12/17/24

Zafer Partisi'nden Tarihi Ekonomi Programı-Yılmaz Parlar

  Zafer Partisi'nden Tarihi Ekonomi Programı

Küreselleşme ve Zafer Ekonomisi Tanıtıldı

Zafer Partisi Ekonomi ve Kalkınma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bartu Soral öncülüğünde hazırlanan “Küreselleşme ve Zafer Ekonomisi” programı, 17 Aralık 2024 Salı günü Barcelo İstanbul Hotel’de düzenlenen görkemli bir toplantı ile tanıtıldı. Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizinden çıkış yolu olarak sunulan bu program, somut adımları ve planlı kalkınma vizyonuyla dikkat çekti.



Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile Başlayan Tarihi Toplantı

Fenomen bir yaklaşımla toplantı, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimiz için saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Bu anlamlı başlangıç, katılımcılardan büyük takdir topladı.

Sunuculuğu Elvan Ersoy’un üssetlendiği toplantıda Ersoy, şu ifadeleri kullandı: “Hazırlanan ekonomik program, ülkemizin geleceğine ışık tutacak somut adımlar içermektedir. Şimdi, Türkiye’yi hak ettiği ekonomik gücüne kavuşturacak vizyonu ve kararlılığıyla Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Prof. Dr. Ümit Özdağ'ı alkışlarınızla kürsüye davet ediyorum.”



Prof. Dr. Ümit Özdağ, “Milli Ekonomi ile Krizden Çıkışı Sağlayacağız”

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, toplantıda yaptığı etkili konuşmasında şunları belirtti;

"Dünya, 1970’lerin sonunda küreselleşme sürecine girdi. Ancak 2008 finansal krizinden sonra milli devletlerin ve pazarların önemli bir rol oynamaya başladığını gördük. Korona krizinde bu süreç daha da hızlandı ve milli devletler ekonomide kaybettikleri yetkileri geri kazandılar”.



Prof. Dr. Ümit Özdağ, küreselleşmenin beklenmedik etkilerini de değerlendirdi ve şunları ekledi;

"Neoliberal politikalar, Türkiye’yi ve dünyadaki birçok ülkeyi çıkmaza sürükledi. Bugün hala hem iktidar hem muhalefet partilerinin ekonomi programları bu çerçeveye dayanmaktadır. Zafer Partisi olarak bizler, bu çıkmazdan çıkış yolu sunuyoruz. Sayın Bartu Soral ve ekonomi heyetimizin hazırladığı bu program, Türkiye’nin 21. yüzyılın başarılı ekonomilerinden biri olması için gerekli parametreleri ortaya koyuyor.”

Prof. Dr. Özdağ, Zafer Partisi’nin gelecekte ekonominin yanı sıra sığınmacı sorununa, uyuşturucu ve yasa dışı bahisle mücadele programlarına ve sağlık sistemine yönelik stratejilerini de ardı ardına açıklayacaklarını vurguladı.



Bartu Soral, “Planlı Kalkınma ile Ekonomik Bağımsızlığın Yolunu Çizeceğiz”

Ekonomi ve Kalkınma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bartu Soral, 45 dakikalık detaylı sunumunda Zafer Ekonomisi’nin özüne dair önemli bilgiler paylaştı. Soral, Türkiye’nin mevcut ekonomik çıkmazdan çıkıp kalkınma yoluna girmesi için önerilen politikaları şu başlıklar altında anlattı:

Küreselleşmenin Değerlendirilmesi: Diğer ülkelerin küreselleşme sürecinde izledikleri başarılı stratejilerin analiz edilmesi.

Milli Ekonomi Vizyonu, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını sağlayacak planlı kalkınma adımları.

Sanayi ve Tarımda Yerli Üretim, İthalata dayalı ekonomik modelin yerine, yerli üretime dayalı, sürdürülebilir bir sanayi ve tarım modeli.

Adil Gelir Dağılımı, Toplumsal refahı artıracak ekonomik politikalar.

Zafer Ekonomisi, Türkiye’nin Aydınlık Geleceği



Bartu Soral, Küreselleşmenin 40 Yılı ve Türkiye’nin Ekonomik Yolu

Bartu Soral, son 40 yılda küreselleşme ile dünyaya hakim olan sektörleri, uygulanan politikaların başarı ve başarısızlıklarını ele aldı. Küresel ekonomide petrol, doğalgaz gibi geleneksel sektörlerin yerini bilgi teknolojileri, yazılım altyapısı, yarı iletkenler ve kimya endüstrisi aldı. Sektörler, dünya çapında 15 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşırken, teknoloji devlerinin piyasa değerleri rekor seviyelere yükseldi.

Özellikle ARGE yatırımları bu başarının anahtarı oldu. Teknoloji şirketleri yıllık gelirlerinin %20-23'ünü ARGE'ye ayırarak yenilikçi büyümeyi sürdürdü. Türkiye’de ise 2023 yılı toplam ARGE harcaması, küresel devlerin tek bir şirketinin harcamasının dahi altında kaldı.



Bartu Soral, yüksek teknoloji ihracatında dünya sıralamasında Türkiye’nin geride kaldığını vurguladı. İlk sırada Çin yer alırken, Almanya ve ABD takip etti. Türkiye, toplam ihracatında yüksek teknoloji ürünlerinin payını %2’de tutarak 35. sırada yer aldı. Son 23 yılda Türkiye’nin 1,8 trilyon dolarlık dış ticaret açığı verdiğini belirten Soral, bunun ülkenin dış borçlanma ihtiyacını artırdığına dikkat çekti.

Soral, küresel ekonomik dönüşümün sunduğu fırsatları değerlendirmek için Türkiye’nin bilgi teknolojileri ve yüksek teknoloji alanında stratejik hamleler yapması gerektiğini belirtti. Bu hamlelerin, sürdürülebilir büyüme ve dış ticaret dengesini sağlamak adına kritik olduğunu vurguladı.



Enerji Bağımlılığı ve Küresel Teknoloji Rekabetinde Türkiye’nin Yeri

Bartu Soral, Türkiye'nin enerji bağımlılığı ve küresel rekabetteki konumunu ele alarak, ülkenin kalkınma hedefleri için stratejik hamleler yapması gerektiğini vurguladı.

Soral, Türkiye'nin petrol, doğal gaz ve ithal kömüre dayalı enerji politikalarının sürdürülemez olduğunu belirtti. Güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklara dikkat çekerek, Türkiye'nin ucuz ve yerli enerji üretimi ile sanayileşmeyi başarmak zorunda olduğunun altını çizdi.



Öne Çıkan Veriler;

Güneş Enerjisi, Dünyada yıllık büyüme oranı %42'ye ulaştı. Kurulu güç açısından Çin açık ara liderken, Türkiye'nin güneş enerjisinden elektrik üretimi sadece 13.000 MW ile geride kalmış durumda.

Rüzgar Enerjisi, Pek çok ülke yenilenebilir enerjiyi sanayinin temel enerji kaynağı haline getirirken, Türkiye bu alanda da atılım yapmakta geç kalıyor.

Kritik Noktalar;

Yüksek Teknoloji Üretimi, Dünyanın en büyük sektörleri olan yarı iletkenler, mikroçipler ve bilgi teknolojilerinde küresel hakimiyet için nadir toprak elementleri kritik öneme sahip. Çin, bu alanda dünya üretiminin büyük kısmını elinde bulunduruyor.



Kimya Sanayi ve Petrokimya, Türkiye yılda 30 milyar dolar harcayarak petrokimya ürünlerini ithal ediyor. Soral, Türkiye'nin ağır sanayi kapsamında entegre bir petrokimya tesisi kurarak bu bağımlılığı azaltması gerektiğini belirtti.

Sanayi Gelişimi, Çin'in çelik üretimindeki payı 1967'de %2.8 iken, 2023'te %54'e yükseldi. Buna karşılık Batı ülkelerinin payı %17'ye geriledi. Türkiye'nin çelik ve ağır sanayide atılım yapması, kalkınma için elzem.

Bartu Soral, Türkiye’nin ekonomik ve sanayi gelişimine dair önemli tespitlerde bulundu:



Enerji Krizi ve Üretim Maliyetleri
Ukrayna savaşı nedeniyle ABD’den pahalı sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatı, Almanya dahil birçok ülkede üretim maliyetlerini artırdı. Bu durum Türkiye gibi ülkeler için üretim rekabetini zorlaştırıyor. Soral, Türkiye’nin ağır sanayide ilerlemesi için kamu-özel sektör ortaklığına ihtiyaç duyduğunu vurguladı.

Teknolojik Kalkınmanın Önemi
Soral, Türkiye’nin sanayi ve teknolojide geri kalmaması için planlı bir kalkınma modeline geçilmesi gerektiğini ifade etti. Atatürk’ün 1930-38 arasında 44 fabrika kurarak ekonomik bağımsızlığı sağladığını hatırlatan Soral, bugün de benzer bir devlet müdahalesinin şart olduğunu söyledi. Almanya’nın tersane şirketini kamulaştırma kararı örnek gösterildi.



Eğitimdeki Geri Kalma ve Bilimsel Üretim Eksikliği

Dünya sıralamasında en iyi 100 üniversite arasında Türkiye’den hiçbir üniversitenin yer almadığını, bunun kalkınma için ciddi bir engel olduğunu belirtti.

Uluslararası öğrenci başarı sınavlarında Türkiye’nin matematik ve temel bilimlerde 36. sırada olduğunu vurguladı. İmam hatip okullarının yaygınlaşmasının bilimsel gelişimi desteklemediğini söyledi.

Son 20 yılda yüksek etkili bilimsel makale üretiminde Türkiye’nin geri sıralarda kaldığına dikkat çekti.



Küresel Rekabet ve Eğitim-Şirket Bağlantısı
Dünya’nın en güçlü 500 şirketinin büyük çoğunluğunun ABD, Almanya ve Fransa gibi ülkelerden çıktığını ifade eden Soral, eğitimde ve teknolojide gelişmiş ülkelerin bu başarıyı sağladığını belirtti. Türkiye’den sadece 1 şirketin bu listede yer aldığına dikkat çekti.

Bartu Soral’ın Türkiye’nin Kalkınma Vizyonu Üzerine Açıklamaları

Bartu Soral, Türkiye’nin ekonomik kalkınması için planlı, üretim odaklı bir modele geçişin zorunlu olduğunu vurguladı. Küresel rekabette başarılı olmak için kamu ve özel sektörün iş birliğiyle büyük şirketler oluşturulması gerektiğini ifade etti. Soral, Türkiye’nin mevcut ekonomik politikasının sıcak para girişine dayalı olduğunu belirterek, bunun uzun vadede üretime katkı sağlamadığını dile getirdi.

Temel Noktalar;

Planlı Ekonomi ve DPT’nin Geri Dönüşü, Türkiye’nin kısa, orta ve uzun vadeli planlama geleneğine geri dönmesi gerektiğini söyleyen Soral, Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) yeniden kurulmasının önemini vurguladı. Planlamanın, sanayileşen ülkelerin başarı anahtarı olduğunu belirtti.

Marmara Bölgesi Ağırlığı, Türkiye’de sanayi ve ekonomik faaliyetlerin Marmara Bölgesi’ne yoğunlaştığını dile getiren Soral, bu bölgenin ülke ihracatının %64’ünü gerçekleştirdiğini ve kurumlar vergisinin %71’inin buradan ödendiğini ifade etti. Diğer bölgelerdeki dengesiz gelişime dikkat çekti.

Büyük Şirketler ve Rekabet, Küresel rekabete girebilmek için güçlü şirketlerin ve kamu-özel sektör ortaklıklarının zorunlu olduğunu belirtti. “Batı sermayesiyle rekabet ancak planlı ve dev yatırımlarla mümkündür,” dedi.

Beyin Göçü Tehlikesi, Soral, Türkiye’nin nitelikli gençlerini yurt dışına kaptırdığını, buna karşın niteliksiz göçmenlerin ülkeye doldurulduğunu söyleyerek bu durumun ekonomik ve güvenlik açısından tehdit oluşturduğunu vurguladı.

Bartu Soral, Türkiye’nin planlı ekonomiyle geleceğini yeniden inşa etmesi gerektiğini ve sanayi yatırımlarının ülke geneline yayılmasının elzem olduğunu sözlerine ekledi.

Bartu Soral Türkiye'nin bölgesel kalkınma modeline duyduğu ihtiyaç ve tarım ile sanayinin ülke geneline yayılması gerektiği üzerineydi.

 “Türkiye’nin Bölgesel Kalkınmaya İhtiyacı Var”

Ekonomist Bartu Soral, Türkiye’nin mevcut tarım ve sanayi yapısında dengesizlik olduğuna dikkat çekerek, bölgesel kalkınmanın kaçınılmaz olduğunu belirtti. Karadeniz ve Doğu Anadolu gibi geniş alanların üretime yeterince katkı sağlamadığını ifade eden Soral, şu verileri paylaştı:

Karadeniz bölgesinde 3 milyon 250 bin hektarlık tarım alanı olmasına rağmen tarım üretimine katkı yalnızca %5.

Doğu Anadolu’nun yüzölçümü Türkiye’nin önemli bir kısmını oluşturmasına rağmen, ödenen kurumlar vergisi %1'in altında ve ihracata katkısı %1,65 seviyesinde.

Bu tabloyu “Türkiye’nin üretim ve sanayide tek bir bölgeye, İstanbul ve Marmara Bölgesi’ne sıkışmış olması” olarak tanımlayan Soral, ülke genelinde tarım üretim merkezleri ve bölgesel sanayi yapılanmalarının oluşturulmasını önerdi.



Tarım Alanında Öneriler,

Verimlilik Haritaları, Türkiye’nin hangi bölgede hangi tarım ürününün daha verimli yetiştirileceğini belirleyecek haritaların hazırlanması.

Tarım Merkezleri, Sosyal konutlar, eğitim kurumları, tarım meslek liseleri ve sağlık hizmetlerinin bulunduğu, gençleri kırsalda tutacak tarım merkezlerinin inşası.

Sözleşmeli Tarım, Gençlere ektikleri ürünün alım garantisinin verilmesiyle sürdürülebilir tarım planlaması.

Sanayi Alanında Öneriler:
Soral, Marmara Bölgesi’ne sıkışan sanayinin, Türkiye’nin diğer bölgelerine yayılmasının şart olduğunu söyledi ve bu doğrultuda 4 bölge, 4 deniz odaklı bir sanayi yapılanması modeli sundu.

Sanayi Bölgeleri, Limanlar etrafında organize edilen ve bölgenin avantajlarına göre planlanacak sanayi merkezleri.

Örneğin: Ankara, Kırıkkale, Karabük, Bartın gibi iller yeni sanayi yapılanmalarının merkezleri olacak.

Bartu Soral, genç nüfusun tarım ve sanayide istihdam edilmesi gerektiğini vurgulayarak, mevcut ekonomik dengesizliğin çözümünün bölgesel kalkınma ve tarım merkezlerinin inşası ile mümkün olacağını belirtti.

Bartu Soral'ın İstanbul ve Türkiye İçin Önemli Çözüm Önerileri

İstanbul'un Mevcut Durumu ve Çözüm Önerileri;
Bartu Soral, İstanbul’un karşı karşıya olduğu nüfus yoğunluğu ve deprem riskine dikkat çekerek şehri sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmanın aciliyetini vurguladı. İstanbul’da kilometrekare başına düşen nüfusun 3.013 kişi olduğuna dikkat çeken Soral, şehirdeki 3,5 milyon eski binanın deprem riski taşıdığını belirtti.

Soral, çözümün İstanbul’dan tersine göçü teşvik ederek nüfusu 5 yıl içinde 10 milyona düşürmek olduğunu ifade etti. Bunun için bölgesel kalkınma hedeflenmeli, İstanbul kültür, sanat ve turizm merkezi haline getirilmelidir. Şehrin tarihi ve kültürel eserlerinin restore edilip dünyaya tanıtılması gerektiğini söyleyen Soral, İstanbul’un uluslararası akademisyenler ve araştırmacılar için cazip bir merkeze dönüşebileceğini belirtti.

Eğitim Reformu ve Teknoloji Gelişimi,
Bartu Soral, eğitim sisteminde köklü reformlar yapılması gerektiğini belirtti. Eğitim önerileri:

Kamu eğitim sistemi ücretsiz ve kaliteli hale getirilmeli.

Okul öncesi eğitim 3 yaşında başlamalı, doğayla iç içe bir model benimsenmeli.

14 yaşında gençlerin meslek liseleri veya akademik yönlendirmeleri belirlenmeli.

Anadolu Liseleri yeniden yaygınlaştırılmalı.

Devlet üniversitelerinin kalitesi artırılmalı; verimsiz üniversiteler meslek yüksekokullarına dönüştürülmeli.

Türkiye'nin Teknolojik Geleceği:
Soral, Türkiye'nin küresel rekabette öne çıkabilmesi için dört stratejik alanda yoğunlaşması gerektiğini vurguladı:

Bilgi Teknolojileri ve Yapay Zeka,

Havacılık, Savunma ve Uzay Sanayisi,

Biyoteknoloji ve Tarım Teknolojileri,

Modern Mühendislik ve Üretim Teknolojileri.

Bu hedefler doğrultusunda Ankara’da Ulusal Teknoloji Gelişim Merkezi kurulacağını, bu merkezin araştırma üniversiteleri ile koordinasyon içinde çalışarak sanayi ve özel sektöre yeni teknolojik çözümler sunacağını açıkladı.

Bartu Soral, İstanbul ve Türkiye için bu projelerin hayata geçirilmesinin ülkeyi geleceğe taşıyacağını belirtti.

yilmazparlar@yahoo.com

12/13/24

İstanbul Ticaret Odası Aralık 2024 Meclis Toplantısı'-Yılmaz Parlar

  İstanbul Ticaret Odası Aralık 2024 Meclis Toplantısı'nda Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç’ten Önemli Açıklamalar

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Aralık 2024 Meclis Toplantısı, 12 Aralık Salı günü gerçekleşti. Toplantıya, İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç’in gündeme dair önemli konuşması damga vurdu. Konuşmasında, bölgesel ve küresel ekonomik gelişmelere, Türkiye'nin dış politikalarına ve iç ekonomik meselelerine dair değerlendirmelerde bulunan Avdagiç, aynı zamanda İstanbul'un ticari potansiyelinin altını çizdi.



Bölgesel Barış ve Suriye’yle Dayanışma Vurgusu
Şekib Avdagiç, Suriye ile ilgili olarak, Türkiye'nin bölgedeki barış sürecine olan desteğini yineledi. “Türkiye, ölü günlerinde olduğu gibi, iyi günlerinde de Suriye’nin yanında olmaya devam edecektir. Bölgenin masum halkının girişimlerinin devletlerine kavuşmasını diliyoruz” dedi. Suriye'nin zorlu koşullarına dikkat çeken Avdagiç, uluslararası toplumun bu konuda daha fazla sorumluluk alması gerektiğini belirtti.



Mevlana ve Mehmet Akif’i Yad Ettik
Konuşmasında, Türk kültür ve sanat dünyasının önemli isimlerinden Mevlana'nın 750. ölüm yıl dönümünü ve milli şair Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle anan Avdagiç, her iki ismin de Türk milletinin ortak değerlerinin simgesi olduğunu vurguladı. Avdagiç, özellikle Mehmet Akif Ersoy’un özgürlük ve ideal toplum anlayışının, bugün hala Türkiye için önemli bir yol haritası sunduğunu ifade etti.



2024 Küresel Ekonomi Beklentileri ve Türkiye’nin Durumu
Avdagiç, küresel ekonomi ile ilgili 2024 yılına dair öngörülerde de bulundu. Küresel büyümenin yavaşlamaya devam edeceğini belirten Avdagiç, Türkiye’nin ihracatının bu yıl %50 oranında artış gösterdiğini açıkladı. Ancak, enflasyon ve işsizlik gibi sorunların Türkiye için hala önemli bir meydan okuma olduğunu vurguladı. “Enflasyonla mücadele, önümüzdeki yılın en önemli gündem maddelerinden biri olacak. Kamu maliyesinin bu konuda daha dikkatli olması gerektiğine inanıyoruz” dedi.



Asgari Ücret ve Çalışan Hakları Üzerine Değerlendirmeler
İstanbul Ticaret Odası Başkanı, asgari ücretin sadece bir gelir değil, aynı zamanda bir sosyal güvenlik aracı olduğunu belirtti. “Asgari ücret, işsizlik maaşı ve kıdem tazminatları ile birlikte belirlenmeli” diyen Avdagiç, asgari ücret artışlarının hem çalışanlar hem de işverenler için büyük bir öneme sahip olduğunu ifade etti. Ayrıca, kamu maliyesinin sürdürülebilirliğini sağlamak için harcama ve tasarruf dengesinin de dikkatle gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.

İstanbul’un Ticari Potansiyeli ve Uluslararası İşbirlikleri
Avdagiç, İstanbul'un ticaret ve yatırım açısından dünya çapında önemli bir merkez olma yolunda hızla ilerlediğini belirtti. Şehri, sadece Türkiye için değil, tüm dünya için stratejik bir ekonomik ve kültürel merkez olarak tanımlayan Avdagiç, hükümet ve iş dünyası olarak İstanbul'un avantajlarını en iyi şekilde değerlendirmek için sürekli bir işbirliği içinde olduklarını vurguladı. Özellikle dış ticaretin artırılması ve İstanbul'un uluslararası ticaret alanındaki rolünün güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.



Türkiye’nin Ekonomik Hedefleri ve 2025 Beklentileri
2025 yılı için Türkiye'nin ekonomik hedeflerine değinen Avdagiç, büyüme beklentisinin arttığını ancak işsizlik oranlarının hala yüksek olduğunu belirtti. Ayrıca, küresel enflasyonun etkilerinin Türkiye üzerinde uzun vadeli etkiler yaratabileceğini, bununla birlikte fiyat artışlarının önüne geçilmesi için yapısal reformların gerekliliğini ifade etti.

İstanbul Ticaret Odası'nın Çalışmaları ve Üyeleriyle İşbirliği
Son olarak, İstanbul Ticaret Odası’nın yaptığı çalışmalar ve üyeleriyle olan işbirlikleri hakkında da konuşan Şekib Avdagiç, İTO'nun İstanbul'un ticari ve ekonomik kalkınmasına katkı sağlamak adına büyük bir sorumluluk taşıdığını söyledi. "İstanbul'da ticaretin büyümesi, Türkiye'nin büyümesine büyük katkı sağlayacaktır" diyerek, tüm İTO üyelerinin katkılarıyla daha güçlü bir İstanbul ekonomisinin mümkün olacağını belirtti.



İstanbul Ticaret Odası Aralık 2024 Meclis Toplantısı'nda Dr. Erhan Erken'den Kritik Mesajlar, Suriye, Gıda Sektörü ve Sürdürülebilir Kalkınma Vurgusu

İTO Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, Aralık 2024 Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmasında iç ve dış politikadaki önemli gelişmelere değindi. Türkiye'nin ekonomik geleceği ve çevresel sürdürülebilirlik konusunda kritik mesajlar verdi.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, İTO Meclis toplantısında, Türkiye'nin ve dünyanın önemli gündem maddelerine dair görüşlerini paylaştı. Konuşmasında hem uluslararası hem de yerel gelişmeleri değerlendirirken, özellikle sürdürülebilir kalkınma, tarım ve gıda sektöründeki geleceğe dönük stratejilere dikkat çekti.

Suriye'deki Durum ve Türkiye’nin Dış Politika Stratejileri

Gıda Sektöründe Sürdürülebilirlik ve Yeni Yaklaşımlar

Sürdürülebilir Kalkınma ve Gelecek Nesillerin İhtiyaçları

Tarım ve Hayvancılığın Türkiye Ekonomisindeki Yeri ve Gelişmesi

İstanbul’un Ekonomik Potansiyeli



Dr. Erhan Erken'in konuşmasında öne çıkan başlıca gündem maddeleri arasında Suriye'deki gelişmeler ve Türkiye'nin bu bölgedeki stratejik rolü vardı. Erken, Suriye'deki çatışmaların Türkiye'yi doğrudan etkileyen bir durum olduğunu belirterek, bu süreçte Türkiye'nin güvenlik ve dış politika stratejilerinin önemini vurguladı. Özellikle, İsrail'in Suriye'nin güney sınırındaki askeri hareketlilikleri ve Türkiye'nin bu alandaki güvenlik stratejilerini dikkatle takip ettiğini ifade etti.

Bunun yanı sıra, İstanbul’un ekonomisi ve gıda sektöründeki sürdürülebilirlik çalışmalarına da değinen Dr. Erken, gıda israfı ve çevresel kalkınma konularında kritik mesajlar verdi. "Sürdürülebilir kalkınma, sadece bugünün değil, geleceğin de ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlamalıdır" diyen Erken, bu bağlamda tarım ve hayvancılığın Türkiye’nin kalkınmasında çok önemli bir yer tuttuğunu vurguladı.

Erken, özellikle gıda sektöründeki dönüşüm ve çevre dostu uygulamaların ön planda tutulması gerektiğinin altını çizdi. "Gıda sistemlerinde bütünsel bir yaklaşım benimsemeliyiz. Bu, sadece üretim değil, aynı zamanda tüketim, geri dönüşüm ve israfla mücadeleyi de kapsayan bir süreç olmalıdır" ifadelerini kullandı.

İTO Meclis Başkanı, gıda sektörüyle ilgili önemli gelişmelere de değindi. Kasım ayında düzenlenen Türkiye Gıda Sanayi Zirvesi’ne katıldığını belirterek, bu zirvede yapılan konuşmaların ve atılan adımların, Türkiye’nin gıda sanayiindeki sürdürülebilir büyüme için önemli fırsatlar sunduğunu söyledi. Erken, gıda sanayi ihracatının 18,9 milyar dolara ulaştığını ve bu rakamın daha da artırılması gerektiğini ifade etti.

Sürdürülebilirlik ve Tarımın Geleceği
Konuşmasının ilerleyen kısmında sürdürülebilir kalkınmanın önemi üzerine odaklanan Dr. Erhan Erken, "Sürdürülebilir gelişme, bugünün ihtiyaçlarını karşılarken geleceğin gereksinimlerini yok etmemelidir" diyerek, tarım ve hayvancılığın çevresel sürdürülebilirlik açısından kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Gıda üretiminin, çevreyi tahrip etmeden yapılması gerektiğinin altını çizen Erken, "Gıda sistemindeki bütünsel yaklaşım, sadece üretimi değil, aynı zamanda çevreyi de korumayı hedeflemelidir" dedi.

İbrahim Çağlar’a Vefa
Dr. Erken, konuşmasının son bölümünde 11 Aralık'ta kaybettiğimiz iş dünyasının önemli isimlerinden İbrahim Çağlar’a da değindi. "Çok değerli dostumuz, iş dünyasının liderlerinden İbrahim Çağlar’ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Kendisi iş dünyasına büyük katkılarda bulundu ve İstanbul’un ekonomik büyümesine önemli bir iz bıraktı" diyerek, merhum Çağlar’a rahmet diledi.

yilmazparlar@yahoo.com

12/10/24

Rusya'nın İş ve Yatırım Potansiyeli Türkiye'de Tanıtıldı-Yılmaz Parlar

  

Rusya'nın İş ve Yatırım Potansiyeli Türkiye'de Tanıtıldı

Roscongress Vakfı Türkiye'de İş Birliği Fırsatlarını Anlattı

Haziran 2025’te St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu (SPIEF) öncesinde, 10 Aralık 2024 Salı günü Mandarin Oriental Bosphorus’ta düzenlenen toplantıda, Rusya’nın iş ve yatırım potansiyeli Türkiye’deki iş insanları ve basın mensuplarıyla paylaşıldı. "Rusya'nın İş ve Yatırım Potansiyelini Türkiye'de Tanıtmak" başlıklı etkinlik, Roscongress Vakfı tarafından düzenlenen Proje Sunum Oturumu ile sanayi, ticaret, lojistik, enerji, tarım, makine mühendisliği ve bilişim teknolojileri gibi birçok sektördeki iş birliği fırsatlarını gündeme getirdi.



Etkinlikte, Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Aleksei ErkhovTicaret Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Ali Alperen Kaçar, ve DEİK Türkiye-Rusya İş Konseyi Başkan Yardımcısı İzzet Ekmekçibaşı önemli açıklamalarda bulundu.

Rusya Büyükelçisi Erkhov, "İş Birliğini Daha Etkili Hale Getiriyoruz"

Büyükelçi Erkhov, açılış konuşmasında şunları söyledi:

Türkiye-Rusya Ekonomik İlişkilerinin Boyutu

 2023 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacminin 39.9 milyar dolar olduğu belirtildi. Erkhov, "Sanayi, metalurji ve enerji güvenliği gibi alanlarda iş birliğinin derinleşmesi gerekiyor" dedi.



Roscongress’in Rolü

"Roscongress, katılımcılara pratik çözümler sunan bir platform oluşturuyor. Bu etkinlikler, Rusya’nın iş ekosistemini anlamak ve yeni iş modelleri geliştirmek için bir fırsat."

Ticaret Bakanlığı Temsilcisi Kaçar, "İthalat ve İhracatta Güçlü Artış"

Genel Müdür Yardımcısı Ali Alperen Kaçar, Türkiye ile Rusya arasındaki ticaretin istikrarlı bir şekilde büyüdüğünü belirtti:

İhracat ve İthalat Verileri

 "2023 yılında 56.5 milyar dolar değerinde ticaret gerçekleşti. 2024’ün ilk 11 ayında ise ticaret hacmi 42.2 milyar dolara ulaştı."



Hizmet İhracatı ve Turizm

 "2023 yılında Türkiye'nin Rusya’ya hizmet ihracatı %27 oranında artarak 3.3 milyar dolara çıktı. Turizmde ise Rusya'dan 6.3 milyon ziyaretçi ağırlandı."

Yeni Fuar Katılımları

 2025 yılında Türk firmalarının Rusya’da düzenlenecek sağlık ve eğitim hizmetleri fuarlarına güçlü katılım sağlayacağını belirtti.

 

DEİK Türkiye-Rusya İş Konseyi, "100 Milyar Dolar Ticaret Hedefine Doğru"

DEİK Türkiye-Rusya İş Konseyi Başkan Yardımcısı İzzet Ekmekçibaşı, iki ülke arasındaki ticari ilişkileri değerlendirdi:

Batılı Şirketlerin Çıkışı ve Türk Firmalarının Fırsatları

 Ekmekçibaşı, Batılı şirketlerin Rusya’dan çekilmesinin Türk firmaları için yeni fırsatlar yarattığını söyledi. "Ticaret hacmini 100 milyar dolara taşımayı hedefliyoruz."



Bölgesel İş Birliği Çağrısı

 "Rusya’nın farklı bölgelerinde yatırım fırsatlarını değerlendirmek, kriz sonrası dönemde avantaj sağlayacaktır."

Roscongress Vakfı’nın Türk İşletmelerine Sunduğu Fırsatlar

Panelde, Roscongress Vakfı’nın projeleri ve Rusya iş ekosisteminin Türk işletmeleri için sunduğu fırsatlar masaya yatırıldı:

Sanayi ve Enerji Sektörleri

Roscongress, Türk firmalarının Rusya'da enerji ve sanayi yatırımları için güçlü iş birliği olanaklarına sahip olduğunu belirtti.



Dijitalleşme ve Lojistik

 Rusya’daki lojistik ağlarının geliştirilmesi ve dijitalleşme projeleri, Türk şirketlerine yenilikçi fırsatlar sunuyor.

Girişimcilik Ekosistemi

Roscongress’in girişimcilik destek programları sayesinde küçük ve orta ölçekli işletmelerin büyümesi teşvik ediliyor.

Tüm Konuşmaların özetinde;

2028 yılında ticaret hacminin 50-60 milyar dolara ulaşması hedefleniyor.

Türkiye’nin beş yıllık süreçte eğitim alanında gelişim kaydedişdi. Türk müteahhitlik hizmetlerinin Rusya’da birinci sırada yer aldığı ve bu alandaki iş hacminin 1 milyar dolara ulaştığını ifade edildi.



Türk ve Rus liderlerin belirlediği 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşmak için tüm organizasyonlara katılımın kritik önem taşıdığını vurgulandı.

Türk Hava Yolları’nın bu dönemdeki faaliyetlerinden bahsedilerek, 209 ülkeden katılımın sağlandığı ve bu bağlamda 74 milyar dolarlık bir iş hacmi yaratıldığını dile getirildi. Ayrıca, kültürel ve sportif etkinliklere katılımın Türkiye-Rusya ilişkilerindeki yakın iş birliğini güçlendirdiğini belirtildi.



30’a yakın sözleşme imzalandığını ve bu anlaşmaların önemli katkılar sağladığını ifade edildi

Türkiye ve Rusya arasındaki ekonomik ilişkileri derinleştirmek ve 2025 SPIEF öncesinde daha fazla iş birliği fırsatı yaratmak için düzenlenen bu toplantı, katılımcılara iki ülkenin ticaret, yatırım ve ortak projelerdeki potansiyelini net bir şekilde ortaya koydu. Hem kamu hem de özel sektörden temsilciler, bu iş birliği sürecine tam destek vereceklerini ifade etti.

yilmazparlar@yahoo.com

 

12/05/24

2024 En Etkili Tedarik Zinciri Profesyonelleri-Yılmaz Parlar

  

2024 En Etkili Tedarik Zinciri Profesyonelleri

Türkiye’nin En Etkili Tedarik Zinciri Profesyonelleri 10. Yılında Sektörü Bir Araya Getirdi

Slimstock ve Lojistik Derneği (LODER) iş birliğiyle 04 Aralık 2024 Çarşamba günü düzenlenen "Türkiye'nin En Etkili Tedarik Zinciri Profesyonelleri" ödül töreni, bu yıl 10. kez İstanbul Selectum City Ataşehir Hotel'de sektör liderlerini buluşturdu. Etkinlik, tedarik zinciri yönetiminde fark yaratan profesyonelleri ödüllendirerek, sektördeki dönüşüm ve yenilikçiliğin altını bir kez daha çizdi.



Slimstock ve LODER, Tedarik Zinciri Ekosistemine Değer Katıyor

Slimstock ve LODER, sektörel iş birlikleriyle Türkiye'nin tedarik zinciri ekosistemine önemli katkılar sağlıyor. Slimstock’un analitik çözümleri, tedarik zincirinde operasyonel mükemmeliyeti hedeflerken, LODER’in vizyoner yaklaşımı sektörün yenilikçi ve sürdürülebilir bir geleceğe yönelmesine olanak tanıyor. Bu güçlü iş birliği, sektörde liderlik eden profesyonelleri bir araya getirerek, yenilikçi projelerin hayata geçmesine zemin hazırlıyor.



10. yılını kutlayan bu ödül töreni, sektörel dayanışma ve yenilikçilik açısından bir dönüm noktası olarak hafızalara kazındı.

Açılış Konuşmalarında Sektörün Geleceği Ele Alındı

Slimstock Türkiye Ülke Müdürü Songül Sezer, açılış konuşmasında tedarik zincirinin stratejik önemine değinerek şunları özetle söyledi:



"Tedarik zinciri yönetimi, sadece lojistik operasyonlarını optimize etmekle kalmaz, aynı zamanda sürdürülebilir büyüme ve rekabet avantajı sağlayan temel bir unsurdur. Bu yıl 10. kez bir araya gelerek, başarıyı takdir ederken, küresel dağılımda tedarik zinciri profesyonellerinin kararlılıklarını da vurguluyoruz. Bugün burada ödüllendirilen profesyonellerin hikâyeleri, sektörümüz için ilham kaynağı olacak. Slimstock olarak, gelecekte de lojistik ve tedarik zinciri ekosistemine katkı sunmaya devam edeceğiz."

LODER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gülçin Büyüközkan ise, etkinliğin sektördeki liderlik ve iş birliğini teşvik eden önemli bir platform olduğuna dikkat çekerek, şunları ifade etti:



"Bu anlamlı etkinlik, sektörde dönüşümü ve gelişimi vurgulayan bir organizasyon olarak büyük önem taşıyor. 10. yılımızı kutlarken, ödül alan tüm profesyonellerimizi ve emeği geçen herkesi gönülden kutluyorum. Gelecek yıllarda da bu organizasyonun sektöre daha güçlü bir vizyon sunmasını diliyorum."



Tedarik Zincirinde Karar Alma Sanatı ve Bilimi

Etkinliğe özel bir sunumla katılan NorthFind Management CEO’su ve yazar Jonathon Karelse, “Tedarik Zincirinde Karar Alma Sanatı ve Bilimi” başlıklı konuşmasında, analitik yöntemlerin yanı sıra içgörü ve deneyimin karar alma süreçlerindeki önemini vurguladı. Karelse, özetle "Tedarik zincirinde bilimsel yaklaşımlar ile yaratıcı içgörüler arasında denge kurmak, günümüz pazar dinamiklerine uyum sağlamada kritik öneme sahip. Bu platformda bulunmak, sektöre geniş bir perspektif sunma açısından oldukça değerliydi," dedi.

Lojistik sektöründe faaliyet gösteren profesyonellerin bir araya geldiği, üyelerine bir dizi değerli avantaj sunarak sektöre katkı sağlıyan ve Networking platformu sunarak sektör içinde etkileşimi artıran LODER Lojistik Derneği ile Lojistik süreçlerde gerçekleşen taşıma işlemleri, Lojistikte kullanılan otomatik depolama sistemleri ve robotik teknolojiler depo operasyonlarını vs..kısaca lojistik ağlarını daha verimli hale getirme konusunda yardımcı olabilecek yazılımlar sunan Slimstock ortaklığı ile bu yıl 10. kez düzenlenen " 2024 yılı Türkiye’nin En Etkili Tedarik Zinciri Profesyonelleri yarışması” sonrasında en iyiler taçlandırıldı.



Jüri heyetinde; LODER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gülçin Büyüközkan, LODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş, INSEAD Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Programı Akademik Direktörü Prof. Dr. Enver Yücesan, DELOITTE Türkiye Teknoloji ve Dönüşüm İş Birimi Lideri Hakan Göl ve NorthFind Management CEO'su ve yazar Jonathon Karelse yer aldı.

Jürinin belirlediği 2024 Yılı Türkiye’nin En Etkili Tedarik Zinciri Profesyonelleri

Kürşat Apan (Mey Dıageo- Tedarik Zinciri Direktörü), Kudret Arman (P&G- Tedarik Zinciri Direktörü), Meriç Atalay (Tavuk Dünyası- Csco-Tedarik Zincirinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı), Dr. Mustafa Barış (Döhler Group- Tıp Bölgesi Lojistik Direktörü), Dr. Mehmet Beytur (Türk Telekom- Destek Hizmetleri Ve Satın Alma Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı), Begüm Çağlayan (Sandoz- Tedarik Zinciri Direktörü), Ertuğrul Çelebi (Englısh Home- Lojistik Genel Müdür Yardımcısı), Ahmet Özgür Doğan (Karsan- Tedarik Zinciri Direktörü), Ali Ersever (Schneıder Elektrik- Tedarik Zinciri Direktörü), Nevzat Hacıoğlu (Koçtaş- Tedarik Zinciri Ve Lojistik Direktörü), Ahmet İlham İster (Coca-Cola- Tedarik Zinciri Planlama Ve Optimizasyon Direktörü), Dr. Orhan Orhon (Çalık Holding- Cpo-Satın Alma Grup Başkanı), Nesime Esra Sancak Basat (Samsung- Klima Tedarik Zinciri Yönetimi Kıdemli Müdürü), Ahmet Seyhan (Hasçelik- Tedarik Zinciri Direktörü), Aziz Ünal (Enerjisa Üretım- İşletme Ve Tedarik Zinciri Genel Müdür Yardımcısı), Arzu Ünay (L’ Oréal- Operasyon Direktörü), Ahmet Yağcı (Penti- Lojistik Direktörü), Ferda Yapıcı (Netaş- Tedarik Zinciri Direktörü), Cenk Yenginer (Teknosa- Kategori Ve Tedarik Zinciri Genel Müdür Yardımcısı), Adem Yüksel (Schott- Tedarik Zinciri Direktörü Ve Bilgi İşlem)



 En Sürdürülebilir- En Teknolojik-En Yenilik-En Etkin - Etkil Kategorilerinde 

En Sürdürülebilir- Schneider Elektrik Lojistik Direktörü Ali Ersever, En Teknolojik”  Sandoz Tedarik Zinciri Direktörü Begüm Çağlayan ve Karsan Tedarik Zinciri Direktörü Ahmet Özgür Doğan, En Yenilikçi  Coca-Cola Tedarik Zinciri Planlama ve Optimizasyon Direktörü Ahmet İlham, En Etkin - Etkili  Enerjisa Üretim İşletme ve Tedarik Zinciri Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal

Yılın Projesi Ödülüne Karsan layık görüldü.

Yılın Projesi, Yük Taşıma Robotu projesi Karsan Tedarik Zinciri Direktörü Ahmet Özgür Doğan, katılımcıların oyları ile seçildi..

Ödüller sahiplerine, LODER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gülçin Büyüközkan, Slimstock Türkiye Ülke Müdürü Songül Sezer ve LODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş tarafından verildi.

Slimstock, Tedarik Zincirleri için çözümler sunan bir platform olarak, dünya genelinde 22 ülkede 450'den fazla profesyonelle çalışarak, müşterilerin bulunurluklarını artırmalarına, maliyetleri düşürmelerine ve riski azaltmalarına yardımcı oluyor.

LODER, 2001'de kurulmuş bir dernek olup, lojistik sektöründe yer alan profesyonelleri bir araya getirerek sektörel gelişimi amaçlamaktadır. Dernek, 750'den fazla aktif üyeye sahiptir ve lojistik hizmet alanındaki şirket profesyonelleri, akademisyenler, bilişimciler ve silahlı kuvvetler mensupları gibi çeşitli sektör temsilcilerini içermektedir.

yilmazparlar@yahoo.com