


Gerçektende; Küresel krizle birlikte; Körfez Bölgesi'ndeki bankalarda ciddi anlamda likidite ve maliyet artışı yaşandı. Körfez bankalarının fonlaması sermaye piyasalarından gelmekteydi. Sermaye piyasaları çok ciddi çalkanınca bankaların fonlaması da sarsıldı.. 


Ancak, Küresel kriz döneminde yara alan Körfez yatırımcısının Türkiye'ye olan ilgisinin yeniden artmaya başlıyor.

Türkiye'de enerji, alt yapı, gayrimenkul, sağlık ve perakende başta olmak üzere tüketiciye dokunan her sektörün Körfez yatırımcısının ilgisini çektiğini ve bu alanlarında önemli büyüme potansiyeli görüyorlar.

Türkiye pazarına gerek özel sermaye fonları aracılığıyla, gerek satın alma yoluyla giriş yapmak için yeniden fırsat kollamaya başladıkları görülüyor.

yilmazparlar@yahoo.com


7/19/23

Softıto Mezunlarını Verdi-Yılmaz Parlar

 Softıto Mezunlarını Verdi

İş Dünyasına ihtiyaç duyulan 7 ana başlıkda yazılımcı yetiştiren İstanbul Ticaret Odasının destek verdiği SoftITo Yazılım-Bilişim Akademisi, 9 bin 200 başvuru içinde en iyi 146 yazılımcıyı yetiştirdi. Genç dinamik beyinler görkemli bir törenle diplomalarını 18 temmuz 2023 Salı günü İTO binasında aldılar. 



İTO Başkanın Yurt dışı resmi temsilci gezisinde olmasından dolayı gösterilen videoda;  İTO Yönetim Kurul Başkanı Şekib Avdagiç sık sık ziyaret etdiği son derece önemli destek verdiği günümüz gençlerine geleceğin yetkinliklerini kazandırmak amaçlı İTO’nun Yazılım-Bilişim Akademisi SoftITo hakkında “Yeni çağın alfabesi dijitallik, bu alfabenin A’sı da yazılım ve yazılım sektörüne nitelikli beyin gücü kazandırmayı amaçlayan SoftITo Yazılım-Bilişim Akademisi Türk gençlerini yeni çağın aktörleri yapmak” şeklinde sözleriyle önemine vurgu yaptı



Eğitim durumu yaş maddi imkanlar ve benzeri kısıtlara takılmaksızın ön elemeleri sonunda alınan eğitimle elde edilen yetkinlikler ile gençleri iş gücüne katılımayı kolaylaştıran SoftITo Yazılım-Bilişim Akademisi böylelikle yazılım - bilişim ekosistemine güçlü bir insan kaynağı girdisi sağlama ve  ülkemiz yazılım ihracatı stratejisi hedefleri doğrultusunda hizmet vermek misyonu taşımaktadır.


Diploma Töreni açılış konuşmasında İTO Yönetim Kurul üyesi Bilgi Teknolojileri Meslek Komite Başkanı Murat Hazıroğlu İTO Başkanın hitab edeceğini ancak resmi temsilci sıfatıyla yurt dışında oluşundan dolayı iletilmesi istene mesajı üstlendiğini mezunları teker teker tebrik etmek istediğini aktardı.


Hazıroğlu İTO Başkanına şükranlarını sunarak “Gerçekten de bugün İstanbul Ticaret Odası olarak insanımızın hayatına toplanmamıza vesile olan bir eğitim sürecinin daha meyvelerini topladığımız bir gün. Eskilerin tabiriyle sadece kollara değil, zihinlere de altın bir bilezik takmış, yüzleri gülen başarılı mezunlarımızı görmek bizim için en büyük mutluluk hele ki bu eğitimin

Sizlerin hayatlarının yanı sıra İstanbul'umuzun ve ülkemizin gelişimine de katkı sağlayacağını düşünmek bizim mutluluğumuzu artırıyor.” dedi 



Son otuz yıldır teknolojide yaşanan gelişmelerle, yazılım teknolojisi hayatımızın her alanında var olduğunu ve bu alanın günden güne büyümekte olduğunu hatırlatan Hazıroğlu “Yazılım sektörü günümüzde sağladığı katma değer sayesinde pek çok endüstriyle rekabet eder hale gelmiştir. Öyle ki günümüzde dünyanın en değerli yirmi şirketi içinde yedisinin yazılım alanında olması bu gerçeğin somut bir halidir. En güzel örneğidir. Yine son dönemde hepimiz dünya ekonomisinin yazılımla yeniden şekillendiğine şahit olmaktayız. 


Girişimciler yeni bir fikir ve yazılım ile dikkatlerinin üzerlerine çekiyor. Apple, Amazon, Ali Baba, Zoom, gibi örnekleri, günlük hayatımızdan bilir hale geldik. Bu şunu gösteriyor. Yükte hafif havada ağır, kıymetli ürünleri olan yazılım sektörü, dijital dönüşümün lokomotifi konumundadır. Dijital ürün ve hizmetler pazarı küresel dünyada yaklaşık iki trilyon dolar bütçeye yaklaşmıştır. Ülkemizde uzun yıllardır artarak devam eden Teknokent yatırımları, AR-GE İnovasyon Teşvikleri ve Özel Sektör Startup iş birliği ile büyüyen bir girişimcilik sistemine sahiptir. 


Halihazırda İHA'larımız, SİHA'larımız, kızıl elmamız ve top yazılım ağırlığında ülkemizin yüz akı projeleridir. Ancak, bizim global yazılım ekosisteminden daha fazla pay ay alabilmemiz için ve ekosistemi güçlendirmemiz gerekiyor. Bunu da ancak yazılımı herkesin yapabileceği bir kolaylığa indirgeyerek yani içimizdeki yazılım ruhunu dışarıya çıkartarak uyandırarak yapabiliriz. Bunun yolu da eğitimdir. ITO olarak

Biz de bu konuyu kendimize dert edindik. Ülkemizi ve insanımızı bu alanda nasıl daha yukarı taşıyacağız? Düşüncesinden hareketle yaptığımız çalışmalara projesini ekledik.



Bugün aramızda bulunan sektördeki dostlarımızla bir yol haritası belirledik. Bir yapı oluşturduk yine yaptığımız görüşmelerle incelemeler sonucunda Türk iş dünyasının hangi alanlarda nasıl yazılımcılara ihtiyaç duyduğunu belirledik. Neticede yedi ana başlık belirlendi

bu başlıkları bilişim güvenliği mimarı ve görünüş sistemler olarak tespit ettik”dedi

Front-end, Back-end, Mobile, Game Developer, Veri Analitiği, Bilişim Güvenliği, Embedded Systems olmak üzere 7 ana ihtiyaç alanı tespit edildi. Bu 7 eğitim alanında 32 uzman eğitmenle çalışıldı.

160 saat online, 160 saat yüz yüze eğitim verildi

İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’nde (İDTM) sınıflar oluşturuldu. 24’er kişilik üç sınıf, cihaz ve teknik donanım ile donatıldı.

Sürecin yönetilip, kontrol edilmesi için de www.softito.com.tr sayfası oluşturuldu.

Seçmeler tamamen objektif kriterler üzerinden gerçekleştirildi. Adaylar online olarak genel bilişim, yetenek, İngilizce, teknik bilgi ve sözlü teknik mülakata tabi tutuldu. Sonrasında önce 160 saatlik online eğitime alındılar. Proje/makale hazırlama ve çeşitli ödevler için yapılan bitirme sınavı sonrası ise 5 ayrı aşamada elemeyi geçen adaylar için yüz yüze eğitim süreci başlamış oldu. Çoğunlukla uygulamalı 160 saatlik yüz yüze eğitimde de aynı aşamalar takip edildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Hedefimiz belli; yazılım sektörüne güçlü insan kaynağı yetiştirmek, girişimcilik ile istihdam hedefli yazılım ekosistemi oluşturmak” dedi.

Avdagiç, “7 farklı eğitim başlığında neleri öğretmek gerektiğini uzun araştırmalar sonucunda belirledik. Akademideki eğitim müfredatı hem en güncel bilgi olsun hem piyasanın ihtiyacını karşılasın hedefi ile yola çıktık. Müfredatın nasıl olacağına karar verildikten sonra bu eğitimleri en iyi verebilecek olan, akademik yönü yanında piyasa bilgisi de olan eğitmenler belirlendi. Türkiye’nin her bölgesinden yaş, maddi durum, eğitim, cinsiyet ve bunun gibi kısıtlamalar olmaksızın belirli niteliklere sahip tüm gençlere bu site üzerinden başvuru imkanı sunduk” açıklamasında bulundu.



SoftITo Yazılım-Bilişim Akademisi mezunlarının 3’te 1’ini kadınlar oluşturdu. Akademiye 81 ilin 52’sinden başvuru geldi. Ayrıca, Azerbaycan, KKTC, Almanya, İsviçre, Avustralya, Fransa ve Karadağ olmak üzere 7 ülkeden de başvuru yapıldı. Mezun olan 146 kişinin 3’ü lise, 15’i ön lisans, 119’u lisans, 6’sı yüksek lisans ve 3’ü ise doktora mezun veya öğrencisinden oluştu.

Akademi mezunlarının özgeçmişleri, eğitim boyunca hazırladıkları projeleri, ödevleri, sınav sonuçlarını içeren portfolyoları, www.softito.com.tr web sayfasında iş dünyasının bilgisine sunuldu. Mezunların ilgili üyelere, teknoparklara, Teknoloji Geliştirme Merkezlerine (TEKMER) tanıtılmaları için çalışmalar sürüyor. SoftITo henüz çok yeni olmasına rağmen istihdam ve staj imkanlarında başarı sağlandı.

Törende ayrıca İTO Yönetim Kurul Başkan yardımcısı Mehmet Develioğlu’da konuşmasında Dijitalin öneminden yaptıkları bu hizmetden ülke ticari dünyasına olacak olan katkıları sıraldı.

Diplomalar verilmesinden ve toplu aile fotodan sonra tören sona erdi


yilmazparlar@yahoo.com

 


6/19/23

Seçim Sonrasi Türkiye Ekonomisine Bakiş-Yılmaz Parlar

  Seçim Sonrasi Türkiye Ekonomisine Bakiş


Mardinli İş Adamları MARİŞ aylık Geleneksel MARİŞ cumartesi buluşmalarında konuk konuşmacı olarak, TGRT Haber Ekonomi Müdürlüğü. Türkiye gazetesinde köşe yazarlığı ve İş Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmenliği görevlerini sürdüren Celal Toprak’ı ağırladı.



MARİŞ Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Akkuş açılış konuşmasında; “Bildiğiniz gibi çok yakın zamanda çok önemli bir seçimi geride bıraktık. Bu seçimle beraber bekleme ve durağanlık sürecini de geride bıraktık. Şimdi artık hepimizin gözleri bundan sonra açıklanacak yeni reformlara çevrilmiş durumda. 


Ülkemizin ekonomik büyümesini arttırmak için izlenen stratejiler ve benimsenecek ekonomi modelleri büyük önem taşıyor. Tabii ekonomi bir yandan büyürken, bir yandan da bu büyümeyi sürdürülebilir kılmak adına yeni kaynaklar yaratmaya yönelik politikalar da hayati derecede önemli. 



Hızla ekonomi gündemine dönmek zorundayız. Yeni yatırımların yapılması, fabrikaların açılması bunun için de ulaşılabilir kredi olanakları sağlanması ihtiyacı bulunuyor.” Sözlerinden sonra seçim sonrası sürecin değerlendirmesini yaparak öngörülerini paylaşması için Celal Toprak’ı kürsüye davet etti. 



Türk Lirasının değer kaybı, liranın çöküşünün yanı sıra, tarihi Yüksek enflasyon, fiyat artışları ve hayat pahalılığı, yüzde yiminin üzerinde işsizlik, akaryakıt fiyatları, açıkların artması ve döviz rezervlerinin azalmasıi (yüksek cari açık ve döviz sorunu), Kur korumalı mevduat hacminin yüz yirmi  milyar üzeri dolara kadar yükseldiği, sorunlar kadar; 

Dövizden dönüşümlü KKM’nin sona erdirilebileceği yönündeki, Maliye Bakanlığı görevine yapılan atama ve merkez bankası yönetimindeki değişiklikler, seçimlerden sonra uygulanacak ekonomi politikaları hakkında daha fazla rehberlik niteliği taşıyacağı için önemli işaretler beklentileri, kötüleşen kriz rotasını değiştirmek enflasyon ve yaşam standardının düşmesinden kaynaklanan sorunları hafifletmek, kurallı piyasa ekonomisine dönüş durumu gibi konular Celal Toprak’ın görüşlerine cevap beklentisi katılımcıların ortak istemiydi



Celal Toprak anekdotlarla sorunlara ve öngörülerine değindi. Yüksek değişken enflasyonun iniş çıkışlarına tansiyon hastalığı örneğiyle anlatdı. Yüksek veya alçak tansiyon olduğunda alınan ilaçla yaşam standartın devam edilebildiği ancak devamlı inen çıkan için reçetenin zorluğu örneğiyle mükemmel bir şekilde izah etdi. Dövizin Doların piyasa pazarındaki gerçek değerini ve merkez bankasının düşük faizin olmasına rağmen, gerçek piyasadaki fazin gerçek faiz olduğunu vurguladı. Maliye Bakanın uyumlu toplantılarıyla mesaj yerine kurum üyelerin sorunlarını isteklerini dinlediğini böylece çok iyi yol haritası oluşabileceğinin altını çizdi.

Katılımcıların sorunlarını cevaplayan, Celal Toprak ülke bizim hepimizin çözüme iştirak etmemizi hatırlatdı.

Toplantı aile fotoyla sonlandı.

yilmazparlar@yahoo.com

6/12/23

DMW Avrupa Türkiye Arasındaki Köprüye Devam-Yılmaz Parlar

  DMW Avrupa Türkiye Arasındaki Köprüye Devam

Avrupa Birliği Komisyonu ve Birleşmiş Milletler ECOSOC’a akredite olan DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği, etkin bir sivil toplum kuruluşu olarak, Avrupa Türkiye Köprüsü dinamikliğini sürdürebilir kılmaya devam ediyor.



Türkiye-AB ilişkilerin Gelişmesine katkısı haricinde ekonomi, sosyal, kültürel, siyasi alanlarda da ilişkilerin gelişmesine önemli katkı sağlıyan DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği Florya Elite Hotelde bir toplantı daha gerçekleştirdi.



Avrupa Birliği Komisyonunun desteği ile kurulan DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği Onursal Başkan Türkiye sevdalısı Gunther Meinel, Genel Başkan Ferhat Bozçelik, Yönetim Kurul üyesi Fahri Ustaoğlu birer konuşma yaptılar. 



Bloomberg Tv den Şebnem Schaefer’in üstlendiği ve İsviçre DMW Temsilcisi İş insanı Halil Sert’in ev sahipliği yaptığı toplantıda Duesseldorf Wicu firmasından CEO Siegfried Benedict Paulus ve Roggendorf firmadan Henning Reinecke faaliyetleri hakkında bilgi verdiler.

Gunther Meinel, Genel Başkan Ferhat Bozçelik, Yönetim Kurul üyesi Fahri Ustaoğlu’nun konuşma odaklarında stratejik olarak, önemli bir yerde duran Türkiye ve AB arasında siyasi ve ekonomik bağları güçlendirmek için her türlü argümanı kullanmaya devam edeceklerini söylediler.



Senatörler Birliği içerisindeki köklü şirketleri ve dernekleri Türkiye’ye getiren DMW -Uluslararası Diplomatlar Birliğinin çalışmalarına devam edeceklerini, yabancı yatırımı Türkiye’ye getirmek isterken çok yerinde bir ülkeye yatırım olacağının altını çizdiler. Türkiye’nin çok özelliklere sahip avantajlarını vurguladılar. Ayrıca İş insanların iş birliğini yapabilmeleri için yeterli platform oluşturacaklarını altını çizdiler.  

Gerçektende; Potansiyel iş birliği hakkında eksiksiz bilgi edinmek, onlarla iletişime geçtiğinizde kiminle karşı karşıya olduğunuzu bilmenizi sağlamak için iyi bir iş adamı için her zaman bir norm olmuştur. Gerçek zamanlı küresel işlemler, kapsamlı bilgilerin bugünde önemli olduğu, tüm paydaşlar için çok ilgili olduğu anlamına gelmektedir.



Bu nedenle DMW -Uluslararası Diplomatlar Birliğin misyonu ve planları çok yerinde ve önemlidir.

Henning Reinecke, Taşınma , depolama ve nakliye bir güven meselesi olduğunu, gerek Almanya içinde gerekse  uluslararası olarak ikamet yerinizi değiştirmek istediğinizde, eşyalarınızın depolanmasına ihtiyac halinde hızlı ve ucuz hareket eden şirket olduklarını açıkladı.



Siegfried Benedict, Tıbbi-teknik alanda araştırma ve geliştirme için bir enstitünün işletilmesi. Faaliyet alanları, ürün geliştirme tıbbı, eczacılık, teşhis, sağlık, araştırma, patent ve lisans kullanımı, danışmanlık hizmetleri, tıbbi ürün geliştirme ve araştırmaları yapan firmasını tanıtdı.



Toplantı sonrası Müzik eşliğinde Gala yemeği verildi. Yemek esnasında ve sonrasında, katılımcılar iş konuları ve birlikte yapabilecekleri hakkında bilgi alış verişinde bulundular.

yilmazparlar@yahoo.com